Düşlerken seni;
Geceme yansıdı yüzün
Bir kuş kondu yüreğime
Çığlık çığlık hüzün…
MD
Aşk üstüne söylenenler de yazılanlarda ciltleri doldurur. Kerem ile Aslı, Arzu ile Kamber, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin… Aşkları unutulmayarak kuşaklar boyu dillen dile dolaşmış ve kimi yerde yazıya geçirilmiştir.
“Aşk, sevgilinin çarpık bacaklarını düz görmektir.” demiş şair… Büyük düşünenlere göre aşk nedir?
Aşka değgin o düşünürlerin özgün tanımlamaları vardır. Onları ilçelleştirerek okumak ister misiniz? Buyurunuz o zaman!
***
Aristo: “Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek. Sevmek zevktir ama yalnız sevilmenin hiçbir zevki yoktur.”
Augustinus: “Sevgi ruhun güzelliğidir.”
Franz Xaver Von Baader: “Özgürlük aşk değildir, yalnız aşkın kapısıdır.”
François Bacon: “Büyük insanlarda, liyakat sahibi olanların kendilerini budalaca aska kaptırdıkları görülmez. Büyük ruhlar ve büyük isler askla uzlaşmaz.”
Bailey: “Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır.”
Balzac: “Aşk yaşamında kadın, ancak hünerli bir çalgıcının elinde dile gelen bir lir gibidir. Kadınlar bizleri sevdikleri zaman her suçumuzu bağışlarlar.”
Basta: “Erkek az fakat sık sever, kadın ise çok ancak bir kez sever.”
Jeremy Bentham: “Aşk hazzı, dostlukla duyu hazlarından yoğrulmuştur.”
Bulor: “Aşk cennetin dilinden bize kalan tek andır.”
Antoine Bret: “Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur.”
Jacob Boehme: “İstek, hareket, genişleme, yön veren tezlere bilgelik eklendiğinde aşk olur.”
La Cordaire: “Aşk her şeyin başlangıcı, ortası ve sonudur.”
Dante: “Geniş varlık denizinin her yanında geniş bir aşk akışı vardır. Fiziksel devinim, bitkisel yasam, zihinsel yasam… Hep evrensel aşkın derece derece yükselen aşamalarını oluşturur. Aşağı derecelerinde yanılmayan aşk, akılla aydınlandığı zaman iyilik ve kötülüğe eğilim kazanır. Aşk kusursuz olmayan iyiliklerin üzerinde de vardır. Hatta irade, hile ve şiddet kullanmak yoluyla bir başkasının kötülüğüne çalışmış olsa bile yine aska uyar. Kötülükler asktan uzaklaşma oranında bir takim derecelere sahiptir ve kötülük aska yaklaşmak için sarf ettiği üç oranında erdeme yaklaşmış olur… Cehennem bile adalet kadar aşkın eseridir.”
Eugene Delacroix: “Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden başka bir dil ister.”
Descartes: “Bir şey kendimiz için iyi, yani uygun gibi sunulmuşsa ona karşı aşk duyarız.”
Duclos: “Aşk bıkılmayandır. Her şeyden bıkılabilir ama aşktan, hayır…”
Epiktet: “Hareket etmenin nedeni ‘istek’ ve ‘sevmektir’, bu ise düşünmektir. Aşk tutkudur. İyi ya da kötünün ne olduğunu fark edemeyen insan nasıl sevebilir.”
Epikür: “Bilge olan evlenmez. Evlense bile aşkın vehimlerine kapılmaz… Bir uygarlığın yetkinliği ve insanlığı ancak kardeşlik ve sevgiyle olasıdır.”
Douglas Ferrola: “Aşk kızamığa benzer, insan ne kadar geç yakalanırsa o kadar ağır geçer.”
Faulkner: “Aşkı kitaplara soktukları iyi oldu, yoksa belki de başka yerde yasayamayacaktı.”
Fenelon: “Sevmeden yasamak, yaşamak değildir. Az sevmek ise sürüklenmektir.”
Feuerbach: “Varlık sezginin, duyunun ve aşkın bir sırrıdır. Bu kişi, bu şey yani bireysel, yalnız duyumda, yalnız askta, mutlak bir değere sahiptir. Sonlu ve sonsuz orada bulunur. Aşkın sonsuz derinliği ve aşkın gerçeği, bununla yalnız bununla kaimdir”
“… En derin ve en yüce gerçekler duyumlarda saklıdır. Böylece genel olarak başımız dışında bulunan bir nesne var oluşun gerçek ve ontolojik belgesi aşktır, var oluşun aşktan ve duyumdan başka belgesi yoktur.”
Costance Foster: “Sevgi bizi zamanın yıkımından koruyan yıkılmaz bir kaledir.”
François M. C. Fourier:
1) Geçici ya da keyif verici asklar ki, bu oyuncular, kahpeler, arsızlık aşkları gibi şekillere ayrılır.
2) Az çok bir süresi fakat kısır asklar ki, bunlar gözde aşklardır.
3) Yalnız bir çocuk doğurtan geçici asklar ki, bunlar dölleyen aşklardır.
4) Karılar ve kocalar aşkıdır ki, bu iki tarafın isteği ile yıllarca sürer ve birçok çocuk doğurtur. Fakat bunlar birbirleriyle yaşayıp yaşamamak da serbesttir.”
Freud: “Yaşam belirtisinin kökeninde duygulanma; duygulanmanın da temeli aşktır.”
Geraldy: “Erkeğin yaradılışında sevmek yoktu. Ona aşkı öğreten kadındır.”
Geothe: “Sevilenin kusurlarını hoş görmeyen sevmiyor demektir.”
Efes’li Heraklitos: “Duyu organları akilsiz ruhlara hizmet ettikleri zaman kötü tanıklardır. Eşek samani altına tercih eder; köpek tanımadıklarına havlar.
Domuz için çamur saf sudan daha değerlidir. Deniz suyu ister temiz ister kirli olsun, balıklar için kurtarıcı insanlar için uğursuzdur.”
Victor Hugo: “Aşk bir deniz, kadın onun kıyısıdır.”
Paul Henri D. Holbach: “İnsanlara kendi akıllarına saygı duymaları ve cesur olmaları telkin edilmeli ve kendileri için arkasından koşması gereken hayallere gereksinimleri varsa, doğruluk, iyilik ve barış sevgisini benimsemeleri öğretilmelidir.”
Holty: “Aşk, kulübeyi altından bir saraya benzetir.”
Albert Hubbart: “Aşk yaşamdır deriz, ancak umutsuz inançsız aşk ölümden beterdir.”
Konfüçyus: “Dinsel erdem, insanlığı sevmekle olanaklıdır. Bu sevgi hissi, aileden toplumdan hükümete dek karşılıklı olarak uzamalıdır.”
François La Rocheffoucauld: “Tüm duygularımız ve tutkularımız rastlantı ve çıkarın eseridir ve bizim erdem, aşk, karşılık beklemezlik dediğimiz şeyler de hoşgörülerden başka bir şey değildir. Adalet aşkı nedir? Adaletsizlik ıstırabından korkmaktır. Aşk sahip olduklarımızın bizden alınması korkusudur. Aşk duyuların bir hummasıdır.”
Mevlana: “Bir aşkı başka aşk söndürebilir. Askta ne yükseklik, ne alçaklık, ne de akillilik ve akilsizlik vardır. Hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur. Sadece kepazelik, aşağılık ve rintlik vardır. İnsanin toprağını aşk şebnemi ile yoğurdukları için âlemde yüzlerce fitne ve kargaşalık peyda olur. Aşkın yüzlerce neşteri, ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adi verilen bir damla aldı… Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı…”
Moliere: “Kadınların büyük tutkusu aşkı ilham etmektir. İnsanı aşkın güzellikleri yaşatır.”
Montaigne: “Aşk utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır.”
Mu-Ti: “Kim başkasını severse kendisi de sevilecektir. Başkalarını kazandırmış olan kendisi de kazanmış olacaktır. Tüm insanlar kendileri arasında karşılıklı bir sevgi hissederlerse, güçlüler zayıfları avlayamazlar, sayıları çok olanlar daha az sayıdakileri, baskıları altına alamazlar. Zenginler yoksulları asla baskıları altına alamazlar, usta olanlar da beceriksizlerle alay edemezler. Sevgide tarafsızlık, kişisel sevgide yanılmayı önler; tarafsız sevgi kişisel sevginin de güvencesidir.”
Newton: “Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracaklarına duvar ördükleri için yalnız kalırlar.”
Robert Owen: “İnsana karşı sonsuz bir sevgi ve şefkat duyabilmek için dinsel inançlardan kurtulmak gerekir.”
Pascal: “Aşk iradenin ereğidir. Her çeşit dışsal emir ve baskılardan çok usa uymak gerekir. İradenin ereği olan bu asktan başlayıp tutkuda sona eren bir yasam mutludur. Bunlardan birini seçmem gerekse ‘aşk’ı yeğ tutarım. Biz aşk karakteri ile doğarız. aşk ruhumuz yetkinleştikçe gelişir ve bizi güzel görünen şeye sürükler. Bundan sonra artik bizim bu âlemde sevmekten başka bir şey için var olduğumuzdan kim kuşkulanır? … Aşkın konusu güzelliktir ve insan evrenin en güzel nesnesi olduğu için dışarıda aradığı bu güzelliğin örneğini kendi içinde bulması gerekir. Bu itibarla insan ancak kendisine benzeyeni ve olabildiği kadar kendisine yaklaşanı sever. Sevmeye başlayınca eskisinden bambaşka bir insan olduğumuzu anlarız. Aşktan söz ede ede insan âşık olur.”
Jean Jak Rousseau: “Aşk mutluluğunu evlendirdikten sonra da sürdürebilseydik, dünya cennet olurdu. Duygulu gönüller sevginin her türlüsü için duygulu değil mi?”
Shakespeare: “Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir… Aşk gözle değil ruhla görülür.”
Madame De Scudery: “İnsan sevmeye başladı mı, yasamaya da başlar.”
Schiller: “Ey aşk, güzel ve kısasın… aşk insani birliğe, bencillik yalnızlığa götürür.”
Seneca: “yalnız akilli bir insan sevmesini bilir. Sevip de yitirmek, sevmemiş olmaktan daha iyidir.”
Stendal: “Aşk, coşku ve tutku olduktan sonra insan hiç sarsılmaz, bunlar olmayınca yasam neye yarar”
Cenap Sehabettin: “Kadın olsun, kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır.”
Mark Twain: “Hiç kimse uzun süre evli kalmadıkça gerçek aşkın ne olduğunu anlayamaz.”
Voltaire: “Aşk bir tablodur, onu doğa çizmiş ve hayal süslemiştir. Tanrı kadınları erkekleri evcilleştirmek için yarattı.”l
Sözlükte “aşk” ne demek?
1. Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi…
2. Tüm varlığıyla sevme durumu.
3. Sevişme, cinsellik, seks.
Cümle içinde aşkı kullanalım
–Yurt aşkı. Bilim aşkı.
–Gönlüm düştü bu sevdaya / Gel gör beni aşk neyledi.
Yunus Emre
–Bütün güzel kadınlar zannettiler ki / Aşk üstüne yazdığım her şiir / Kendileri için yazılmıştır.
Orhan Veli Kanık
Aşk kelimesinin İngilizcesi
n. love, amour, adoration, crush, passion, gallantry
Kökeni: Arapça
***
AŞKIN DEĞİŞİK AŞK ÖYKÜLERİ VARDIR.
İŞTE ONLARDAN BİRİSİ…
Bir zamanlar, bütün duyguların üzerinde yaşadığı bir ada varmış: Mutluluk, üzüntü, bilgi ve tüm diğerleri, aşk dâhil burada yaşarlarmış.
Bir gün adanın batmakta olduğu, duygulara haber verilmiş. Bunun üzerine hepsi adayı terk etmek için sandallarını hazırlamışlar. Aşk, adada en sona kalan duygu olmuş. Çünkü mümkün olan en son ana kadar beklemek istemiş.
Ada neredeyse battığı zaman, aşk yardım istemeye karar vermiş. Zenginlik, çok büyük bir teknenin içinde, geçmekteymiş.
Aşk: “Zenginlik, beni de yanına alır mısın?” diye sormuş. Zenginlik: “Hayır, alamam. Teknemde çok fazla altın ve gümüş var, senin için yer yok.” demiş.
Aşk, çok güzel bir yelkenlinin içindeki kibir’den yardım istemiş. “Kibir, lütfen bana yardım et!” demiş.
Kibir: “Sana yardım edemem, aşk sırılsıklamsın ve yelkenlimi mahvedebilirsin.” diye yanıt vermiş.
Üzüntü yakınlardaymış ve aşk yardım istemiş: “Üzüntü, seninle geleyim.” Üzüntü: “Of, aşk, o kadar üzgünüm ki, yalnız kalmaya ihtiyacım var.” Mutlulukta aşk’ın yanından geçmiş; ama o kadar mutluymuş ki aşk’ın çağrısını duymamış.
Aşk, birden bir ses duymuş: “Gel Aşk! Seni yanıma alacağım…”Bu aşk’tan daha yaşlıca birisiymiş. Aşk o kadar şanslı ve mutlu hissetmiş ki, onu yanına alanın kim olduğunu öğrenmeyi akıl edememiş. Yeni bir kara parçasına vardıklarında, aşk’a yardım eden yoluna devam etmiş.
Ona ne kadar borçlu olduğunu fark eden aşk, bilgi’ye sormuş: “Bana yardım eden kimdi?”
Bilgi: “ O, zaman’dı” diye yanıtlamış.
“Zaman mı? Neden bana yardım etti ki?” diye sormuş aşk…
Bilgi gülümsemiş: “Çünkü sadece zaman aşk’ın ne kadar büyük olduğunu anlayabilir.”
***
Aşkı Düşlemek
Düşlerken seni;
Geceme yansıdı yüzün
Bir kuş kondu yüreğime
Çığlık çığlık hüzün.
Yüzünde al gül açtı
Derin düşüncelerin
Darmadağın etti beynimi
Benliğimde kalakaldı.
Düşlerken seni;
Bademler çiçeklendi içimde
Duygu yumağım çözüldü
Çağlaya duran kiraz oldu
Isırdıkça kekredi dilimde.
Özlemin yüreğimde sızı
Ayazda, buzda kaldım
Karlar yağdı çevremde,
Güneş açtı, sıcaklık arttı
Kavuran temmuzda kaldım.
Düşlerken seni;
Gökyüzü kapkara bulutlandı
Deli bir fırtına esti çevremde
Koca dünyam sallandı
Çaresizim, uyu yorum
Düşlerken seni…
Muhsin Durucan