Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazartesi, Aralık 15, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M.Nihat MALKOÇ

Atatürk ve Dilimiz

M.Nihat MALKOÇ Yazar M.Nihat MALKOÇ
06 Mart 2011
M.Nihat MALKOÇ
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Dil milletlerin ortak bilincidir. Dünya liderleri arasında, konuştuğu dile Atatürk kadar değer vermiş ve üzerinde durup titremiş devlet adamı yoktur. Ona göre dil, milleti birbirine bağlayan unsurların başında geliyordu. Bu güçlü bağ olmasa, milletin tek vücut olarak sonsuza kadar hür ve bağımsız yaşaması mümkün değildir. Dile bağlılık ancak bu dili güzel konuşmakla ispatlanmış olur. Kişi Türkçe konuşma konusunda ısrarcı olmalıdır. Ülkemizde yıllarca kalan yabancılar, dilimizi konuşacak düzeyde öğrenmelerine rağmen yine de kendi lisanlarını kullanmayı yeğlemektedirler. Demek ki dil en büyük tanıtım ve övünme aracıdır. Atamız Türkçeye olan sadakatimizin ölçüsünü şöyle koymaktadır:

“Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri de dildir. ‘Türk milletindenim’ diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan, Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse, buna inanmak doğru olmaz.”

Son zamanlarda bazı çevreler Türkçenin ifade kudretinin zayıf olduğundan şikâyet etmektedirler. Üniversitelerde kürsü işgal eden bir kısım yoz devşirmeler Türkçenin bilim dili olamayacağını söylemektedirler. Üstelik bunu dile getirenler, sokaktaki sıradan vatandaşlar değildir. Türkiye’nin yükseköğretimini yönlendirenlerin bunu söylemesi beyinlerin ve fikirlerin satıldığının en büyük delilidir. Bu mesnetsiz tez asla doğru değildir.

Türkçe uzun yıllar boyunca, tabir caizse nadasa bırakıldığı için bu hâle getirilmiştir. Dilimizden şikâyet edenler, aile meclislerinde bile yarım yamalak da olsa İngilizce konuşmayı tercih etmektedirler. Ruhunu Batıdan besleyenler Türkçe konuşmayı adeta ayıp ve ilkellik saymaktadırlar. Dilinden ve kültüründen bu derece kopan, hatta utananların bu dilin söz dağarcığının zayıflığından yakınmaları hem çifte standart, hem de yüzsüzlüktür.

Atatürk onca işinin arasında Türkçe terimler üreterek “Geometri” kitabı bile yazarken, onlar nerelerdeydiler? Nerede olacaklar, efendilerinin dizlerinin dibinde medenî bir uşak kisvesine bürünüp yarım yamalak İngilizceleriyle çağdaşlık(!) şarkıları söylüyorlardı.

Dil ilgiyle, sevgiyle büyür, gelişir, serpilir. Dilimizin zayıflığından dem vuranlar, bu dilin gelişmesi için neler yaptılar? Bu milletten nefret edip tiksinenler binlerce İngilizce ve Fransızca kelimeyi Türkçeye taşıyarak dilimizi çıkmaza sürüklediler. Bunu bilerek, planlayarak yaptılar. Oysa çareyi ecnebi kelimelerde aramak en büyük felâkettir. Bu açıkça teslimiyettir, kolaycılıktır. İşe yakın çevreden başlayarak önce dilin imkânlarını zorlamak gerekirdi. Atatürk dil işine, eski Türkçe kelimelerin bugüne kazandırılması düşüncesini hayata geçirerek başlamıştır. Çünkü biz çok eski medeniyetler kurmuş köklü bir milletin evlatlarıyız. Önce buna inanmak gerekir. Atatürk bu konudaki inanç ve kararlığını şöyle ifade ediyor:

“Türk dili zengin, geniş bir dildir. Her kavramı ifade kabiliyeti vardır. Yalnız onun bütün varlıklarını aramak, bulmak, toplamak, onlar üzerinde çalışmak lâzımdır.”

Atatürk, Türkçe’nin yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarılmasını bir mecburiyet olarak görmekteydi. Çünkü bu kapı bir kere açıldı mı kolay kolay kapanmazdı. Nitekim öyle de olmuş… Kapıyı açık unuttuğumuz için binlerce Arapça, Farsça, İngilizce ve Fransızca kelime fütursuzca, kapıyı çalma gereği bile duymadan dilimizin haremine ayak basmıştır.

Dili zenginleştirmek demek, bütün yabancı unsurları toplayıp onun içine dâhil etmek değildir. Dilde zenginlik dilin mevcut imkânlarını kullanarak yeni kelimeler ortaya koymaktır. Atatürk dil sömürgeciliğinin karşısında çelikten bir duvar gibi durmuştur. O, bu hususta milletine de güvenmektedir. Millet, birlik ve beraberliğin çimentosu olan dilini elbet koruyup kollayacaktır. Atatürk’ün dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmaya yönelik kararlılığını şu sözlerinden anlıyoruz: “Millî duygu ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”

Dilimiz bizi biz yapan ortak değerlerimizin başında gelir. Türkçemiz kimsenin tekelinde değildir. Bu topraklarda yaşayan, bu kültürü benimseyen, tarihini, mazisini ve medeniyetini bu dil ile kuran herkes Türkçenin sahibi ve koruyucusudur. İlle de bir şeyler yapmak için ilk hamleyi birilerinden beklemek yersiz ve anlamsızdır. Öncelikle yapmamız gereken şey, dilimizi çok iyi öğrenmek ve doğru konuşmaktır. Ardından, gördüğümüz konuşma ve yazma bozukluklarını münasip bir dille, neme lâzım demeden, düzeltmektir.

Dil devletin değil, milletindir. Bu nedenle kanunî müeyyideler koyarak dili koruyamazsınız. Dil kanunla korunmaz. Bu hususta gönüllülük esastır. Fertler, üzerine düşen görevi yaptıktan sonra devlet ve diğer kuruluşlar da sorumluluklarını yerine getirmelidir. Atatürk bu konuda devlete ve diğer kuruluşlara düşen vazifeleri şöyle sıralıyor: “Türk milletinin dili Türkçe’dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felâketler içinde ahlâkının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir.

Türk dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğe kavuşması için, bütün devlet teşkilâtımızın dikkatli, ilgili olmasını isteriz… Türk dilinin sadeleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve kamuoyuna bunların benimsetilmesi için her yayın vasıtasından faydalanmalıyız. Her aydın hangi konuda olursa olsun yazarken buna dikkat edebilmeli, konuşma dilimizi ise ahenkli, güzel bir hâle getirmeliyiz.”

Her konuda olduğu gibi dil hususunda da Atatürk’ün çizdiği akıl ve mantığa dayalı yolda ilerlemek gerekir. Çünkü Atatürk’ün en büyük derdi dilde millî bir yol takip etmekti. Dilimizi bugünkü çıkmaza sokanların, onu yetersiz bulanların Atatürkçü olduklarını ifade etmeleri ne kadar samimi ve inandırıcıdır? Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

Paylaş
Etiketler: atatürkdilkültürmilli bağlartürkçe
Önceki Yazı

Erkek Estetiğinde MUHTEŞEM YÜZYIL

Sonraki Yazı

Her Röntgeni Çektirmek Gerekli mi?

M.Nihat MALKOÇ

M.Nihat MALKOÇ

İlişkili Yazılar

M.Nihat MALKOÇ

Tarih Milletlerin Hafızasıdır

24 Eylül 2023
5k
Öğretmek Yetmez, Eğitmek de Gerekir
Eğitim

Öğretmek Yetmez, Eğitmek de Gerekir

17 Eylül 2023
5k
Sümela Kültür Yolu Festivaline Dair Notlar
Etkinlik

Sümela Kültür Yolu Festivaline Dair Notlar

10 Eylül 2023
5k
Genel Eğitim

Önce Ahlak ve Maneviyat

10 Eylül 2023
5k
Sonraki Yazı

Her Röntgeni Çektirmek Gerekli mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Aksekili Hayriye Ana

Aksekili Hayriye Ana

15 Aralık 2025
Milli Eğitimde Reform Hemen Şimdi

Eğitimi Ayağından Vurmak

15 Aralık 2025
Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

Konkordato Sürecinde Takas Hakkının Sınırlandırılması

15 Aralık 2025
Mezarlıktaki Dilenci

Mezarlıktaki Dilenci

15 Aralık 2025
Birlik Olalım

Birlik Olalım

15 Aralık 2025
Hediye Kitap (l)

Hediye Kitap (lV)

15 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap