Amasya’nın elması
Elmaları en hası
Sen dururken neyleyim
Pırlantayı elması
Bu yazımızı farklı bir konuya ayırmak istedim. Konumuz Amasya türküleri olacak.
Türkülerin çoğu nasıl ortaya çıkar bilinmez. Son zamanlarda beste türküleri saymazsak türküler milletin gönlünde besteleniyor.
Sadece besteleri değil, sözleri de bir o kadar derin ve içli. Bazen had bildirici, bazen ders verici, bazen de gönül telini titreten türden.
Biz de bu yazımızda Amasya’ya ait türkü sözlerinden bazılarını taşıyalım dedik sayfalarımıza.
Bıldır ki sevdiğim yâr
Bu yıl benden kaçıyor
Sadece iki mısra yetmiş gönülden geçeni. Bu arada “bıldır” kelimesi Anadolu’da bilinen bir kelimedir ve “geçen yıl” anlamındadır.
Yani yazan kişi “Eskiden iyi idik ama ne olduysa bu sene değiştin” demeye getiriyor.
Neylersin de elin gülün ararsın
Sana has bahçede gonca güller var
Harika iki mısra daha. Sevdiği kişiye “Neden yabancı ve bilinmeyen yerlerden yâr tutmaya kalkarsın; bilinen, tanınan yer varken” diyor demesine de daha çok şey anlatıyor. Yazmakta zorlanıyor insan. Kelime bulamamaktan dolayı.
İste gerçek manasında düşünün ister mecaz.
“Yaban otları arasında gül mü olur” diyor. “Gel gülünü has bahçeden seç” diye tavsiyede bulunuyor. Bu ifade belki de “Has bahçe” olarak “gönlünü” işaret ediyor. Şair burada kendi gönlünü has bahçeye benzetiyor, daha doğrusu sevdiğini böyle izaha çalışıyor. Şair bu… Ney nasıl ifade edeceğini en iyi o bilir.
Ay doğar ayazlanır
Gün doğar beyazlanır
O yâr beni görünce
Hem güler, hem nazlanır
İşte size naz makamından bir dörtlük daha. Buna “cilve” de diyebilirsiniz. “O yâr beni görünce/ Hem güler hem nazlanır” ifadeleriyle gönül bağı ancak bu kadar güzel anlatılabilir.
Siz görünce yâr gülecek, yaklaştıkça uzaklaşacak…
Ne denir buna?
Zaten anlayanın anladığı bir ifade. Açıklamaya çalışarak en azından derinliğini azaltmayalım ifadelerin.
Ve son dörtlük:
İnceldim hilal oldum
Bilmedim ne hal oldum
Gündüz hayalin ile
Gece uykudan oldum
Belki sadece bu dörtlük üzerine birkaç sayfa yazı yazılabilirdi. “Hilal” ayın en ince halidir. Ay dolunay halinde iken tamamen dolu, hilal evresinde ise en ince halinde olur. Amasyalı “İnceldim hilal oldum” derken bize mukayeseli bir örnek gösteriyor. Çünkü ayın dolunay evresini de, hilal halini de bilmeyen yoktur. Tabii buna kendisi de şaşırıyor ve “Bilmedim ne hal oldum” diye devam ediyor. Ardından “Gündüz hayalin ile” ifadesiyle gün boyu sevdiğini düşündüğünü; bu sebeple de geceleri de uykudan olduğunu” en veciz şekilde izah ediyor.
Halk bu! Gönlü yüce şair. Hele Ferhat ile Şirin’in vatanında iseniz bu sözlere alışacaksınız.
Gönlünüz sağ olsun. Belki ileride yine bu konuda yazarım.