Biz Türk Milleti olarak hep büyük projeler tasarlamış ve birçoğunu gerçekleştirmişizdir. Şimdi, terör örgütleri ve darbeci çeteler tarafından ismi kirletilse de ‘Ergenekon Destanı’, bilinen tarihimizin içinde en ünlü destanların başında gelir. Ergenekon’da Türkler, koca bir demir dağı eriterek ‘Bozkurt’un eşliğine mucizevi bir oluşu gerçekleştirmişlerdir.
İslâm’la müşerref olduktan sonra bütün dünyaya hâkim olan ve ila-yı kelimetullahın sancaktarlığını yapan büyük milletimiz, dünyayı değiştiren projelere imza atmıştır.
Hz. Peygamber’in sekiz yüzyıl önce hakkında onu öven hadis-i şerif söylediği Hz. Fatih, İstanbul’u fethederek dünya tarihinde bir çağı kapayıp yeni bir çağ başlatmıştır. İki kıtanın ve iki denizin hâkimi olarak kabul edilen Fatih’in, gemilerini bir gece karadan yürüterek Kasımpaşa’dan Haliç’e indirmesi, bize İstanbul’u kazandıran bir ‘çılgın proje’ idi.
İşte Fatih’in hayrül halefi Recep Tayyip Erdoğan da ataları gibi muhteşem projelere imzasını atıyor.
***
Başbakan Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde, ‘Kanal İstanbul’ gibi mütevazı bir isim verdiği projesini açıkladı. İstanbul’un coğrafyasını değiştirecek bu eseri heyecanla anlatırken, ben gözyaşlarımı tutamadım. Bu projeyle iki yarımada bir ada oluşuyor. Avrupa Yakası’nda, Karadeniz ve Marmara Denizi’nin arasına 45-50 km. uzunluğunda bir kanal yapılıyor. İstanbul, artık iki boğazı olan ve içinden iki defa deniz geçen bir megakent hâline geliyor. Kanal’ın genişliği 150 metre ve su derinliği 25 metre oluyor. İstanbul Boğazı’ndan hâlen 260 bin ton dwt’lik gemi geçebilirken, yapılacak kanaldan 300 bin dwt’lik gemiler geçebilecek. Çok boyutlu bu, enerji, ulaştırma, bayındırlık, şehircilik, konut, turizm, çevre ve kültür projesi, aynı zamanda Türk ekonomisine ciddi katkılarda bulunacak.
Daha önce Osmanlı Dönemi’nde de bu projenin tasarlandığı, hattâ Ecevit’in de projeyi düşündüğü iddialarına da gülüp geçiyorum. Adamlar utanmasalar, neredeyse projenin gerçek mûcidinin Kılıçdaroğlu olduğunu iddia edecekler.
***
Sevgili okuyucular tasavvur edebiliyor musunuz? Çok az bir parçası meskûn olan bir adada yeni bir medeniyet oluşturuluyor. 45 km. boyunca yemyeşil bir kuşakta, iki taraflı uzanan dünyanın en güzel suyollarından biri… İmar edilmiş pırıl pırıl, aydınlık şehircikler, ormanları tahrip etmeden konumlanmış rekreasyon tesisleri ve turizme açık alanlar, dünyanın en önemli kültür merkezlerinden birisi, dünyanın en büyük hava limanlarından biri, oteller, dikkatle düzenlenmiş konut alanları, sanki bir başka dünya… İstanbul’un da Türkiye’nin de medarı iftiharı olacak tanınmış bambaşka bir coğrafya…
Bu adayı ve yarımadaları sanki görürmüş gibiyim… Bu arada, dünyanın incisi ve en güzel yeri İstanbul Boğazı da tehlikelerden ve lüzumsuz gemi trafiğinden kurtulmuş olacak. Boğaz tamamen turizme yönelecek.
***
Bugün hep Fatih’i yâd ettik. ‘Bizim yaptıklarımıza sizin hayalleriniz dahi yetişemez’ demişti. Türk devlet adamlarının daima bir ‘kızıl elma’sı olmuştur. Başbakan Erdoğan da ‘kızıl elma’sı olan, vizyon sahibi bir devlet adamımızdır. Onun ‘kızıl elma’sı, Türkiye’yi önümüzdeki 12 yılda dünyanın küresel bir gücü hâline getirmektir. Başbakanım, kıskançlara, partizanlara, ömrü boyunca taş üstüne taş koymamışlara aldırma; çılgın projelerine devam et, ne olur.
————————————————-
NOT: Bir kalp krizi sebebiyle siz sevgili okuyucularımdan bir müddet ayrı kaldım. Hastalığım sırasında arayan okuyucularıma ve dostlarıma çok teşekkür ediyorum.