Eski evler, gizemli yapısı ve işlevselliğiyle günümüze aktarılması gereken önemli kültürel mirastırlar. Eski evimizin tavanı ve saçağı olmasa da efsunkâr havasını korumaktadır. Yalnız davlumbazı olduğu için, kara ateşin dumanını ve isini havaya atabiliyordu.
Evin dolma duvarları dökülse de yenileme diye bir problemimiz gündeme gelmiyordu. Yeni bir ev yapmak gerekirdi fakat imkânlar elverirse. O kış kar birden bastırdı. Çatının bir tarafı kaydı. Beklenmedik bu olay, hepimizi şaşkına çevirdi.
Babam, yapabileceği kadarıyla işten bahsediyordu. Deniz kenarından kum ve çakıl taşıyacaktı. Kum ve çakıl ile ev yapılır mı? diye sorsan belki farklı düşünebilirdi. Babamın ev yapması ile ilgili algısı, kum ve çakıldı. Çatının hasar görmesi hayra alamet değildi. Kar eriyene kadar başımıza çökmese diye dua etmekten başka çaremiz yoktu.
Kışı, korku ortamında atlattık. Bizim için, bahar babamın ev anlayışı gibi, kum ve çakıl demekti. Sabah akşam denize seferlerimiz başladı. Çimenin kenarına taşıdığımız malzemeyi yığdık. Bir akşam, kara ateşin başındayız, evin arka tarafında ayak sesleri duyduk. Ayak sesleri üzerine, dışarı çıktık ve iki kişiyle karşılaştık. Kendilerini tanıttılar, babam gelince kucaklaştılar.
Onları içeriye aldık. Babamın arkadaşlarının oğullarıymış. Babam, “Önce karnınızı doyurun.” Dedi. Yemek yedikten sonra fazla oturamayacağız. Kamyondaki kereste ve tahtayı size vereceğiz, dediler. Arabayı boşalttık. Paralarını babam verdi ve gittiler.
Babam “Çatı çöktü ne yaparız veya nasıl yenileriz, düşünürken, kısmet ayağımıza geldi.” Dedi. Ustalarla yaptığı görüşmeleri, akşam anlatıyor ve birlikte yorumluyorduk. Bir gün usta, eve geldi ve yapılması gerekenleri tarif etti. Aklımıza yattı. Çatı kaldırılacak ve ikinci kat çıkacak fakat yine dışı eski kara taş dolma olacak. İkinci katın üzeri yine çatı olacaktı.
Dışardan eski kara taş, içerden ahşap. İki katlı ve alttaki ahırı da çimenin ötesine atacaktık. Böylece eskiye uygun, doğal olarak ısı yalıtımlı iki katlı evi yapmayı başardık. Daha sonra dışını sıva yapacaktık.
Köylerde eski ev kalmadı. Biz de eski ev görünümlü, içi ahşap çatılı ve ahırı olmayan evi yaptık. Bize göre çok güzel oldu. Kullanışlı güzel, sıcak, rutubetsiz ve konforlu. Böylece istediğimiz gerçekleşti.
Babam, “Ev yapana Allah bir kolaylık sağlar.” Derdi. Kolaylığı yaparak yaşayarak gördük. Mutlaka kolay değil, okul var çalışma istemediğin kadar. Altı ay çok yorulduk ama köy yerine ve de kültürüne uygun evi yapmayı başardık.
Gülerek oturmak dileğiyle…






















