Baba… Henüz konuşmaya başlamadan bir bebeğin ilk heceleri bab-ba (baba). İlk kahramanımız, gölgesinde serinlediğimiz ulu çınarımız, her tehlikede yenilmez kalkanımız… Baba adam, adam gibi adambabalarımız…
Hani derler ya “Baba Adam” sevecen, güvenilir, candan dost, cana yakın, mert, dert dinleyip çözüm arayan vb. cümlelere sığdıramadığımız babalar, babalarımız. Evin direği, dayanağı, kuru ekmeği bile ailesiyle, sevdikleriyle bölüşen baba. Baba adam, adam gibi adam… Gurur duyduklarında babasının kızı, babasının oğlu (aslanı) diye severler, bağırlarına basarlar evlatlarını.
Koçum diye severler oğullarını. Erkek gibi benim kızım deyip öyle severler kızlarını. Erkek adam ağlamaz deyip evlatları için gözyaşı dökendir baba, babalarımız. Gizli gizli ağlayandır çoğu zaman.
Evine, yuvasına bakabilmek için her işi yapandır baba. Ben çektim çocuğum çekmesin, rahat yaşasın, eli ekmek tutsun diye kendini paralayandır baba. Gizli gizli cebe harçlık koyandır, sevgidir, saygıdır, güvendir. Kızlarının ilk aşkıdır baba. Güçtür, kuvvettir. Sırtı yere gelmez önünde babası olanın.
Çok sever belli etmez çoğu zaman. İçindedir derin sevgisi. Hele kederlendiğinde öyle bir kaş yıkışı, öyle bir susuşu vardır ki, gözleri bulutlanır, bulutlar ağlar, gökyüzü gürler haline. Neşelendiğinde de güneş doğar haneye. Askerdir baba ailesini, vatanını koruyan.
Erdir baba annelerimizin sabırla beklediği erleri, erkekleri… Namustur baba namusunu canı pahasına koruyup kollayan. Baba, babadır işte aslan babamız, adam gibi adam babamız. Güçlü kollarıyla kavrayıp yuvasını yüksekte tutan, mangal yürekli, asil yürüyüşlü, korkusuz, cesur bakışlı, yuvası için gözünü daldan budaktan sakınmayan cengaver babalarımız… Allah kimseyi babadan yoksul, yetim koymasın.
Babalar evlatlarından tek bir şey isterler. Kendisiyle gurur duyulmasını ve evlatlarıyla gurur duymak. Rabbim herkese gurur duyacağı bir baba ve bir evlat nasip etsin.
Ayşe YILMAZ
DOĞA(L)CA