Dünyanın en güzel coğrafi parçası hiç kuşkusuz Anadolu’dur. Anadolu toprakları ilk çağlardan bugüne çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetlerin temsilcileri, “Höyüklerdir”
Çeşitli yörelerde höyükler gün yüzüne çıkarılmıştır. Bunlar içerisinde; “Göbekli tepe” buluntusu en yenisidir. Göbekli tepe ilk çağ medeniyetlerine çok yenilikler kazandıracaktır. Hatta tarihin bilinmeyenleri ve de yanlış bilinenleri ortaya çıkacaktır.
Bilinen o ki, Anadolu tarihi değişecektir, deniliyor. Burada amacım, Anadolu’da yaşamış ve yaşayan milletlerin kültürel yapısını anlatmak değildir.
Anadolu topraklarının yılın her mevsimini yaşarken de ekilebilir olmasıdır. Genelde iklim dengelidir. Aşırı sıcak ve soğuk olaylarına rastlanmaz. Onun için, bu topraklarda yetişmeyen bitki türü yoktur. Ekvator bölgesinde yetişen, yağmur ve güneş bitki türleridir. Bu bitki türleri tropikal adını alır. Bu türlerin de bazıları da topraklarımızda yetişebilir.
Bu topraklarda taneli bitkilerin bütün türleri yetişmekte ve kaliteli ürünler vermektedir. Yalnız Konya ovası Ülkenin buğday ihtiyacını karşılar. Mısır, arpa, pirinç, fasulye ve mercimek en kaliteli olarak yetişmektedir.
Bitkinin yetişmesinde, toprağın su, madensel tuz ve mineral oranı çok önemlidir. Bu oranların önemi ürünün kalitesini tayin eder. Bu konuda ziraat fakültelerinin devreye girip örnek bahçelerle üreticiyi bilgilendirmesi gerekir.
Bölgelerimizde çok sayıda ortak ürünlerimiz vardır. Bunun yanında bölgelere ait özel ürünlere sahip olan topraklarda görülür.
Akdeniz, Karadeniz, Ege, Marmara, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde farklı ürünlere rastlanır. Bölge insanı toprağını işlemeye çalışır ve ürünleri rahatlıkla alıcı bulunur.
Ayrıca topraklar meyve yetiştiriciliği bakımından da çok kıymetlidir.
Kirazı, cevizi, fındığı, üzümü, kavun, karpuzu ile Anadolu toprağı meyve cennetidir.
Topraklarımıza ne kadar sahip çıkarsak, o derece besleneceğiz ve Pazar şansına sahip çıkacağız.