AREDA Araştırma Şirketi tarafından yapılan Kadraj Türkiye Anket çalışmasına göre bu Pazar seçim olsa partilerin alacakları oy oranları şöyle sıralanmış…
AKP %40, ortağı MHP ise “baraj altı” %9 oy alıyor.
Bugünkü Cumhur İttifakı bu oranlarla %50+1’i bulamıyor!
Öte taraftan Millet İttifakı da ne yazık ki %50+1’in altında!
AKP’den kırpıntı partilerden DAVUTOĞLU % 1.7 oy, BABACAN %1.6 oy alacak.
Bu oranların seçimlere kadar sık sık değişeceği muhakkak.
Ancak bu şartlarda seçim sisteminin değiştirilmesi gerekeceği gibi, ittifak ortaklarının da artırılması kaçınılmaz olacak!
Algıda değişiklikler yapılması ise kaçınılmaz!
Örneğin BAHÇELİ’nin İYİ Partiye yaklaşımı, İP demeyip “İYİ Parti” demesi. “Birileri, bir oyun içerisinde olsalar da, kimsenin partilerinden ayrılmaması, başka siyasi partilere gitmemesi, telaşa kapılmaması gerektiğini” söyleyen BAHÇELİ’nin, sadece 2 kişinin istifasını, İSTİFALAR şeklinde ÇOĞUL zikretmesinin ne anlama geldiğini, neden ve nasıl bu kadar değişen bir üslup kullandığı tartışmalara sebebiyet verirken; Kilit partinin İYİ Parti olmasından dolayı bundan böyle ilişkilerin sıcak tutulmasının farkına vardığını ve siyasi davrandığını ortaya çıkarmıyor mu?
Çok sivri dilli, sert açıklamalar yapmasıyla tanıdığımız BAHÇELİ’nin belki gizemli amma bu kadar yumuşak ve olumlu dil kullanmasının neden ve niçinleri ileriki günlerde çok daha net anlaşılacaktır!
Ancak diğer taraftan ortağı AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ın da kilit parti İYİ Parti’ye karşı ılımlı yaklaşım gerektiğine dair bir işaretinin olup olmadığı tartışma konusu oldu! Bu yaklaşımın altında yatan asıl sebebin KİLİT olmasından kaynaklı olduğu düşünülebilir. Zira AKŞENER’in de zaman zaman Cumhur İttifakına göz kırptığı iması yapılıyordu! Partiden ayrılan vekilin ve bazı parti sözcülerinin de HDP’nin gizli de olsa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İMAMOĞLU’na, dolayısıyla CHP’ye destek verdiğinden rahatsız olduğunu zikretmeleri, Cumhur İttifakını iştaha getirmiş de olabilir!
Ya da İYİ partiden istifaların artması ve muhtemelen DAVUTOĞLU ile BABACAN’a gitmelerinin önünü kesmek olabilir! Bu şekilde bugün kilit parti olan İYİ partinin konumunu sağlam tutmak, Cumhur ittifakı çatısı altına almak ve orada tekrar MHP içerisine çekebilmek de olabilir. DAVUTOĞLU ve BABACAN’a muhtaç olmamak, onları güçlü bir duruma getirmemek, İttifakta İYİ Partinin önüne geçmelerini önlemek olabilir. BAHÇELİ istifa sorusunda; “telaşa gerek yok! Kimse partisini terk etmesin” derken işte kendi tabanı saydığı İYİ partili istifacıları, DAVUTOĞLU ve BABACAN’a kaptırmamak olabilir!
İleri ki günler, aylar ne getirir veya götürür bilemiyoruz amma algı ve soğuk savaş taktikleri mutlaka devreye sokulacak, belki de üçüncü bir ittifak ortaya çıkarılacaktır!
Amma ben şuna inanıyorum ki BAHÇELİ, ERDOĞAN’dan habersiz değil bu konuda. Müşterek fikirleri bu olmalı. Her ikisi de DAVUTOĞLU ve BABACAN’ı yerden yere vururken; İYİ partiyi yanlarına çekmek için, değim yerinde “el bebe gül bebe” tutacaklar.
Ne zamana kadar?
İYİ Partiye ihtiyaçları olduğu sürece. Ki buna da ihtiyaçları çok.
Millet İttifakının büyük ortağı CHP de, AREDA’nın yaptığı son anket sonucuna göre %24
Geçen seçimlerle kıyaslandığında pek bir şeyin değişmediği görülüyor. İYİ Parti %9 barajını aşmaya çalışırken; SP % 1 civarında, DİĞER dediğimiz kesim ise % 1.5 civarında. HDP %11
Tabii bu anketi AKP nin yaptırdığı söyleniyor bilemiyorum. Sayılar ne kadar doğruyu yansıtıyor onu da bilemiyoruz. Elbette ki her iki ittifak da durumu değerlendirecek ve çalışmalarını şekillendireceklerdir.
Sözün Özü!
Bu anketin bu şart ve sistemde hiç birine yaramadığı, memnun etmediği belli. Amma siyasette çareler tükenmez. İktidar, mutlaka ki çareler üretecektir. Sistemi de değiştirebilir, şartları da uygun hale getirebilir, % 50+1’i aşağılara da çekebilir… Nasıl olsa tüm yetki kendilerinde. 600 milletvekili ne yapıyor bilen var mı?
Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY