TÜRKİYE CUMHURİYETİ KURUCU LİDERİMİZ BÜYÜK ATATÜRK’ÜN EBEDİYETE İNTİKALİNİN YIL DÖNÜMÜ 10 KASIM. MEKANINA YILDIZLAR YAĞSIN. RUHUN ŞAD OLSUN BÜYÜK ATAM. UNUTMADIK, UNUTTURMAYACAĞIZ.
ATATÜRK, Hayatı, Cumhuriyet, İlke ve İnkılapları, Zaferleri, Milli Bayramlar, Anıtkabir Ziyaretleri, ATA’ya saygı gösterileri artık bir bir kaldırılmaya, unutturulmaya, yok edilmeye çalışılıyor!
Milli Eğitim programlarında artık ATATÜRK ve eserleri konulu hemen her şey kaldırıldı, kaldırılıyor ve unutturulmaya çalışılıyor!. Türkiye Cumhuriyeti Kurucu Lideri ATATÜRK dememek için büyük bir gayret ve itina gösteriliyor!
Neden ATATÜRK diyoruz?
Ülkemizin son 20 yılına imzasını koyan siyasi lider nasıl ki ERDOĞAN deniyor ve “yol arkadaşları”nın pek esamesi okunmuyor, sadece gerektiği zaman mensup olduğu siyasi parti anılıyorsa, (ki tüm Cumhurbaşkanlarımızın da yaptığı buydu), ülkenin Kurucu Lideri, yüzyılımıza imzasını koyan liderler lideri Büyük ATATÜRK ise; içerisinde yaşamını sürdüren, O’nun makamına kadar yükselen ERDOĞAN dahil, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları ve vatandaşlarının Lideridir. ATATÜRK Başkomutanlığı altında mücadelesi verilen, BAĞIMSIZLIK meşalesini yakan, tek vücut olan halkı ile silah arkadaşları ile ve kader birliği yaptığı Milli Mücadele mensupları ile ANAVATAN TÜRKİYE’nin KURUCU LİDERLİĞİNİ yapan isimdir ATATÜRK. O’nun adı ile anılıyor ve anılacaktır.
Unut(a)mayız… Unutturamayız…Hiç kimse de bize UNUTTURAMAZ.
Unutturmaya çalışılmıyor mu? Tabii ki çalışılıyor! Yok sayılmıyor mu? Sayılıyor! Adının anılmamasına, eserlerinden, zaferlerinden bahsedilmemesine, törenlerde ziyaret edilmemesine çalışılmıyor mu? Milli Bayramlarımızın gereği gibi kutlanmamasına, arka plana atılmasına çalışılmıyor mu? Çalışılıyor! Hatta meczupların, haddini bilmezlerin, vefasızların küfrüne, hakaretine maruz kalıyor mu? Kalıyor!
Resmi kurum ve kuruluşlarımızdan posteri, gençliğe hitabesi bile yer yer kaldırılıyor, MEB kitaplarından çıkarılıyor, ATATÜRK konularına yer verilmiyor, SIRADAN bir insan muamelesi yapılmaya çalışılıyor!
Hayır efendim. O büyük insan SIRADANLAŞTIRILAMAZ.
ATATÜRK’e saygı; varlığımızı sürdürmenin güvencesidir.
Dinimizi esaret altından çıkarmış, okunup anlaşılmasını sağlamış, özgürce yapacağımız ibadetimizin önüne konulacak setleri devirmiş, kaldırmış, ülkeyi bölmeye çalışan (hatta paylaşan) yedi düvele karşı mücadele etmiş, birlik ve bütünlüğümüzü sağlamış, yedi bölgeyi kaynaştırmıştır. Kadınlarımızı – kızlarımızı düşmanların seks oyuncağı (kölesi) olmalarının önüne geçmiştir. Hem hilafete, hem de zulme baş kaldırmış, CUMHURİYETİ getirmiş, ÖZGÜRLÜĞÜ benimsemiş, kul – köle olmamıza izin vermeyip YURTTAŞ olma hakkını bağışlamıştır.
ATATÜRK; kadınımızın, erkeğinin üç-beş adım arkasından, kara çarşaf (izar) içerisinde yürümesi gereken sıradan bir KUL olmadığını, erkeğinin önünde başı dik – onurlu yürümesi gereken, EŞİT haklara sahip, seçme ve seçilme haklarının da olduğu ÜSTÜN sıfatları olan bir YURTTAŞ olma hakkını vermiştir.
ATATÜRK; kadına kadın olduğunun gururunu vermiştir. Bir erkeğin 4,5,6, kadınla evlenme keyfiyet ve pisliğinin önüne geçmiş, 1 eşliliği adeta bağışlamıştır. Boşama hakkının sadece erkekte olmasının da önüne geçmiş ve kadının da erkeği BOŞAYABİLECEĞİNİN önünü açmıştır.
Sadece bu nedenlerle dahi olsa ATATÜRK; liderler üstü bir liderdir. Unutulması & Unutturulması mümkün olmayacaktır. Burada en büyük görev de KADINLARIMIZA düşmektedir. Evlatlarını büyütürken KADIN; ATATÜRK’ü ninnilerine koyarak büyütmelidir. Zira yeni Türkiye’nin ATATÜRK anlayışını biliyoruz!
Sözün Özü!
Aydınlık günleri KADINLARIMIZIN ATATÜRK’e verdiği destek sayesinde yakaladık. Karanlık günlere dönmemizin önünü YİNE ve YENİDEN KADINLARIMIZ kesecektir. Hiçbir kadın, bilmem kaçıncı derecede erkeğinin zavallı bir KULU olmayı hak etmiyor. Çok eşliliği kabul etmesi mümkün değil. Köprü geçilinceye kadar gösterilen renkli dünyaya, aldatmacalara kanıp, sonrasında kocasına KUL- KÖLE edileceğini asla unutmamalıdır.
Zira yüz yıl öncesi kadının konumu böyleydi! Aynı anlayışın, bundan sonrasında hüküm sürmesine izin vermemelidir.
gazete2000@hotmail.com