Biraz önce ömrümün beş yılını geçirdiğim güzel Nürnberg’den sevgili Örsan Aydin hem yeni yılımı kutladı hem de bağlama ile yaptığı bir halk türkümüz olan ‘Ah Yalan Dünyalar’ ve Çerkez kültüründen, herkesin duygulanarak dinlediği ölümsüz şarkı ‘Kafe’nin’ yorumunu paylaştı benimle.
Duygu seli ile dinledim yorumları, teşekkür ettim.
İşte internetin ve teknolojinin nimeti ve faydaları. Hem gurbetteki yurt özlemi içindeki gençlerimize müzik aletlerini icra etmeyi sevdirip öğreten Yusuf Çolak hocamı kutladım, oralarda kültür elçiliğimizi yapıp müzik severler yetiştirdiği için hem de öğrendiklerini daha da geliştirip güzel parçalar icra eden sevgili Örsan’ı.
Yusuf Çolak hocamla tanışmıştık, bağlama çalabilmeyi öğrenebilmek için de gidecektim bu değerli hocamızın kurslarına ancak kısmet olmamıştı.
Başka kültürlerin içinde o kültürlere uyum sağlayarak iş güç sahibi olmak bir yandan da kendi kültürünü öğrenmek, öğretmek ve yaşatmak o kadar da kolay değildir zannedildiği gibi.
O yüzden sanat ve edebiyatla uğraşanları çok takdir etmiş, etkinliklerine fırsat buldukça katılmış ve desteklemiştim görev sürem boyunca.
Sanatsal faaliyetlerle oradaki yurttaşlarımızın kültürel zenginliğine katkı sunan ilk etapda aklıma geliversen Objektif Tiyatro emekçileri Ertugrul Karakaya’yı ve Meryem Tura ‘yı, bir diğer müzisyenimiz Erdal Çeç ve farklı özgün müziklerle uğraşan Buluş Basmali’yı ve Anna Golik’i Türk-Alman Medina Müzesi müzesi sahibi ve kurucusu sayın hocam Cemalettin Özdemir’i ve Ali Koç’u, Türk -Alman Film Festivali düzenleyen festival komitesini, siyasetçilerimiz sayın Arif Tasdelen’i, sevgili Yasemin Yilmaz’ı ve sayın Aynur Kır’ı, Hürriyet gazesi yazarı değerli gazeteci Taner Tüzün’ü, Bayernses ve Euroİmaj süreli yayınlarının sahibi Ali Boz’u, Radyo Baba’ nın gazeteci İlhan Baba’sını, belediye meclisi üyesi, hukuk alanında güvenilen hizmetleriyle hukukcumuz sayın Cüneyt Gençer’i göçün ellinci yılının tartışılmaz siması olmaya hizmet ve çalışmalarıyla hak kazanan davet edildiği Berlin’de bile yaptığı konuşmalarla bu misyonu üstlenen Abdurrahman Gümrükcü’yü, eşi Ebruzen ve Altın Kızlar Folklör derneği kurucumuz Ümit Gümrükcü’yü, Tiyatrocu ve yazar değerli hocam Ergün Tepecik’i, sevgili meslektaşlarım Şükran Günay ve Sevim Volkan’ı, Cemil Kaynak hocamı, uzun yıllar Türk Alman engelliler derneği başkanlığı yapmış sevgili Kamile Erdemir’i ve eşi Mehmet Erdemir hocayı daha bir çok Nürnberg’in sevilen simalarından aklıma geliveren milli ebemiz Nuriye Aydın, tanıdığım insanların en açık sözlüsü sevgili Merya Atar’ı, sevgili Zehra Postaloglu ve eşi beyefendiye, Dilek Westphal , Dilek Ergilban Mutlu’yu, Ali Yilmaz’ı, Ergin Keskin ve sevgili eşi Rabiye’yi, Ilker Polat, Cehti ve Yüksel Aydın’ı, Melike Karacelp’i Yaşariye Yasariye Aytekin Yasar’ı, gül yüzlü Narin Eytemis’ ve birbirinden değerli sanat, edebiyat ve insanseverlerimizi daha niceleri.
Ben o yüzden gurbetteki bütün yurttaşlarımızı içinde bulundukları topluma olumlu ya da olumsuz bir biçimde (gururla söylemeliyim ki olumsuz örneğe hiç rastlamadım) komşuluk ilişkileriyle, iş arkadaşlığı ile, derneklerin etkinlikleriyle, sağlık hizmeti veren birbirinden değerli hekimlerimizle, gıda sektöründeki esnaflık hizmetleriyle, siyasi görevler, sosyo kültürel etkinliklerle her ortamda kültürümüzü aktaran temsil eden birer kültür elçisi diyorum.
Çok yaşasınlar hepsi de.
Bunlar bir çırpıda Örsan’nın ezgileriyle aklıma gelen Nürnbergliler aklıma gelmeyenler ve unuttuklarım bağışlasın daha daha kimler var kimler yazacağım inşallah.
Sanatsız kalmayalım inşallah, kanatsız kalırız yoksa.
Şükran Uçkaç Yargı
Sazsızozan
3.1.22
Ankara