Bu yazıyı, “yok mu bu davanın akl-ı selim değerlendirmesini yapan” diye soranlar için yazıyorum.
Balyoz darbe planı, bütün bir Ergenekon sürecinin ana eylem aşamasıdır. Bu eylem, ister askeri bir taktik olsun ister gerçek bir kurgu olsun çok ta fark etmez. Neticede büyük bir plan sürecinin en canalıcı aşamasıdır.
Ergenekon sürecine ilişkin şimdiye kadar fazlasıyla değinide bulunduğum için genel sürece fazla girmeyeceğim.
Balyoz darbe planı zaten şu ya da bu şekilde kamufle edilmesi için bunun hukuk önündeki ya da gün ışığındaki yansıması olmalıydı. Bu da zaten “balyoz askeri bir taktiktir” şeklinde açıklamalarla ortaya konmuştur.
Nasıl ki, “balyoz darbe planı” kapsamında temel hedef, Türkiye’deki İslamcı kesimin ya zapt-ı rapt altına alınması ya da kökünden yok edilmesiydi. Bu darbe planı da deşifre olur olmaz “güçlerin birleşimi” sonucunda üzerinde plan yapılan kesim, üzerine plan yapan kesimi yargı önüne çıkarıp öcünü ŞU YA DA BU ŞEKİLDE LEGAL VEYA MEŞRU OLAN hukuk önünde almak istemiştir. Bu süreçteki hukukun ibresinin ADALETİ ne kadar gösterdiği ise ayrı bir konudur.
Aslında bu aşamada bazı gerçekleri vurgulamak gerek.
1. Balyoz Darbe Planı, adı ne olursa olsun, eylemin türü ne olursa olsun, Ergenekon sürecinin ana eylem aşamasıdır. Bunun taktik veya gerçek bir plan olmasının pratikte veya teoride fazla bir önemi yoktur.
2. Balyoz Darbe Planını yargılayan hukuk süreci meşru/legal bir hukuk süreci de olsa bu hukukun objektif olduğunu kimse iddia edemez, etmemelidir. Bu hukuk süreci çok doğal olarak politize olmuş bir süreçtir.
3. Ergenekon sürecinde Ergenekon aktörlerinin masumiyetlerinin söz konusu bile olamayacağı gibi, yargılama aşaması öncesi hukuksal süreçte hazırlık soruşturmasında veya tahkikat aşamasında Tahkikatı yürüten bürokratik ve/veya siyasal kadroların, da masumiyet veya meşruiyet sınırını çoğu zaman aştıkları bir başka gerçektir.
4. Bu gün Ergenekon aktörleri balyoz darbesi ile başarılı olsalar idi, bu günün yargılayanları yargılanan, yargılananları yargılayan olacaktı. Bu düz mantık sonucunda SİSTEM EGEMENLİĞİ ELİNDE TUTANIN MEŞRU OLDUĞU ÜZERİNE KURULDUĞUNDAN dolayı haklılık ölçütü ise, vicdani ölçütten mantıksal ölçüte kaymaktadır. Yani kısaca süreçteki haklılık veya haksızlık VİCDANİ olgular değil, mantıksal olgulardır.
Ergenekon Süreci ve Güçlerin Birleşmesi:
En başat aşaması “balyoz darbe planı” olan Ergenekon Sürecinde bu günkü yargılanan kesimin karşısında ÖNEMLİ BİR GÜÇ BİRLİĞİ oluşmuştur/oluşturulmuştur.
Bunlar Nelerdir?
1. Cemaatlerin yok edilmesi amacıyla ortaya çıkan süreçte Türkiye’deki en güçlü cemaat olan Fethullah GÜLEN cemaati hem nitelik ve hem de nicelik olarak fazlaca güçlenmiş olduğundan dolayı bu gücün etkisiyle iki ayrı gücü arkasına almayı başarmıştır. Karşı ergenekon/kontrergenekon sürecinde birleşmiş güçlerin 1. sacayağı, Fethullah Gülen Cemaatidir.
2. Fethullah GÜLEN cemaatinin demografik olarak kronik desteği ile SİYASAL AÇIDAN (o yıllarda yükselişte olan) AK Partinin âli menfaatleri temerküz etmiş ve kontrergenekon sürecinde hedef birleştirmiştir. Bu süreçte her iki kesimin hedef birleştirmesi için çok fazla çaba bile sarfedilmemiş, tam anlamıyla hızlı ve taraflar açısından çok ta faydalı bir GÜÇ BİRLİĞİ ne girilmiştir.
3. Düne kadar Ergenekonculara destek olan Amerika; büyük ve kronik bir demografik gücü arkasına alan güçlü bir dini lider arkasında itaat etmiş bir kitle ile, güçlü bir siyasal liderin etrafında kitlenmiş olan dindar ve muhafazakar ve hatta liberel kitlenin EMELLERİNİ TEVHİD ETTİRMİŞTİR. Bu aşamada Amerika, Türkiye’nin ortak değerleri olan Atatürk, Irk anlamında milliyetçilik, Ordu (TSK), ana dil / resmi dil vb. faktörleri yıpratmak için her fırsatta önşart koymuş veya koşmuştur. Amerika’nın 10 yıla yakındır ılımlı İslam ekolünden gelen siyasal iktidarın sırtını sıvazlamasının karşılığı olarak siyasal iktidar da ortak değerlerin tartışmaya açılmasında doğrudan veya dolaylı olarak taviz vermiştir.
Bu süreçte, Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki özerklik talepleri, dil tartışmaları, Atatürk’ün manevi kişiliğinin tartışılır hale gelmesi, ORTAK DEĞERLERİN YIPRATILMASI ADINA Amerika için önemli kazanımlardı. Bu kazanımlar bu gün için maalesef elde edildi bile.
Bu süreçte siyasal emellerini Siyasal İktidar ile dinsel oligarşi ile tevhid ettirdiğini düşünen Amerika, balyoz operasyonunda tutan taraf mı, tutturan taraf mı, balyozu indiren taraf mı indirilen taraf mı olacak yakın gelecekte göreceğiz. Biz isteriz ki, siyasal iktidar ile dinsel oligarşik yapının yarın KULLANILAN OLGU değil de KULLANAN olgu olmasıdır.
İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünde lisansını (1993) tamamladı. İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’nde Personel Yönetimi / İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı’nda yüksek lisansını tamamladı. (1996) Doktorasını M.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim bilim dalında, Büyükşehirlerde Kentiçi Ulaşım Hizmetlerinin Entegrasyonu ve Yönetimi, İstanbul Metropoliten Alanı İçin Bir Model Önerisi adlı teziyle tamamladı. (2004).
Halen Ordu Üniversitesi’nde (Deniz Bilimleri Fakültesi, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi.
ICAM Network ve ICAM Publishing Genel Yayın Koordinatörlüğünü, OJOP Çevrimiçi Bilimsel Dergi Yayıncıları ve Editörleri Platformu Dönem Başkanlığını, KADOÇED Genel Başkanlığını, TİGAD (Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği) Ordu Temsilciliğini, KAŞYAD Başkanlığını, KARAV Müt. Heyeti Başkanlığnı yürütmektedir.
Eserleri:
Kent, Ulaşım, Yerel Yönetim, Bilişim Teknolojileri, Estetik, Kent Kültürü, Çevre, Kurumsal Etik, Bireysel İletişim ve Kurumsal İletişim Sistemleri, Siyaset, Yönetim Bilimleri, Mizah, Şiir ve Edebiyat, Kişisel Gelişim, Hukuk-Siyaset-Eğitim Felsefeleri alanlarında 10’dan fazla kitap, yüzlerce makale, bildiri, 1000’den fazla köşe yazısının müellifidir.
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.