Barışın Barışmadığı İlkeler

Barış, bir düzendir. Öyle bir düzen ki, ilgililerle iyi geçinme ve geleceğe sevgiyle bağlanmaktır.

Hayat anlayışı, çevreyle bağlantısı ve tüm canlılara bakışında sevgiyle atan bir kalbin gerektiği bilinmelidir. Barıştan bahsediyorsak, yardımlaşmalıyız. Yardımlaşma iyilikle kesintisiz sürdürülmelidir.

Zulüm yapmaktan hoşlanan zihniyetlere hiçbir zaman değer verilmemelidir. Akrebin kendini sokması gibi, kötüler, kendilerini yok etmelidirler. Barış için, meydan boş bırakmamalıdır. Böylece toplumsal kargaşa görülmeyecektir. Kargaşa çözüme bağlanmazsa, kavga kaçınılmaz olacaktır.

Dünya tarihinde koca imparatorluklar, bir hiç yüzünden batmıştır. Onun için toplumlar değerlerine sahip çıkıp problem yaratmamanın yollarını aramalıdır. Burada toplumsal kazanç ve menfaatler korunmalı, başkalarını ezmek için kullanılmamalıdır.

Toplumsal barış adına, daha mutlu bir yaşama ulaşmamız söz konusudur. Bu akışı iyiye doğru, yönlendirmek, barış adına önemlidir. Bu konulara halkın sahip çıkması gerekir. Böylece barış içerisinde yaşamak, bilimsel çalışmalar ve teknik üstünlüklerle desteklenmelidir.

Ahlaki değerlerin, dejenere olması, huzursuzlukla ilgili olaylar, barışın bozulması demektir. Barışın bozulması yalnız belirli sivil toplum kuruluşlarını ilgilendirmez. Toplumda yaşayan tüm bireylerin, kaderini tayin eder.

Dünyada estirilen değişim rüzgârı, perdenin açılıp kapanması gibi bir durum değildir. Değerlerin daha iyiye doğru gelişmesinde de değişim olayı gözlenebilir. Yapılacak gözlemler, değişim için toplumsal akla gerek olduğudur. Dünya değerlerinin, iyiye değişimi kabullenilir.

Değerleri kabul etmeyip totaliter anlayışla, insanlara baskı yapanlar, bozkırda saman çöpü gibi taraftar bulamayacaktır. Geleceğini mutluluk üzerine kurmak isteyen, özgür düşünceler ise baharın yeşermesi gibi aydınlığa çıkacaklardır.

Barış ve kardeşliği bozmaya kimsenin hakkı yoktur.

Hasan TANRIVERDİ