Arınç’ a suikast düzenlemek isteyenler, hangi getiriye binaen bunu gerçekleştirmek isteyebilirler? Manisa’ da halkın sokaklara dökülmesi mi? Yoksa ülkeyi topyekün karanlık sokaklara dökmek mi?Muhafazakar kesimin sokağa dökülme anlayışının pek zor olduğunu iyi analiz etmişlerdir elbette. Suikastlar genellikle planı yapanlar arasından seçiliyor.
Laik kesimin sesini duyurması bildiğimiz üzere daha sesli oluyor. Gerek cumhuriyet mitinglerinden, gerekse de medyadan aşina olduğumuz çok sesliliğe daha yakınlar. Bunu bilen bazı şer odakları da tezgahını buna göre kuruyor tabi. Vakit binasını değil, Cumhuriyet binasını hedef gösteriyorlar. Başörtüsüne karşı oy kullanan Danıştay üyesini vurduruyorlar. Hrant Dink suikastı… Bir de provokatörleri hafif dinci göster tamam oldu bu iş, sonra yüklen artık; “aşırı sağcıların faşizmi, dincilerin anti laik baskısı” falan gider yani… Bir de Atatürk’ü kattın mı olaya bu iş bitmiş demektir.
Yığınlar, kitleler halinde aynı dertten dem vurarak sokaklara dökülsün… Sonra tezgah pazarlayanlarda bayram etsin tabii.
Ya da bir Müslüm Gündüz, bir Fadime Şahin bul pavyonun birinden,biraz dini vecibeleri öğret, eğit, sonra sal meydana. Oynasınlar kukla gösterisini, arkadan da bir yaygara at medyaya. Onlarda malzeme arıyordu zaten. Vatan elden gidiyor, bu gidişat nereye haykırışları yükselsin göklere.
Sonra “Eğer yar değilse, her yer kalbe bar(yük)dır” diyenler çıkıp, bu ülkede yaşanmaz artık, nedir bu laik kesime olan baskı! falan söylenir işte.
Bütün bu ifade edilen senaryolar aynı şekilde devam ede gelirken Arınç’a suikast planında ne amaçlanıyordu acaba? Eğer bu suikast gerçekleşseydi muhafazakar kesimin sokağa dökülmeleri mi amaç dı?
Muhafazakarların bu gibi olaylara karşı direncini az çok kestirebiliyoruz. Yani bu sokağa dökülmeler gerçekleşmeyecektir elbette. O zaman bu girişimin farklı bir amacı olmalı, onunda farklı bir adı olmalıydı, o da şu ki:
Sadece Arınç’ ın değil birçok kabine üyesi milletvekillerinin adresleri, birtakım kişilerin ceplerinde geziniyordur. Bakanlar başta olmak üzere çoğu milletvekillerin günlük rutin işlerini kaydetmişlerdir muhtemelen. Sebebini çok net göremiyoruz fakat, buğulu bir cam arkasından okuduğum kadarıyla şu izlenimleri görmekteyim:
Vaktiyle bu kabine üyelerini tutuklamak istedikleri zaman(kim bilir öyle bir sebep doğar ki hemen hepsi mahkum oluverir) nerede ve nasıl bulacaklarını kolayca saptayabilmektir yaptıkları.
Hemen hepsinin mahkum olma neticesini acaba hangi sebep doğurur diye sorulduğunda; bir daha 28 Şubat sürecini neden yaşatmasınlar, cevabı akıllara gelebilir mesela…