Efendim, bugün sizlere ayniyle vâkî bir olay anlatacağım. 2010 yılında Kuzey Irak Kürt Yönetimi‘nden üst seviyede bir heyet, ABD’de yaşayan dünyanın en ünlü dilbilimcisine giderler ve üniversitede eğitim dili olarak kullanabilmek üzere Kürtçe‘nin (Soranice) geliştirilmesi için 20 milyon dolar teklif ederler. Dilbilimci, heyetten iki gün izin ister. Süre dolduğunda, konuyu incelediğini, ancak dört edebî eserin bile verilmediği bir dilin eğitim dili olarak kullanılamayacağını söyleyerek heyetin bu çok câzip teklifini reddeder. Hâlen Kuzey Irak‘taki üniversitelerde ana dil kullanılamamakta ve İngilizce eğitim yapılmaktadır.
***
Ünlü Kürdolog Bruinessen, ‘Kürtçe, İran dillerinin kuzeybatı ve güneybatı grubundandır ve birçok değişik lehçeye ayrılır. Bu lehçeler de birbirlerini az anlayan ya da hiç anlamayan gruplara ayrılırlar. Gruplar arasında önemli gramer farklılıkları da vardır.’ demektedir. Kürtçe‘nin Kırmançi (Kırmanç), Sorani, Gorani, Badini, Sineşi (Sanandaji), Kermenşahi ve Leki gibi lehçeleri vardır. Zazaca (Dımili), Kürtçe değil, menşei farklı ayrı bir dildir. Ruslar, diplomatik temsilcileri vasıtasıyla Kürtler ve Kürt lehçeleri üzerinde araştırmalar yapmışlardır. Aguste Jaba, 1860 yılında bir Kürtçe sözlük çalışması yapmış; daha sonra F. Justi, bunu esas alarak bir Kürtçe sözlük hazırlamış ve Rus Kürdolog Minorsky‘nin tasnifi sonucunda; tespit edilen 8460 kelimenin 3080’inin Türkçe, 2230’unun Farsça, 2000’inin Arapça ve kalanının da çeşitli dillerden olduğu görülmüştür. Paris Kürt Enstitüsü, 1983’te kurulduğundan beri 30 yıldır Kürtçe‘yi geliştirmeye çalışmaktadır. Fakat henüz elle tutulur bir sonuç alabilmiş değildir. 1991’deki Körfez Savaşı‘ndan sonra Kuzey Irak Kürt Yönetimi fiilen kurulmuş ve devletleşme sürecini başlatmıştır. Aradan geçen çeyrek asır zarfında geliştirilmiş bir ortak Kürtçe oluşturulamamıştır.
***
Bütün bunları, canımız gibi sevdiğimiz ve aslâ kendimizden ayırmadığımız Kürt kardeşlerimizin ve akrabalarımızın ana dillerini kötülemek için yazmıyorum. Madem ki onlar ana dillerine değer veriyorlar, bizim de bu duygularına karşı saygı göstermemiz ve Kürtçe‘yi bütün lehçeleriyle geliştirmek için gayret etmemiz lâzımdır. Şu gerçeği de unutmamalıyız: Bugünkü hâliyle Kürtçe’nin ‘eğitim dili’ olarak kullanılması mümkün değildir. Hiç uzağa gitmeye lüzum yok. Hâlen Kuzey Irak Kürt Yönetimi‘nde bütün çabalara rağmen, arzu edilen kalitede ana dilde eğitim yapılamamaktadır. İlk ve orta öğretimde Kırmançi‘ye göre daha çok gelişmiş olan Soranice, ayrıca Badinice eğitim yapılmaya çalışılmakta; bu arada Arapça ve İngilizce de destek dil olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, nüfusun büyük bir çoğunluğunun Türkçe konuşması da dikkat çeken bir husustur.
***
Bütün bunlar bir yana, İspanyolca gibi zengin bir dil, 72 milletten yamalı bohçaya benzeyen ve federatif bir yönetime sahip olan ABD’de ‘eğitim dili’ olarak kabul edilmiyorsa, bunun sebebi herhalde Amerikan demokrasisinin yetersizliği değildir. Zira, alt etnik kimliklerden ve kültürlerden oluşsa da ABD‘deki tek millet ‘Amerikan Milleti’dir ve tek resmî dil ve eğitim dili de İngilizce‘dir. Başbakan Erdoğan‘ın her fırsatta tekrarladığı gibi, Türkiye‘de de ‘Tek Millet’ ve ‘Tek Resmî Dil’ vardır; bu dil aynı zamanda eğitim dilidir. Bu temel ilkeden tâviz verenler milletimizin ve vatanımızın parçalanmasına sebep olurlar.