Aman Ya Rabbim. Bu ne kibir, ne kendini beğenmişlik? Her vesile ile dini kullanan, AKP adayı, “Kalbinde hardal tanesi kadar kibir olan, Cennetin kokusunu bile duyamaz” Hadis-i Şerifini, devamlı olarak, kulak ardı ediyor.
1- Neymiş? Köprü vb. eserleri ancak, kendisi yapabilirmiş? Sanırsın ki; bunların projelerini kendisi çizmektedir? Statik, mukavemet vb. hesaplarını da yapmaktadır? Acaba bu konudaki teknik bilgileri, hangi eğitimle almıştır?
2- Kaldı ki yapılan tüm köprü, tünel, yol, Kanal İstanbul, hava alanı, hızlı tren vb. yatırımları yanlıştır. Ekonomiye, üretime, ihracata, hiçbir katkısı yoktur. Tek katkı, yandaş müteahhitleredir. Hep aynı kişiler kayırılmaktadır. Bu yüzden, İhale Mevzuatı, 16 yılda tam 186 defa değiştirilmiştir.
Bu arada, yer seçimi, fizibilite, maliyet analizi, alternatif maliyetler, fon ve nakit akımı tabloları vb. konularda, hiç bilgileri olmadığı ortaya çıkmıştır. Tüm yatırımlarının maliyetleri de zararları da astronomik olmuştur. (16 yılda 2 trilyon 825 milyar dolar israf edilmiştir. Millet yerli uçak, milli tank, yerli otomobil masalları ile uyutulmuştur.)
3- Âcizane, 54 yıllık maliyeciyim. Vergi, finans yönetimi, işgücü plânlaması, ücret sistemleri konularında da ihtisas sahibiyim. Üniversitede 9 yıl bu dersleri verdim. Çok önemli şirketlere danışmanlık yaptım. 10 yıllık belediye başkanlığım dönemimde de tüm icraatlar açık ve şeffaf oldu. Medyanın, meclis üyelerinin ve Yeminli Mali Müşavirlerin denetimi sağlandı. Kimse kayırılmadı.
- a) Belediye şirketlerinin tümü kâr etti. Hepsi yeminli müşavirlerin çok sıkı denetimi altında tutuldu. (Tansaş Türkiye’ye örnek oldu.)
- b) 10 yıl boyunca makam aracı, mobilya, demirbaş vb. alımları yasaklandı. Tam bir tasarruf uygulaması gerçekleştirildi. Hiç bir bankadan borç almadık.
- c) Hiçbir belediye şirketinden 1 TL bile huzur hakkı almadım. Eşim ve çocuklarımın en küçük bir falsosu olmadı. Sade hayatımız değişmedi. Koltuk dostları ile samimiyet kurmadık.
- d) Partizanlık yapmadık. Daima dürüstlüğü ve liyakati esas aldık. Kimsenin ekmeği ve onuru ile oynamadık.
- e) Göreve geldiğimizde İzmir’in su sıkıntısı ve alt yapı eksikliği, dramatik boyutlarda idi. Hallettik. Büyük Kanal projesinin ve Metro’nun en önemli bölümlerini bitirip, hizmete soktuk. Bu arada, 32 bin toplu konut yaptık. Sayısız bulvar ve üst geçit inşa ettik. Ve maaşlar, ücretler, istihkaklar, SSK ve Vergi ödemeleri bir gün bile aksamadı. (Kaldı ki bizden önceki beş yılın da tüm vergi ve SSK primlerini biz ödedik.)
Ancak, hiç övünmedik. Kimseyi küçük görmedik. Kendimizde bir keramet vehmetmedik. Zira bu yapılanlar, benim ekibimin eseri idi. Başarı onlara aitti. Ben, sadece önlerini açtım, kendilerine yetki ve insiyatif verdim.
4- Şimdi nasıl oluyor da Cumhurbaşkanı, her şeyi kendine mal edebiliyor? Başkalarını küçük görebiliyor, aşağılayabiliyor, hakaret edebiliyor?
Kaldı ki; USTALIK dediği dönemin sonuçları ortadadır;
- a) Demokrasi, hukuk düzeni, fikir, ifade, inanç, teşebbüs hürriyetleri, mal ve can güvenliği, (ehil olmayanlara teslim edilen) bürokrasi, dış politika, eğitim kalitesi, dinî ve ahlâki yapımız, yerlerde sürünmektedir.
- b) Çiftçi, esnaf, sanayici, emekli, memur, işçi, herkes perişan durumdadır. Sefalet içindedir. Türkiye’de üretim durmuştur.
- c) Enflasyon, işsizlik, iç ve dış borçlar, ödemeler dengesi, bütçe açığı israf, saltanat, rüşvet, yolsuzluk, her türlü ahlâksızlık, kumar, içki, uyuşturucu, faiz, kamu malı yağması, yalan, iftira, ayrımcılık, zulüm, baskı, şirk vs. zirve yapmıştır. (Ve hâlâ da din istismarı devam etmektedir.)
- d) Şu seçim çalışmalarındaki tablo bile tam bir yüzkarasıdır. AKP, devletin bütün kaynaklarını istismar etmektedir. Medyayı baskı altına almıştır. OHAL sayesinde, her türlü baskı ve tehdidi, engellemeyi uygulamaktadır. Ama bütün bu eşitsiz şartlara rağmen, HEZİMETE uğramaktan, kurtulamayacaklardır. Zira Cenab-ı Hak (cc) gururlananları hiç sevmez…
Hatırlatma: Gururlanma padişahım senden büyük Hz. Allah (cc) var.