Altın makasın yaptığı, iğne ile kuyu kazmaktı.
İyi günler, okul arkadaşımla geldim dedi ve beni tanıttı. Altın makas, “Hoş geldiniz,” dedi.
Başını kaldırmadan, kumaşı didiklemeye bir süre daha devam etti. Ayağa kalkmış iken, bir dakika ölçünü alayım dedi. Çok konuşurdu, sesi kesildiğinde de gülerdi. Zayıf orta boylu ve kumraldı. Bir an önce bitirmeliyim, isteğindeydi.
Arkadaş zaman önemli değil, uygun olduğunda verirsin, dedi. Renk vermeden, aklımdan bir an önce bitirse, dedim. Çünkü altın iğneyle, ilk defa tanışıyordum ve büyük şehirde yeni kumaş pantolon giyecektim. Ben de ne zaman dikerse düşüncesini kabul ettim. Çünkü altın makas, arkadaşın memleketlisiydi.
Altın makasa, iğne elime aldım. Ustam, “Eline yakıştı. Beynin iğne ile kumaş arasındaki iplikte olacak, başka bir şey görmeyeceksin. İşine çok değer vereceksin. Çünkü karşındaki diktiğini beğenecek. Yorulma nedir bilmeyeceksin. Samimi ve dürüst olacaksın. Diktiğin pantolon seni başarıya taşıyacaktır,” demişti.
Ağabeyi, altın makasa, “Çırağını görmüyorum,” Dedi.
Altın makas, çocuktu ama yaptıkları akıl kârı değildi. Yanımda kaldığı sürece ki, bir ay kadar kaldı. Ona kesinlikle taviz vermedim ve çeksin gitsin aradım. Ağabeyi çocuk fakat gelişkindi. Gözü dışarıdaydı. Sana onu veren bilmiyor muydu? Altın makas, ilk defa elinden iğneyi bıraktı. “Polis ve akıl hastanesi bir çocuğu eğleyemedi,” dedi.
Daha önce çalıştığı mağaza sahibi, dayısında da kafada bozukluk varmış. Belirli yaşa geldiklerinde kontrolden çıkıyorlarmış, diye komşularına söylemiş. Bana geldikten sonra bir gün dahi dükkânda durmadı, desem doğrudur. Kendini kaybetmesine ve çevresindekilere saldırmasına depresyon diyorlardı. Terziyle işim olmaz deyip çıktı ve sevindim. Okulun çevresinde meyve satacakmış. Fakat dün polisler almış götürmüşler.
Arkadaşlardan gelen oluyor mu?
Uğrayan oluyor, tanıdıklardan selâm getiriyorlar. Okullar başladı, bundan sonra herkes gelir. Dün emekli hoca buradaydı. Kardeşi Almanya’dan temelli gelmiş ve iş yeri açacakmış, yeğeni ise Ankara’ya yerleşecekmiş.
Köylerde durumlar nasıl, değişiklik var mı? Sahil yolu sona yaklaşmış diyorlar. Ama sahilin doğasını da bitirdiler, o güzelim maviyle yeşilin buluşması kalmadı, diyorlar.
Şehir, kasaba ve köylerle deniz arasından geçen yol yeşilliği götürdüğü gibi, görüntü kirliliği oluştu. Yol şehrin arka tarafından geçmiş oldu.
Altın makas, okullar başladı, derslerinize iyi çalışın, sınıflarınızı takıntısız geçmeye bakın. Sakın olaylara katılmayın. Olaylar size göre değil. Yıllardır gördüğüm; karışmayın, katılmayın, kendilerine makam mevki elde etmek için uğraşıyorlar. Kimsenin peşine gitmeyin, kim ne yaparsa yapsın.
Altın makasa teşekkür edip ayrılırken, pantolonluk kumaşıma bir daha baktım.
Yıllar sonra, altın makas terzi ağabeyinin dükkanından okula yürüdüm. Yıllar çok şeyleri almış götürmüş. Beyazıt, laleli, Aksaray ve millet caddesinin atmosferi o kadar değişmiş ki, inanılır gibi değil. Zümrüt yeşili cadde ve sokaklar beton yığını olmuş.