İlk sığınağıdır kişioğlunun Ana kucağı. Ana, Tanrı buyruğu almıştır, yavrusuna baksın büyütsün beslesin diye. Ana, sadık dosttur, iyi ve kötü gününde insanın. Sırdaştır en gizli sırlarını aşikar etmeyen… Ona her sırrı söylersin de ölse bile sırrını faş etmez. Hayatta yanında rahatlıkla; açım, yorgunum, mutsuzum, bıktım, bezdim, bittim, gittim, battım, attım, tuttum, yuttum diyebileceğim tek kişidir ana. En fazla:
– Vah yavrum vah, der yadırgamaz seni, derdine hem dert olur. Ona borcum çok, derdim çok, düşmanım çok, dostum çok, birinden nefret ediyorum hatta geberteceğim onu o derece öfkem var desen en fazla diyeceği:
– Tövbe de yavrum sabır yavrum sabırla koruk helva olur, ya sabırdır.
– Kötüyle kötü olunmaz, sen farklıysan kötüden farkını göster, der. Seviyorum, sevdalıyım, aşığım, özledim, mutluyum, mesudum desen anana:
– Allah kavuştursun. Allah artırsın, der yani demem o ki bir kedi bile anaysa eğer dişinde taşır yavrusunu. Bilin kıymetini o vakit. Hayattaysa en sadık sırdaşınız, alın Ana kucağının kokusunu derin derin. Hani ne demişler:
– Ana gibi yar…
Ana gitmişse bir insanın hayatından en büyük sırdaşı da gitmiştir. Ne yapar o zaman insan, Anadolu’daki Ana ocağına gelir, Ana kokusu arar, yaşı maşı yoktur bunun kazık kadar olsan da anan yoktur işte. Kimi gün duvarda, kimi gün dolaptaki fincanda, kimi raftaki gaz lambasında, kimi eski resimlerde, kimi yastık kılıfındaki çiçekte… Ben de şimdi Ana ocağında Ana kokusu arayıp o öldükten sonra kaç yıldır gözümüz gibi baktığımız mis kokulu çiçekler açan ama simdi kuruyan mum çiçeğine bakarak diyorum ki:
Mum çiçeği o duvara sen de öyle yakıştın da yakıştın
Zekiye Hanımla uzun yıllar gece gündüz gizli gizli bakıştın
Evvel sırdaşımdı anam benim
Şimdi diyemedim derdimi de
Gözüm yaşı onun için hazin hazin akıştın.
Şükran Uçkaç Yargı Sazsizozan
Sungurlu 11.8.17 Ş U Y
Anneler gününüzü kutluyorum. Saygıyla efendim
Teşekkür ediyorum.