Arapça, tıpkı diğer diller gibi “Fasih” ve “Lehçe” olmak üzere iki şekilde konuşulur ve yazılır. Kur’an-ı Kerim “Fasih” Arapça’dır. Araplar kendi aralarında mahalli ağızlar ve lehçeler kullanırlar. Bazen farklı bölgelerdeki Araplar bile Kur’an-ı anlamıyor, lehçeye tercüme ile okuyorlar. Ama medyada Fasih Arapça ile sunumlar yapılıyor. Gündelik bazı dizi ve filimler hariç… Türkçe için de bu geçerlidir: “Öz Türkçe” ve diğerleri. Kürtçe’de ise “Standart Kürtçe” ve diğerleri.
***
1-Arapça “Arap Alfabesi” ile yazılır ve okunur. Latinize edilen Arapça ile doğru okumak ve seslendirmek güçtür. Latin yazısında olduğu gibi, soldan sağa doğru bir yazı sistemi yoktur. Arapça tıpkı diğer Sami dillerin (İbrani ve Arami) yazı sistemlerine benzer sağdan sola doğru yazılır ve okunur.
2-Harfler Alfabe cetvelinde gösterildiği şekliyle (ayrı ayrı) kelimeye dönüşmezler. Harfler bir sonraki harf ile birleşerek yazılırlar. Bir nevi her harfin kelime içerisinde temel özelliği dışında yarısı yazılmaz. Örneğin ح س ن harfleri kelimeye dönüştü zaman, Latinlerde olduğu gibi ayrı ayrı değil bitişik yazılır: حسن Dikkat edilirse baştaki iki harfin kuyrukları kelime içerisinde yazılmadılar. Yanı sıra kural olarak sonraki harfler ile bitişmeyen harfler bellidir. Bunlar beş harftir: ا د ذ ر ز و
3- Büyük ve küçük harf yoktur. Aa, Bb, Cc… Bir harf olduğu gibidir… ا ب ت
4- Bütün harfler sessizdir. Sesli harf yoktur. Arap olmayanların dini metinleri doğru okumaları için hareke sistemi kurulmuştur. Hareke sistemi çocuklar ya da dini metinlerin doğru okunması için kullanılır. Kitap, dergi ve gazetelerde hareke kullanılmaz. Arapça şöyledir; nasıl ki bütün harfleri biliyorsan Latin Alfabesi ile her kelimeyi okuyabilirsin, aynı şekilde daha önce bir kelimeyi görmüşsen tanıyabilirsin. Üç temel hareke üstün (fetha), esre (kesra) ve ötredir (damme)… Cezm (duraklama, nötr), Şedde (vurgu, iki harfi birleştirme) ve tenvin (temel harekeleri ikileme; iki üstün, iki esre ya da iki ötre)
Harflerin üstüne ya da altına konulan işaretlere hareke denir. Latin alfabesinde ünlü harflere denk gelirler.
5-Bazı dillerde olan belirlilik (marife) takısı Arapça’da ال takısıdır. Misal: Kalem (قلم) herhangi bir kalemdir, (القلم) söz konusu – belli (merife) olan kalemdir.
5-Dişilik ve Erillik
Hayatın kaynağı dişilik ve erilliktir. Sadece dillerde değil, din ve öğretilerde de bu iki temel özellik üzere evren açıklanır. Söz misali Allah, celal (heybetli) ve cemal (güzellik) nitelikleri üzere hayatı devam ettirir. Teoizm ve Çin dinlerinde dişil ve eril kuruplar evrenin ve hayatın temelini teşkil ederler. Bu iki zıt kutup (ying ve yang) etkileşime geçerek varlığı meydana getirirler.
Bazı dillerde dişil ve eril ayrımı olmadan, o dili kullanamazsın. Bazı dillerde ise bu özellikler zamanla körelmiştir. Farsça’da dişilik ve erillik vardır ama ölüdür. Kürtçe’de ise halk konuşmasında bile bu özellikler korunurlar. Mamê min (Amcam) Meta min (Halam); Xalê min (Dayim) ya da Xaleta min (Teyzem)… Türkçe’de eril olan amca ile dayı, dişil olan hala ile teyzeyi birbirinden ayıran ekler ya da harfler korunmuyor. Kürtçe’de ise dişil özellikler ya da dişilik “a” (elif) ile eril olandan ayrılır, eril devamlı “ê” harfi ile gösterilir. Cana min, canê min; havala min, hevalê min; birayê min, xwûşka min; bavê min, dayika min; bu şekilde devam ediyor… Ama Arapça’da bu daha geniştir. Dilin tamamına yayılmış durumda olup Arapça’nın çok zor kısmını oluşturur.
Zamirlerden başlayarak bunu öğrenmeniz lazımdır. İsim ve fiillerde bu özellikler yine vardır. Söz konusu Türkçe’ye bile geçmiştir bu özellikler. Müdür, erkek olanı; Müdüre kadın olanı anlatmak için kullanılır. Sıradan bir Arap konuştuğu zaman elbette bu özelliklerin farkında bile değildir. Konuştuğu zaman, bilinçli ya da bilinçsiz konuşur. Ama bu işin uzmanı hepsini bilir. Hatta vatandaş hatalarla dolu konuşabilir, sonuçta gramere uygun olsun diye kimse konuşmaz, mahalli ya da sokak dilini öğrenmiştir. ***
Müzekker (Eril) ve Müennes (Dişil)
Yazıda ve konuşmada, kelimelerde ve zamirlerde, bu özellikleri ya da ayrımları çözmek için temel kurallar mevcuttur. Arapça dersler almak bu kuralları ve özellikleri, buna benzer bilgileri edinmek adınadır.
6-İkil – İkileme
Tevhid “birleme”, Tesniye “ikileme”, Teslis “üçleme” anlamındadır. Tesniye’ye “Müsenna” da denir. İkileme, Arap dilinin bir özelliğidir. Özellik, ötekiyi meydana getiren farklılıklara denir. Söz konusu sende olup başkasında olmayan senin özelliğindir ve sen farklılıkların ile diğerlerinden ayrı bir kişilik olursun. Diller de böyledirler. Türkçe’de tekil ve çoğul vardır; kalem, kalemler; kitap, kitaplar; insan, insanlar. Ama Arapça’da tekil ile çoğul arasında bir kategori vardır ve buna Tesniye (İkil) denir.
Zülkarneyn, Şeyheyn, Zülcenaheyn, Türkçe’de kullanılan bu ifadeler Arapça’nın bir özelliği olan Tesniye’den kaynaklanırlar. ***
Tekil (Mürfed) sayı bakımından birliği ifade eder. Çoğul (Cem) sayı bakımından birden çok olanı ifade eder. Ama Arap dilinde çoğul, ikiden fazla olana denir. Bu noktada Arap dili yanlış bir mantık üzere oturmamış. Çünkü gerçekten de bir kişiye “tek” diyoruz, ama iki kişiye “çok” denilmiyor. O nedenle üç kişi “çok” kişidir ve ikiden fazla ise çok olurlar. Şunu deriz “geldiler”… Ya da “geldi”… Türkçe’de ler ve lar ekleri birden fazla kişiyi ifade ederler.
Arapça’da kelimenin ya da fiilin yalın hâli müfrettir.
قلم – كتاب ya da حدىقة
Bu tekil hâldeki sözcükleri ikil ya da çoğul yapmak için bir takım ekler ile mümkündür. Söz konusu kalem sözcüğüne ين ya da ان eklendiğinde iki kalem anlamına gelecektir.
قلمين – قلمان
Ya da kitap ve bahçe sözcüklerini aynı yöntemle ikil yapabiliriz;
كتابين – كتابان
حَديقتين – حَديقتان
Sözcükleri düzensiz çoğul yapmak ise sözcüğün sonu ile değil başı ve ortası ile oynamak lazımdır;
اَلْأَقْلاَمُ
Arapça’da kağıda varak (وَرَقٌ) denir. Çoğulu Türkçe’de kullandığımız evrak (أوْرَاقٌ) sözcüğüdür.
Dikkat edilirse çoğullar da çeşitlidir, düzensiz çoğul dedik. Bir de bunun düzenli çoğul hâlleri vardır. Bu çoğul çeşidi de ikiller gibi sonuna getirilen ekler ile yapılırlar. ون ve ين eklerine örnek;
اَلْمُؤْمِن – مُؤْمِنوُنَ
Doğal olarak işin dişil forumları da devreye girince Arap saçına dönüyor her şey. Bir yanda çoğulu, diğer yanda cinsiyet forumlarını bilmeniz gerekecektir. ألْمُؤْمِناَتُ ise düzenli dişil çoğullar için bir örnektir.
7-Sayı Sistemi
Dil guruplarının sayı sayma mantıkları aynı güzergahta ilerler. Türkçe’de birden ona kadar saydıktan sonra, ondalık sayılarda da aynı mantıkla yüze kadar sayılır. Önce on, sonra bir; önce on sonra iki gelir. Çince sayı sistemini bir ara ezberledim, orada da aynı mantık vardır; yi, ar, san, si, wu diye ona (şı) kadar sayılır, sonra Türkçe’deki gibi devam eder. Şı yi, şı ar, şı san ve yüze kadar bu düzen bozulmaz, hatta sonsuza kadar. Ama Kürtçe’de düzen aynı değildir; yek, do, sê… deh (on)… Ondan sonra düzen değişir; yazdeh (bir on, iki on, üç on) diye devam eder yirmiye kadar. Yirmiden sonra düzen tıpkı Türkçe’deki gibi olur; bist yek, bist do, bist sê… İngilizce’de de düzen böyledir; yirmiye kadar düzen tersinedir, yirmiden sonra aynı şekilde düzenli sayılır. One, two, three… Ten (on)…. Eleven, Twelve, Thirteen (üç on), Fourteen (dört on), Fifteen (beş on)… Twenty one (yirmi bir)…
***
Arapça’da:
١-وَاحِد ٢-اِثْنَانِ ٣-ثَلاَث ٤-اَرْبَع ٥-خَمْس ٦-سِتّ ٧-سَبْع ٨-ثَمَانٍ ٩-تِسْع ١٠-عَشْر
Dişil forumlar sayılarda dahi vardır. Aynı sayı sisteminin dişil formu da mevcuttur ve genelde yazılışta yuvarlak ta (ة) her anlamda dişil formu ifade eder.
Birden ona doğru giden sayma işlemi Tekil (Müfred), ondan (10-19) yirmiye kadar Birleşik (Mürekkep), on on (10, 20, 30…) sayılanlar Ukud ve yirmiden sonra gelen ara sayılar için Matuf sayılar denilmiştir. ***
Hint Avrupa dillerindeki on ile yirmi arasındaki sayma mantığı, Arapça’da ondan sonrası sonsuza kadar korunur. Türkçe ile taban tabana zıt bir mantık üzeredir.
أحد عشر-١١
اثنا عشر-١٢
ثلاثة عشر-١٣
أربعة عشرة-١٤
خمسة عشر-١٥
… واحد وعشرون-٢١
…
تسعة وتسعين-٩٩
مائة-١٠٠
Bir on (أحد عشر) önce bir, sonra on gelir. Önce iki (اثنا) sonra on (اشر) gelir. Bu mantık biç bozulmazan devam eder. 111 “yüz bir on” şeklindedir; مائة و إحدى عشر
Ya da 1011 “bin ve bir on” ألف و إحدى عشر şeklinde sıralanır. Yüz, ikiyüz… Bin, onbin gibi büyük sayılar başa gelir. 1001 diye yazarsan Türkçe’nin mantığı ile yazılır: “ألف و واحد” Önce bin, sonra bir gelir.