Balık ve deniz ürünlerini sevenlere çok iyi bir haberim var.
Yeni bir araştırmaya göre, deniz ürünlerinde bulunan civanın beyin fonksiyonları üzerine herhangi olumsuz bir tesiri olmadığı gibi bol balık yiyenlerde Alzheimer hastalığı riski de azalıyor (1).
JAMA’ da yayınlanan araştırma Memory and Aging Project (Hafıza ve Yaşlanma Projesi) kapsamında 2004-2013 seneleri arasında ölen, ortalama yaşları 90 ve yüzde 67’ si kadın olan 554 kişiye ait 286 beyin üzerinde gerçekleştirildi.
Hiçbirinde araştırmaya alındıkları dönemde bunama ile ilgili bir bulguları olmayan ve öldüklerinde de beyinlerine otopsi yapılmasına müsaade eden bu kişiler her sene nörolojik olarak değerlendirildiler.
Bu kişilerin ne kadar taze balık, karides, ıstakoz, yengeç gibi deniz ürünleri yedikleri ölümlerinden 5 sene kadar evvelinden başlayarak gıda anketleriyle belirlendi.
286 beyin otopsisinde beyin histopatolojik olarak incelendiği gibi beyin dokusundaki metal konsantrasyonları da ölçüldü.
Beyin dokusunda inme ve mikro-inmeler, Alzheimer Hastalığına has amiloid plaklar, nörofibriler düğümler ve Parkinson hastalığında görülen Lewy cisimcikleri araştırıldı.
Araştırmanın sonuçları özetle şöyle:
BİR: Deniz ürünleri tüketimi ile beyindeki cıva miktarı artışı arasında bir korelasyon bulundu ancak cıva seviyeleri ile beyin anormallikleri arasında bir ilişki yoktu.
Balıkta bulunan “Omega 3 yağ asitlerinin bebeğin beyin gelişimi üzerine müspet etkilerinden başka cıvanın yapabileceği hasarları da önleyebileceğini” daha önce yazmıştım (2).
Olmasa tabii ki çok ama çok daha iyi ama cıva var diye de balıktan korkmayın!
İKİ: Yaş, cinsiyet, eğitim ve diğer etkenler kontrol edildikten sonra ApoE4 taşıyıcıların haftada bir defadan fazla deniz ürünü yemeleri halinde Alzheimer hastalığı için tipik olan beyinde amiloid plak ve nörofibril düğümlerin yoğunluğunun Apolipoprotein E4 (ApoE4) gen varyantına sahip olanlarda daha az olduğu ortaya çıktı.
(Genel nüfusun yüzde 30’ unda bulunanApoE4 gen varyasyonuna sahip olanlarda Alzheimer hastalığı riskinin daha yüksek olduğu biliniyor).
ÜÇ: Araştırmaya göre ApoE geninin diğer formlarını taşıyanlarda böyle bir risk azalması yok.
DÖRT: Diyetle bitkilerde bulunan “alfa-linolenik asidi” fazla miktarda alanlarda inmeyle ilişkili makro enfarktüsler total olarak daha az idi ama bu azalma ApoE4 varyantına sahip olanlarda görülmedi.
BEŞ: Balık yağı hapı almanın beyinle ilgili hastalıklara karşı hiçbir koruyucu etkisi tespit edilmedi.
Balık yiyerek hem karnınızı hem beyninizi doyurmak varken balık yağı haplarına para harcamanın alıklıktan başka bir şey olmadığını inşallah anlamışsınızdır.
Gelelim neticeye
Çiftlik balığının “sağlıklı olmadığını”, deniz balığının da çeşitli “kimyasallarla” yüklü olabileceğini biz de biliyoruz ama banyonun küvetinde, bahçenin havuzunda balık yetiştirecek hâlimiz de yok.
Denizin balığını da kalamarını da ahtapotunu da ıstakozunu da yengecini de afiyetle yiyin.
Başınıza bir iş gelirse de kabahati İmamı Şafi Hazretlerine atfedilen “Denizden babam çıksa yerim” sözüne atın, olsun bitsin.
Dr. Murat Kınıkoğlu “Balık faydalı mı?” diye soruyor (3).
Cevap: Elbette faydalıdır, hem de çok. Balık yemeyen alık olur, hadi doğru balık yemeye!
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.