Azerbaycan’ın başkenti Bakü’den gelen kitapların sayfalarındaki gezintimizin sayısı hızla artıyor. Bunun temelinde Azerbaycanlı dostlarımın, hocalarımın gayretleri büyük. Türkiye Azerbaycan arasındaki muhkem köprünün sahibi, değerli hocam, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr.Tamilla Aliyeva (Abbashalı’nın) nın payının büyük olduğunu kaydetmeliyim.
Yenilerde Tamilla hoca aracılığıyla gelen kitaplardan biri Feride Leman imzalı “Gılınckendi Destanı” adlı olanı. Tamilla hoca kitapla birlikte yazdığı notunda;
Doç.Dr.Feride Leman size selam ve kitabını gönderdi. Bu kitapta önemli meseleleri yazıp. Onun doğduğu şehir Azerbaycan’ın batı sınırında Ermenistan ve Gürcistan’la sınırdadır. Sovyet döneminde Ermenistan Ruslara yalakalık yaparak, Feride’nin doğduğu Gazah ve onun yakınındaki Akstafa kentlerinden topraklar almışlar zorla. Bu kitapta o olaylar anlatılır ve Rusya dönemindeki dosyalar var. Feride Leman onları arşivlerden toplayarak kitabına koymuştur. Ermeniler her zaman Rusların eliyle Azerbaycan toprağını parça parca koparıp almışlar. Çünkü Azerbaycan toprağı düzengâhlıktır, verimlidir. Onlarınki ise dağlık, taşlıktır, mahsuldar değil” diyerek, adeta kitabın özetini anlatmış. Bundan sonra ben ne yazabilirim ki, ne yapabilirim ki?.
Gılıckendi Destanı adlı kitap 112 sayfayla şekillenmiş, bitirilmiş. Doç.Dr. Feride Leman hanım, kitabının iç kapağında bendeniz için şöyle yazıyor: “Çok değerli İsa Kayacan hocam; Sizin devlet, millet için çarpan yüreğinize sağlık diliyorum, karşınızda baş eğiyorum. Türk halkı sizin gibi fedekâr oğullarıyla gurur duyuyor. Yolunuz açık olsun (Doç.Dr. Feride Leman, 07 Şubat 2012, Bakü – Azerbaycan).
Gılınckendi Destanı’nın Reşçisi: Budağ Budagov, Redaktor: Tamilla Abbashanlı, Bedii Redaktor: Pervane Nizameddi. Yer yer şiirler, yer yer değişik isim ve imzaların Feride Leman hınımla ilgili görüşleri yeralıyor. Ön kapakta yeralan bir dörtlük var geriye dönüp bakalım:
Ağacların yaşıl gözü yaş ağlayar,
Gayaların mamır gözü daş ağlayar,
Ayrılığa dözmez ürek, Gılınckendim,
Zirve ağlar, tepe ağlar, gaş ağlar.
Sayfa 40’daki “Bu kitabı kişiler yazmalıydı” başlığı altındaki görüşlerden: “Şair Jurnalist Lebanın Publisistik bir kitabı ‘Toprağın Yaddaşı’ kitabını okudum. Ve hakikatleri okuya okuya düşündüm ki, doğrudan da toprağın yaddaşı itidir, ağırdır, hagsızlığı unudan deyil. Müellifin od tuta-tuta, yana yana yazdığı önsözden sonsöze kadar ben de yana-yana okudum. (Davud Nesib, 08 Mart 2006)
Buna benzer yazılanlar. Kitap içinde yer alanların sayıları bir hayli fazla. Tebriklerimi sunuyorum efendim.
GÜNÜN SÖZLERİ:
1. Sadece iki büyük günah vardır. Diğer tüm günahlar bunlardan türer: Sabırsızlık ve tembellik (Franz Kafka)
2. Kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünellerle birlikte ışığı vede gelecek treni görür. (J. Harris)
3. Bırakın “ senin için öldüm “ lafını. Önce kendiniz için yaşamayı öğrenin, sonra başkası için ölürsünüz (Can Yücel)
4. Bulunduğunuz odadaki en önemli kişi, bir sonraki adımın ne olduğunu bilendir. (James L.Webb)
5. Bir millet uyuyorsa uyandırmak kolaydır. Ama uyumuyor da uyuyor gibi yapıyorsa, ne yapsanız nafile, asla uyandıramazsınız (Gandhi)
Fidanlarımızı toprakla buluşturan: