Bir zamanlar dergilerinde insan başlarını beyaz çizgi ile kamufle eden, gazetelerinde banka ilanları yayınlamayan, haber, röportaj ve her türlü yazılarında İslami değerlere ters düşen görüş ve düşüncelere kapalı bulunan, açık kadın resimleri yayınlamayan ve “Dava Gazetesi” unvanını taşıyan, dost ve düşmanları tanıtan, manşetlerinde haber yapan, muhafazakâr kesimin okuduğu, desteklediği, ağlama seanslarında toplanan altın ve paralarla beslenen, günümüzde kabuğundan çıkıp, ılımlı geçinmeye çalışan, tirajı yüz binleri aşan ve maddi yönden köşeyi dönen bir gazetenin on ciltlik İSLÂM FIKIH ANSİKLOPEDİSİ’nin Birinci Cilt, 467. sayfasında “KADINLARIN SESİ” başlığında, aynen şöyle bir ibare yer alır:
“Cumhura göre kadınların sesi avret değildir. Çünkü sahabe, dinin hükümlerini öğrenmek için Hz. Peygamber’in (a.s) hanımlarının seslerini işitirlerdi. Fakat Kur’an okumak şeklinde de olsa, coşkulu ve nağmeli olarak okumakta iken seslerini işitmek haramdır. Çünkü bunda fitneye sebep olma korkusu vardır.
Hanefilerde racih olan görüşe göre, kadınların sesi avret değildir.”
EVET; 1994 Tarih baskılı, Ezher Üniversitesi, Şeriat fakültesi mezunu, Suriye/Şam’lı Prof. Dr. VEHBE ZUHAYLİ tarafından yazılmış, M. EMİN SARAÇ hocanın ilmi müşâveresinden geçmiş, önemli bir eserde aynen böyle yazılıyor.
Sapla/samanın birbirine karıştığı, dinin içinin oyulduğu, menfaatlere göre fetva verildiği, birilerinin köşeyi dönmek için her türlü tavizi verdiği, “hoşgörü, sevgi, diyalog, muhabbet, medeniyetler arası buluşma” gibi dolmalarla yıkanan beyinler, u’cûbe bin din meydana getirdi,u’cûbe fikir ve düşünceler kaos asrına mührünü bastı. Kadını, yaratılış ismi ile nisayı, dişiyi, hatunu soyup/soğana çevirenler, medeniyet yaftaları, çağdaşlık oyunları/tuzakları ile dekolte kıyafetleri içerisinde müstehcen kadehlerde sunulan günümüz kadını ne hallere geldi bir bakın hele…
Müslümanların parası ile kurulan, beslenen, desteklenen televizyon yayınlarının bazılarının yayınlarına bi zahmet bir bakın hele.,..
Kur’an ve sünnet ışığında kadın “ANA” rütbesi ile taltif edilirken, Cennetin ayakları altına serileceği müjdelenen anaların, haline bir bakın hele…İsimleri: Fatma, Ayşe, Tuba, Emine, Hilal, Merve, Zübeyde, Zeynep, Şeyma, Hatice, Sündüz olan anaların haline bakın.. Ticaret metâı haline getirilen, çiklet sakızında, otomobil lastiğinde kullanılan kadının, medyadaki haline bakın…Avrupalının “ Muhteşem Süleyman” dediği, şeriat kurallarından ayrılmayan, 46 yıl bir imparatorluğu adil yöneten, bir fermanı üzerine Fransa’da tam yüzyıl dansı yasaklayan Kanuni Sultan Süleyman’la ilgili bir dizide, genelev sahnelerini aratmayacak pespaye, çirkef ve yalan sahnelerde kadınlara bir bakın…Gazete ilavelerinde kadın ve kadınlık şerefinin ayaklar altına alındığı olay, resim, magazin ve haberlere bir bakın.. Alpaslan’ı, Fatih’i, Yavuz’u, Kanuni’yi, Atatürk’ü doğuran analarla, günümüz analarının haline bir bakın… ‘Ana’yı anne yapan halimize ve Kültür Emperyalizmine, değerlerin yozlaşmasına, soysuzlaşmasına bakın..
Anasının baldırını göremeyen bir nesil, bugün anası ile kadeh kaldırıyor. İstiklal Harbinde cepheye mermi taşıyan ana, bugün diskolarda göbek atıyor, kumarhanelerde konken oynuyor, bar, saz, gece kulüpleri, bilmem hangi şer yuvalarında kendinden geçiyor.
Rahmetli Akif’in: “Kadın yükselirse beşer yükselir, kadın alçalırsa beşer alçalır” sözünde, maalesef kadının alçaldığını görüyor, yürekten sızlıyoruz. Gözümüzün nuru, imanımızın kafesi, değerlerimizin fanusu, fazilet ve ahlak timsali analarımız hariç..
Koka tespihli. ak pürçekli, al yazmalı, seccadeli,” FECİRDE BEKLENEN ANALARA..”, bizim analarımıza ithaf edilmek üzere ANAMI ARIYORUM! İsimli şiirimizle, yazımızı noktalayalım:
CANIMA CANLAR KATAN,
YÜREĞİ AŞKLA ATAN,
UYKULARINI SATAN,
HİÇ UYUMADAN YATAN,
VATAN ANAMI ARIYORUM!
AŞIN KALMADI TADI,
VATANDAN GELİR ADI,
UNUTULURUM MU YADI,
TARİHTE KALDI KADI,
YATAN ANAMI ARIYORUM!
ELİMDEN TUTAN HER AN,
DAMARIMDA GEZEN KAN,
CANIMIN İÇİNDE CAN,
BENİM İÇİN BÜYÜK ŞAN,
KATAN ANAMI ARIYORUM!
HER ANA MELEK, GÜZEL,
EVLATLAR İÇİN ÖZEL,
İNSANLAR İÇİN TÜZEL,
EDEBİYATTA SÖZEL,
ATAN ANAMI ARIYORUM!
DAMLA DAMLA AKARDIN,
KAPILARDAN BAKARDIN,
MUM IŞIĞI YAKARDIN,
GÜMÜŞ YÜZÜK TAKARDIN,
TÜTEN ANAMI ARIYORUM!
TENEŞİRDE KEFENİ,
NURA BENZEDİ TENİ,
YALNIZ KOYDUN SEN BENİ,
YENİDEN DAHA YENİ,
GİDEN ANAMI ARIYORUM!
KİMLER DUA EDECEK,
HANGİ YERE GİDECEK,
ANASIZLAR NİDECEK,
ÖLÜM SONLA BİTECEK,
BİTEN ANAMI ARIYORUM!
DİZİNDE YATMAK HASRET,
ELİNİ TUTMAK HASRET,
SEVGİNDE KALMAK HASRET,
KOKUN TATMAK HASRET,
BEDEN ANAMI ARIYORUM!
KEMÂLİ DE ANASIZ,
MUSLUK AKMAZ VANASIZ,
SEVGİSİNE KANASIZ,
ZAMAN HASRET, YANASIZ,
NEDEN ANAMI ARIYORUM!.
Anamı bulan varsa, haber versin!
GÜL DİKENİ
ÇAĞIRMIYOR!
ANALAR ARTIK FATİH DOĞURMUYOR,
KALBİNE HANÇER BATAN BAĞIR MIYOR,
KINALI ELLER HAMUR YOĞURMUYOR,
HERKES SEFAHATTE, HAKK’I ÇAĞIRMIYOR.
KEMÂLİ