Ağır ağır uyanacaksın uykundan Ağır ağır yaşanmışlıklarını anacaksın Ağır ağır içilecek bir bardak da limonlu ılık su Tortularını alıyormuş hayatın...

Duvarı nem İnsanı gam zedeler ya hani Sinemi de gamzen deler Bildin mi gülüm yani Gamzelerine takıldım yine Tutsağı olduğumdan...

Bir çocuğun kulağına gelen en güzel melodi adının söylenmesi, en mutlu ve öğrenmeye en açık olduğu an da oyun oynadığı...

Yine güneş tarasa parmaklarıyla kınalı saçlarımı Yine koşup dursam sokakta Terlesem oyun oyun Beştaş saklambaç misket cabe tot Yine acıkınca...

Küçücükken daha Orucu bir kuş sanırdım Ramazanı da bekçi Ramazan Beni de kaldırın sahura diye Yalvarır yakarırdım Nerde güzel bir...

Kar yağar da gün güzel olmaz mı hiç. Olur tabi bembeyazdır her yan, ağaçlar, çatılar giymiştir beyaz esvaplarını gelin gibi...

Saatini elli kuruşa kiraladığı bisikletiyle fır dönüyordu küçük kasabayı Deli gobel. Pantolonunun paçalarını çorabına kıstırmıştı ki bisikletin pedalına sıkışmasın. Ayağındaki...

Ne münis ne güzel çocuklardık Açılmaz denilen kapıları açmaz Saçılmaz denilen oyuncakları saçmazdık Zaten kaç oyuncağımız vardı ki En şanslımızın...

Uzun çok uzun yollardan geldim İnişli çıkışlı hallardan kaldım Yorgunum ta dünden yorgunum Odamı veriver Yorgunum Hancı Yollarım ıraktı Eylül...

Gözünüzden bile sakınmayacaksanız niye çocuk yapıyorsunuz? Gözünüzden bile sakındığınız çocuklarınızı niye tarikat yurtlarına yatılı gönderiyorsunuz? Bismillah demeyi, şükretmeyi, teşekkür etmeyi...

Hava biraz özlem kokuyor biraz kavuşmak Kopkoyu bir kış gecesi oysa Nerden gelir ki akşam akşam Bu deli mavi bahar...

Fakültelerin çok olduğu semtimizin simit kafesindeyim. Güzel gözlü bir kız getiriverdi kaşarı nasıl becerildiğine bir türlü akıl sır erdiremediğim jiletten...

Diller sihirli, büyülü, güçlü, sürekli kendini yenileyen değişen, birbirini etkileyen, birbirinden sözcük alıp veren, canlı, enterasan anlaşma ve iletişim aracıdır....

Yine kına kokuyor minik ellerim... Mahalle fırınına gidecek baklavaya kızgın yağlar döküyor annem Babaannem bahçeyi sulayıp süpürmüş Ona da yardım...

Annem annem Sen yoksun ya Artık kimse minik ellerime kına yakmıyor Saçlarımı örüp kelebekli toka takmıyor Kimse öyle sımsıcacık bakmıyor...