Aşılı fidanları kopartmaya eli gitmedi. İçi ürperdi, yapmamalıyım, dedi.
Çok iyi de satılsa huzursuz oldu, suçluluk duygusu yaşadı. Fidanı bırakıp ayrıldı. Fakat kimseye ait olmayan, yol kenarlarındaki, meyve fidanlarını aramaya başladı.
Yaptıklarıyla gurur duyar mıydı? Bilinmez ama davranışı doğru değildi. Bu kadar emekle dikilmiş fidanı koparmayı nasıl içine sindiriyordu.
Yeni bir fidan kopartmaya çalışırken, Dedenin ne yapıyorsun? Sorusuna muhatap oldu. Doğal davranmak istese de başaramadı. Ezildi büzüldü, sesi titredi ve fidanı sahil parkına dikmek istiyorum.
Dede, sahil parkı kıyı bucak, fidanlarla donatıldı. Orada dikilecek yer kalmadı. Müdür, fidan yerine kır çiçeği istiyor, dedi.
Genç, eski park yerine dikerim, deyince, Dede sakalını sıvazladı ve eski park, kapalı spor salonu oluyor. Herhalde olimpik havuzun olduğu salona fidan dikilmez, dedi.
Kısa boylu, etine dolgun genç, kalktı ve şehrin yolunu tuttu. Kızarmış yüzünde elmacık kemikleri belirgindi. Çenesi sanki öne doğru kıvrıktı. Ayağındaki postallar, yıllar öncesine aitti.
Davranışı doğal değildi. Fakat kötü olmasına, karşılık suçlanmadığı için aynı hareketleri sürdürüyordu.
Hayatın akışına kanmış ve hedef koymamış kişiler, hiçbir konuda gelişim gösteremez. Kabiliyeti doğrultusunda da yoğunlaşamaz ve başarılı işler yapıp mutlu olamazlar.
Caddede, vitrinlere bakıp yürüyenler, birbirlerine çarpmaya aldırış etmiyordu. İnsanların toplu olduğu yerde bağrışma olsa da hemen dağılıyorlardı. Kalabalıkta birisi var ki tanıdıktı. Vitrine kafasını çarpmış ve sırt üstü uzanmıştı.
Dede olay yerine yaklaştığında, fidan koparan genci tanıdı. Fidanlara dadanmış olan genç, kötülük yapmaya yatkındı. Hemen kaldırılıp sağlık ocağına götürüldü.
Birkaç yıl sonra, tatil için geldiğimde, genci, arabada meyve satarken gördüm. Meyveler olgun ve düzenli sıralanmıştı. Meyvelerden ikişer kilo aldım. Gencin düzenini de beğendim.
Fidan koparırken, onu sözleriyle uyaran ve şehre kaçmasını sağlayan, gencin dedesiymiş.
Dedem okumam için çok emek harcadı. Okumadım, fakat kimseye de uymadım. Pişman olmak fayda sağlamıyor. Çalışıyorum ve de mutluyum, dedi.
Pazarda genci sevmeyen yoktu.
Demek ki kabiliyetler işlenirse, kişiler doğru yolu buluyordu.
Hasan TANRIVERDİ