Ay’a yolculuk konusu, kitaplarda dahi yerini almıştı.
Öğretmenimiz Ay’a yolculuğun fiziksel teorilerini, örneklerle açıklıyordu. Konuşmasında yarın gidecekmiş gibi heyecanlanıyor ve sınıfı da heyecanına ortak ediyordu.
Ay da yerleşim yerleri kurulacak ve ziyaretçilerine konaklama imkânı sağlayacaktı.
Yaz tatilinde sınıf olarak, Ay’a gidecek, konaklayacağımız yeri buradan tayin edebilecektik. Öğretmenimiz bu konuda çok net bilgilendirmeler yapardı. Aya gidişi, matematiksel formüllere döker ve öyle ileri giderdi ki, füzenin şeklini çizer, kâğıt üzerindeki, çizimini de gösterirdi.
Füzenin yakıt gücünü, yakıt tanklarını ve ateşleme sistemini tanımlardı. Ayrıca nasıl bir güçle atmosferi aştığını ve aşarken ki zorluğunu da belirtirdi. Ay dönüşü, dünyaya paraşütün açılarak istenilen yer yüzeyine yumuşak iniş yapacağını da belirtirdi.
Öğretmenimiz konuşmayı kesti ve sınıfı gözden geçirdi ve “Hepiniz Ay’a gitmekle ilgili görüşlerinizi bir cümleyle belirtiniz,” dedi.
Görüşlerimizi belirtmek zorundaydık. Çünkü öğretmenimiz, farklı ve teoriye uygun bir fikir ortaya atana iyi not veriyordu.
“Evet cevaplarınızı bekliyorum,” dedi.
Kardeşim, “Gitmem çünkü o günlerde yaylada olacağım,” dedi.
Hakan, “Sıra geleceğini sanmam boşuna bekleyemem,” dedi.
Mehmet “Füzeyle gittik, dönüşte dolmuş mu? Bekleyeceğiz,” dedi.
Yusuf, “Atmosferi aşmak için param çıkmaz,” dedi.
Hasan, “Hesap yapmadan da obaya gidebiliyoruz. Ay için hesap tutmazsa ne yaparız,” dedi.
Ali “Futbol topum olmadan asla,” dedi.
Ahmet “Giderim ama geri gelmek istemesem, gitarım ne olacak,” dedi.
Ayşe “Ailemle ancak giderim. Onlarsız kesinlikle olmaz,” Dedi.
Nazlı “Gitmiş olmak için sıkıntıyı çekmem. Yeşillik, çiçek ve meyve yok. İlgimi çekmiyor.” Dedi.
Ufuk “Dönüşte paraşüt açılmazsa ne olacak,” dedi
Hatice “Yerleşim yerini buradan mı tayin edeceğiz. Orada da beş yıldızlı otel mi var.”
Zeynep “Öğretmenim hesabınız doğru mu? Gündüz 40 derece, gece -50 dereceye nasıl inecek, hesabınız yanlış olmasın. Sonra yolda yakıtsız kalırız,” dedi.
Hüseyin “Okulu bitirdikten sonra köpeğimle düşünürüm,” dedi.
Fahrettin “Giderim ama iki de arı kovanı götürmeme izin verirlerse,” dedi.
İlknur, “Çiçekten bahsetmediniz ama park varsa giderim,” dedi.
Umut “Ay yerine başka hayallerimin gerçek olmasını isterim,” dedi.
Sebahattin “Dedem aya gitmeyin, dediği için gitmem,” dedi.
Osman “Kendi yaptığım aletle giderim.” Öğretmenimiz araya girdi ve “Nasıl” dedi. “Uzun bir demir çubuğun ucuna koltuğumu bağlarım ve çubuğun diğer ucundan ısıtırım. Isınan demir çubuk uzayacaktır. Böylece uzayan çubuk sayesinde, Aya varırım. Biraz geç olur ama yaya geldim, derim,” dedi.
Arkadaşımızı alkışladık.
Öğretmenimiz “Demir çubuk nasıl uzayacak,” dedi.
Osman “Demir çubuğun katsayısına göre uzadığının formüllerini siz yazdınız,” dedi.
Arkadaşımızı ikinci defa alkışladık.