Fındık, Türkiye’nin en değerli ihraç ürünlerindendir. Başka alternatifi olmadığı gibi rakibi de yoktur. Türk fındığı sırf ülkemiz için değil, dünya piyasası için çok önemlidir. Dünya pazarın yüzde 80’ine bizim fındığımız hitap ediyor. Buna rağmen fındık sektörü en zor ve riskli yapısını halen koruyor. Ülkemiz halen naturel fındık ihracatıyla oyalanıyor. Bizim fındığımızı kullanan Avrupalı dünyanın çikolatasını üretip fındığın kaymağını yiyor. Fındık üreticisi yıllardır mağdurları oynuyor. Bir yandan ihracatta rekora koş; diğer yandan ürettiğin fındık başına dert açsın, çile olsun. Böyle yaman çelişki olur mu?
Anadolu’nun gücü fındık için işbirliği ve güçbirliği yapılacak bir platform oluşturmak zorunluluğu vardır. Bu zorunluluğu doğuran nedenler, iş ve güç birliği yapılması gereken belli başlı alanlar aşağıda ifade edilmiştir:
1- Yıllık üretim miktarının doğru tespiti ve bunun üzerinde tarafların uzlaşması ile ilanı. Rekolte doğru tespit edilmeden, üzerinde sayısız söylenti yapılan üretim miktarı rivayetleri, fındıkla ilgili hesap yapmayı imkansız kılar. Hele isabetli fiyatın konması, hatta piyasada teşekkülü bile zorlaşır. Rivayetlere dayanan üretim miktarına göre yürütülen fiyat ve ticaret politikalarından öncelikle üretici, ülke ve fındıkla iştigal eden girişimciler de mutlaka zarar görür. Avrupalılar başta olmak üzere kullanıcıları, tüketicileri yararlanır.
2- Fındık üretimi ile ilgili temel sayısal bilgi ve veriler sağlıklı olarak tespit edilememiştir. Bu yönde yapılan ve yapılacak çalışmaları birinci önceliklerinden sayan bir yapının olmaması, politika oluşturmayı ciddi seviyede etkileyen bu sorunun daha uzun bir süre çözümsüz kalmasını işaret etmektedir.
3- Verimli ve kaliteli fındık üretimi konusunda ülkemizin durumunun gözden geçirilmesi ve etkin tedbirlerin uygulanması kaçınılmazdır. En büyük üretici olmanın ve rekabetsizliğin getirdiği rehavet orta ve uzun vadede üreticileri ve ülkeyi zora sokar. Şimdiden verimli üretim konusunda yol almakta yarar vardır.
4- Sağlıklı işleyen bir fındık borsasının olmayışı ve ürünün bir mevsimde pazara indirilmek zorunluluğu ciddi bir meseledir. Bu mesele halledilmeden serbest piyasa şartlarından söz etmek mümkün değildir. Piyasa ekonomisinin ve evrensel ticaretin gereği ve ülkemizin ihtiyacı doğrultusunda ivedilikle fındıkta lisanslı depoculuk ve ürün borsasının tam olarak işleyecek şekilde oluşturulmasına gayret gösterilmelidir.
5- Fındık tarafları arasında bir işbirliği, dayanışma ve koordinasyon mevcut değildir. Kamu yararının bekçisi olan devlet kurumlarının bile çoğu zaman yeri, fonksiyonu olamamaktadır. Bu dağınıklıktan ülkemizde hiç kimse fayda göremez. Karmaşadan fırsatçılar yararlanır. Piyasa ekonomisi karmaşanın olduğu yerde yaşayamaz. Hele güçsüz, örgütsüz üreticiler hiç yaşayamaz…
Yukarıda ifade edilen fındık sorunlarını yıllardır konuşuruz. Özellikle arz fazlasının gelip kapıya dayandığı sezonlarda konuşmayan kalmaz; ama çözüme gelince de bu sorunları dert edinip çözümüne koşturan bulmak da mümkün olmaz. Birinci dereceden ilgili taraflar bile kendine göre bir yöne çekiştirir ve sorunlar yerinde sayar. Halbuki bu sorunların çözümü için samimi ve güçlü bir işbirliği ve koordinasyonu temin edecek kuvvetli, tarafsız, güvenilir, tarafların tamamının eşit temsil edildiği bir kurumun oluşturulması şarttır. Mesela etkin, projeci ve tarafı fındık olan faaliyetler yapabilir bir “Anadolugücü Fındık Hizmet Merkezi” kurulup ilgili tarafların samimi katılım ve destekleri ile çalıştırılması yararlı olacaktır.