Hüseyin öğretmen sosyal dersinde, kelime ve kavram öğrenelim çalışması yapıyordu. Çalışmada bilemedikleri kelime ve kavramları, sınıfta tartışıyor ve gerekirse ödev olarak veriyordu.
Öğretmen, üçüncü sınıfa geldiniz. Bir ve ikinci sınıfların ağabeyi oldunuz. Onların soracağı kelimeleri ve kavramları da bilmeniz gerekir. Şimdi soracağım ifadenin, ne manaya geldiğini bilmeniz gerekiyor. Yoksa yarına ödeviniz olacak.
“Ateş hattı” ne manaya geliyor.
Hüseyin öğretmen kelimeleri tahtaya yazdı ve aranızda tartışabilirsiniz. Öğrenciler önce tartıştılar ve parmaklar kalkmaya başladı.
Rüya; Öğretmenim, ateşin yandığı yere yaklaşmayın.
Ercan; Öğretmenim ateş çok yanıyor, dikkatli olunuz.
Yusuf; Ateş düzgün yanmıyor.
Rasim; Ateş yanmış kül olmuş.
Ahmet; Ateş sıra halinde yanıyor.
Hüseyin öğretmen, öğrencilerin verdiği cevapları, arkadaşlarına sordu.
Kahraman; Ercan ne demek istedi. Ateşe yaklaşılmaz, demek istedi.
Semra; ateşin düzgün yanmaması, ateş hattını çağrıştırıyor mu? Ateş yanmadığı için çağrıştırmıyor, dedi.
Hakan; Sıra halinde yanmak, hat boyunda yanıyor, manası en yakın olabilir.
Şükrü; Tanımları anlamadım, bir şey söyleyemeyeceğim.
Necla; Ateş varsa, patlama olacaktır.
Hüseyin öğretmen Bedri’ye sen ne dersin diye sordu. Bedri; Ateşleri yan yana getirsen, yanma olayı bir sırada gerçekleşiyor, demektir.
Hüseyin öğretmen, en yakın açıklayan Ahmet oldu der.
Hüseyin öğretmen ikinci kelime ise “Beşinci kol” dedi.
Beşinci kol kavramını duymuşsanız, açıklayın dedi. Bedri; Bir kolun ucunda beş parmak, yani kol beşe ayrılmış demek.
Semra; Yan yana üç insandan birinin bir kolu yok. Kollarını sayarsak eder beş kol, dedi.
Hüseyin öğretmen bir deyim daha vereceğim, yarına ödev olarak araştıracaksınız, dedi.
Deyim, “Baş vurmak,” dedi.
Bahri parmağını kaldırdı ve bu deyimleri nereden buluyorsunuz, dedi.
Bir gün sonra Bahri, babam “baş vurmak” için, öğretmenin demek istediği, “Kafa atmaktır.” Kafa atmak ise yanlış yapanı, bir kafada yere sermektir, dedi.
Hasan TANRIVERDİ