Asırlık ev, yığma taş duvarlarıyla, “konak” unvanı kazanmıştı. Taş duvarda pencere bir taştı. Taşı kaldırırsan açılan pencere, taşı yerine koyarsan kapanan oluyordu. Giriş kapısı saçtı. Onun için psikolojik olarak da konaktı. Güneyi hanımeli ve kuzeyi de sarmaşıklarla kaplı olması konağa, yüzyılların damgası vuruluyordu.
Fırtınada evin her yerinden gelen sesler, yörüngesinden sapan uydunun uzayın derinliklerinde tehlike yaratması gibi, kötü sinyaller veriyordu. Tehlikenin farkında olan aile, mereğe taşındı.
Haftasına varmadı, yağmur esti savurdu. Ailenin kararlılığı, onlara evin başlarına çökmesi olayını yaşatmadı. Onarım zillerinin çaldığını ısrarla gündeme taşıyan çocuklar, evin yapılması için, farklı görüşleri paylaşıyorlardı.
Evin onarımını ve yeniden yapılmasını isteyenler, olmak üzere iki ayrı görüş bir süre çatıştı. Bundan sonra; tek katlı düz ayak büyük bir ev veya büyük fakat iki katlı bir ev. Tartışmalar hemen herkes tarafından benimsendi.
Usta, korku dolu sesleri sindirmek zor. Davlumbaz ile çatının bağlantısı en küçük bir fırtınada evi çöktürür demişti. Sözünün doğruluğu, yapılması gerekene işaret ediyordu. Usta, kendime göre bir görüşüm var. Yalnız mimara soralım ve dediğini yapalım, dedi.
Şehirdeki tek katlı evlere bakmalarını söyleyenler, nerede ise çoğunluktaydı. Bu düşüncede olanlar yıkılıp yapılsın, diyordu. Ailenin birkaçı evin çatıdan gelen seslere boyun eğeceğini söyledik. Peşinden ev çöktü. O halde tek katlı büyük bir evi şatonun yerine konduralım, diyorlardı.
Ustanın sözü, mimarın görüşleriyle taçlandırılması gerekiyordu. Bir kat yerine iki kat olmalıydı. Çatışma bu konu üzerinde yoğunlaştı. Şatonun süslü laflara ihtiyacı kalmamıştı. Mimar iki kat olmalı, düşüncesini şöyle açıkladı: Altı bodrum ve üzerinde iki kat modern bina.
Aile büyükleri mimar güzel söyler ama evin çeperi genişlerken maddi daralmaya, çıkış yolu bulamıyorlardı. Açıkçası borçlanmak istemiyorlardı.
Asırlık ev iki katlı modern bir bina olacaktı. Salonuyla, odalarıyla ve mutfağıyla modern. Aşhane ve ocağın devamını isteyen bireyleri ikna etmek mümkün görünmüyordu. Buna rağmen şehrin modern binasını köye taşıyan mimar; Birinci kat, rahat bir köy evi ve ikinci kat ise modernliğiyle lüks bir şehir evi olacaktı. Böylece herkes huzur içerisinde yaşantısını sürdürecekti. Konak, bu düşünceyle tamamen iki katlı eve dönüşecekti.
Mimarın kontrolünde ilk harç önümüzdeki hafta atılacaktı. Asırlık evin yeri düzenlendi ve temizlendi.
Yeni bina yapılış şekli ve planıyla kulağa hoş geliyordu. Binanın yapımı uzun sürse de güzelliğiyle, gelen geçene örnek oldu. Maharetli ellerde sonuçlanan bina çok görkemli yapıya dönüştü.
Asırlık evin, modern bina karşısında uyduruk kalmasına herkes hayret etti.
Mimarın sözleri doğrulandı. Birinci kat köye, ikinci kat ise şehre uygunluk gösterdi.
Hasan TANRIVERDİ