Atatürkçülük ve Kemalizm

Gün/aydın dostlarım…

Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme… Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…

Tekrar hafızaları tazelemek ve hatırlamak için___

ATATÜRKÇÜLÜK VE KEMALİZM

Atatürkçülük ve Kemalizm her dönem ayrı kavramlarmış gibi karşımıza çıkan Atatürkçülük ve Kemalizm eş anlamlı iki terimdir. Bu bağlamda “Kemalizm” de “Atatürkçülük” de denilse, Mustafa Kemal’in fikirleri aynı fikirler olarak kalır. Ancak 1950’li çok partili dönemin ilk yıllarından başlayarak Atatürkçülük ile Kemalizm arasında farklar bulunduğu, Atatürk’ün fikirlerinin Atatürkçülük olduğunu, Kemalizm’in ise Atatürkçülükten daha radikal bir düşünceyi ifade ettiği öne sürülmüştür.

Öte yandan Atatürkçülük ve Kemalizm, aynı kaynaktan doğan, aynı fikirleri benimseyen aynı iki kavramdır. Atatürkçülük ve Kemalizm eş anlamlı iki terimdir.

Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün adıyla anılan Kemalizm’i, ulu önderin fikirlerini ve ilkelerini benimsemeyi temele alıyor. Diğer adı da Atatürkçülük olan siyasi idfeoloji, yeni kurulan bağımsız ülkenin seküler yapısını da ifade ediyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nın ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini attığı İlkerleri üzerine inşa edildi Kemalizm. Diğer adı da Atatürkçülük olan siyasi idfeoloji, yeni kurulan bağımsız ülkenin seküler yapısını da ifade ediyor.

Türk milletinin bu gün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devletin millet egemenliği esasına dayandırılması, aklın ve bilimin rehberliğinde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyi üzerine çıkarılması amacıyla, temel esasları yine Atatürk tarafından belirtilen, devlet hayatına, fikir hayatına, ekonomik hayata, toplumun temel kurumlarına ilişkin gerçekçi fikirlere ve ilkelere ATATÜRKÇÜLÜK denir…

ATATÜRKÇÜLÜK NEDİR?

ATATÜRKÇÜLÜK; “halkçılık”, “laiklik”, “cumhuriyetçilik”, “devrimcilik”, “devletçilik” ve “milliyetçilik” olmanın ötesinde, değişen nesnel koşullar karşısında, bu ilkeler çerçevesinde sürekli tutumlar takınmaktır. Atatürkçülük, kesinlikle salt ileriye açık bir ideolojidir.

Atatürkçülüğü yorumlarken bazı farklı noktalara varılabilmesi olasıdır.

Ancak Atatürkçülükte olmayan şey; “tutuculuk” ve “statükoculuk”tur. Atatürk’ün düşünceleri nesilden nesile aktarılacak bir put değil; yönlendirici bir dünya görüşü ve dünyanın dinamik bir yorumudur.

Tüm ulusu içine alan kalkınmadır, halkın yaşam düzeyini yükseltmektir, ekonomik gücü arttırmaktır.

Atatürk’ün açtığı devrim ve kalkınma yoludur. Ortaya koyduğu ilkelerdir. Bu yolda ülkeyi yönetmenin gerektiğine ilişkin inançtır. Tutumdur.

Atatürk’ün sözleri ve devrimleriyle getirdiği yeni düşünce sistemi ve önümüzde açtığı yeni yoldur.

Hamuru ulusal kurtuluş savaşının gerçekleriyle yoğrulan, toplumsal dirilişin güçlükleriyle biçimlenen, aklın ve bilimin fırınında pişen Anadolu ekmeğidir.

Türk milletinin ihtiyaçlarından ve tarihi gerçeklerinden çıkmış olup ilerleme ve yenileşme amacı taşımaktadır…

Türk İnkılâbı, fikir ve idealin dile getirilişi ve uygulamada da başarıya ulaşmasıdır. ATATÜRKÇÜLÜK; tarihi ve sosyolojik gelişmelerin bir sonucudur.

Yirminci yüzyılın yüz akı, ulusal direnişlerin temelindeki “tam bağımsızlık” harcıdır.

Ulusal bağımsızlık demektir, ulusal kurtuluş demektir, antiemperyalist bilinç demektir!

Siyasi bir öğreti değil, bir dünya görüşüdür. Türkiye’nin ve Türk Ulus’unun gerçeklerine, gereksinimlerine ve yeteneklerine en uygun gelen, denenmiş başarılı sonuçları alınan bir öğretidir.

ATATÜRKÇÜLÜK; herhangi bir yabancı siyasal akım ya da ideoloji ile açıklanamaz. Atatürkçülük, Türk halkının ve Türk yurdunun tabiatından, tarihinden doğmuştur.

Türkiye’nin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Türk Milleti’nin iradesiyle oluşmuş, tarihi bir gelişmenin ürünüdür. Atatürkçülük, her şeyden önce millete haklarını tanıma ve tanıtmadır; millet egemenliğinin ifadesidir. Atatürkçülük bir kurtuluştur, milletçe bağımsızlığa kavuşmadır. Atatürkçülük, modern bir toplum hayatı yaşama demektir.

Emperyalizmin düşmanıdır, anti – emperyalisttir. Tam bağımsız Türkiye’den yanadır. Özgürlükçüdür. İnsan Hakları savunucusudur. Her türlü terörün karşısındadır. Yobazların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıdır…

Atatürk’ü bütün yönleriyle ve eserleriyle tanımak, sevmek, benimsemek, tanıtmaya ve sevdirmeye çalışmaktır. Başka bir ifadeyle Atatürk’ün ideolojisini, ülkü ve eserlerini eksiksiz öğrenip tam olarak gerçekleştirmek, yüceltmek ve aynı yoldan Türk Ulus’unu Çağdaş Uygarlık Düzeyine ulaştırmak için bütün gücümüzle çalışmaktır, diyebiliriz.

ATATÜRKÇÜLÜK, kısaca ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. Atatürkçülük, özetle antiemperyalist bir kurtuluş savaşını başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir.

KEMALİZM NEDİR?

Atatürkçülük veya Kemalizm, Türkiye Cumhuriyeti’nin sekülerizm ve Türk milliyetçiliği üzerine temellenmiş kurucu ideolojisidir. Türk ulusunun çağdaşlaşma ideolojisi olarak kendini gösteren Kemalizm, Türk Devrim sürecinde izlenen yöntemler ve gerçekleştirilen eylemler, kurallarla ortaya çıktı. Söz konusu Kemalizm’i oluşturan bu kurallar, aynı zamanda onun ilkeleridir. Bir başka tanımla Kemalizm, Türk Kurtuluş Savaşında ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda temel olan fikirlerin tamamıdır ve anti-emperyalist bir düşüncedir. Kaynağını ise Türk Ulusal Kurtuluş Savaşından alır. Kemalizm, altı ana ilke ve bütünleyici ilkelerden oluşur, bunlar:

Ana ilkeler; Ulusalcılık (ulusçuluk, Milliyetçilik), Halkçılık, Cumhuriyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Devrimciliktir (inkılâpçılık).Bütünleyici ilkeler;1-Tam bağımsızlık 2-Ulusal Egemenlik 3-Akılcılık ve bilimcilik 4-Gerçekçilik 5-Çağdaşlık 6- Barışçılık 7- İnsancıllık 8- Evrensellik 9- Emperyalizm karşıtlığı 10- Eşitlikçilik 11-Ulusal birlik, 12- Ülke bütünlüğü…

Sonuçta her iki düşünce tarzı da aynı yola çıkar.

O yol ise sevgidir.

Ve o sevgi önce Mustafa Kemal Atatürk’ün bize kazandırdığı ve emanet ettiği Vatanı ve onun inkılaplara sonsuza dek severek, özümseyerek sahip çıkmaktır… Ve atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…

Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel…

Bu gün ve de ömür takviminizden düşecek olan her gün sağlık, bereket, sevgi ve huzur versin… Hayat ağacınıza asılan her yeni gün, size ve sevdiklerinize her zaman şans, mutluluk getirsin… Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız günler dilerim. Güzel bitmesini arzuladığım bu haftanın ilk güzel gününden, gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun… Hoş kalın, hoşça kalın, her dem sevgiyle, hep dostça kalın, bir gün, bir yerlerde görüşmek ümidiyle…

#öskurşun#

( Bu makalede faydalanılan kaynak kitaplar; “Atatürk İlkeleri,” “Atatürkçülük,” “Atatürk Devrimleri,” Atatürkçülük Nedir?” kitapları …)