Babaya göre kızları, birbirini bütünler nitelikteki, aile kavramıdır. Hayat kuran ve iki eş anlamlı kelime kızdır. Kız iyi olmanın ötesinde...

Emekli müdür, doğada sevgi üzerine yaşamak ve iyilikten yana davranışları arzularım, diyordu. Bu düşünceden olmak üzere, günlük notlarında, monologları önemli...

“Dağlar otağımdır” sözünü, babası gibi “şiar” edinmişti. İçindeki “alev” hiç sönmüyor aksine, “kor” oluşuyordu. Rüyasında, “dağın doruğunda” nutuk atıyorum, diyordu....

Parkın yaşlısı, sözünün başında “yaşlılık zor” derdi. Bastonuna dayanır, Muhammet Ali gibi baston, dopingi yapıyorum, derdi. Fötrünü sehpaya bıraktı. Gözlüklerini...

Dünya döndükçe, ekonomi de baş döndürüyordu. Baş dönmesi, topluma yansıyor ve yoksula sırtını dönüyordu. Dönen dünyada yoksulla birlikte, ayrımcılık körüklendi....

İncecikten çiseye rağmen, toprak kuruydu. Sebzeyle oyalanırken, ayağı çalıya takıldı ve yüzü koyun yere düştü. Sol dizi ve sağ kolu...

Sessizliğe dilsiz rolüyle karşılık vermişti. Biz de sessizlikte kalmıştık. Salonda adeta ölüm katılığı vardı. Sahnedeki taklidi inanılmazdı. Rolü bitip teşekkür...

Tomurcuklanmış ve gül, gibi güllerini vermişti. Dal ucundaki koza, tomurcukla birlikte, “kelebek” olarak bahara uçacaktı. Duruşuyla insanı büyülerken bu güzellik,...

Katır, onun can yoldaşıydı. İşini gördürür ama sağlığına özen gösterirdi. Çavuş, “yaşlılık saatim gelip çattı. Sarsılmaya başladım. Kendimde güç bulamıyorum....

Yolun açık olsun, sözün geçerlilik kazansın ve çaresizlik olarak algılanmasın. Merkezden yönlendirirsen, yapılanları, kontrol altına alırsın. Zekânı kullanırsan, belirli bir...

Halkın umudu barış ve sevinçti. Bu kavramlar etrafında toplanmak, geleceğe güvenle bakmak demekti. Güven duygusuyla bezeli olarak, yarınlara ulaşmaktı. Devletin...

Mevsim bahardı, ılık bir esintiyle, günümüz aydınlandı. Yüzümüz güldü, menekşeler açmaya başlamış ve kırlar şenlenmişti. İnekler çimende, çocuklar da derenin...

Kısılan sesler, çaresizlerin çaresizliğiydi. Sesleri kontrol eden, beyinler aldatılmıştı. Sesin arada duyulması, herkesi ilgilendiriyordu. Seslerin kesilmesi kime yarar sağlayacaktı. Ses...

Bengal kaplanı, kedigiller sınıfının en büyüklerindendi. Tek başına yaşar ve belirli bir bölgeyi mekân tutardı. Güçlü kas yapısı ve pençeleriyle...

Köye yayılan bir fısıltı; “altın unu” idi. Altın unu fısıltısı etkili olmuştu. Su değirmeni, öğütecek ve altın unu, ambarı dolduracaktı....