Biliyorum biraz iddialı oldu ama bence lafı uzatmaya, dolandırmaya gerek yok. İzmir’i asırlar boyu ticaretin kalbine taşıyan, ülkenin en büyük konteyner limanı büyüklüğüne ulaşan Alsancak Limanı’nda kan kaybı arttı. Son olarak mali operasyonlarla gündeme gelen limanda, sıkıntılar büyürken, daha bir iki yıl öncesi verilen sözlerden, büyük müjdelerden eser yok.
BÜYÜK VAATLER
Şunu anladık ki, bir kentin en güzel zamanları, seçim öncesi hatta seçim rüzgarı esmeden önce eli güçlendirmek için herkesin bol keseden vaat dağıttığı günler. Büyük bir umut doluyor içinize. Yaşadığınız kent, sıkı durun üç ya da beş yıl sonra Avrupa’nın sayılı kentleri arasına girecek.
Hatta seçim yaklaştıkça onları da geçeceğiz. Bostanlı’dan Üçkuyular’a yarısı köprü yarısı denizin içinden geçen tünellerle gidilecek. Geniş bulvarlar açılacak, kentsel dönüşümle şehir yeni baştan yaratılacak.
Ve konumuza gelelim. İzmir Limanı’na 5 yıl içinde 450 milyon liralık yatırım gelecek. Kent ticaretinin kalbi niteliğindeki Alsancak Limanı Avrupa’nın 5 büyük limanı arasına girecek. Kimsenin şüphesi olmasın!!!
Müjdeye hasret, İzmir iş dünyası ve denizcilik sektöründe haliyle büyük heyecan. Kruvaziyer liman kısmı büyüyecek, konteyner limanına yapılacak yatırımlarla kentin dış ticarette yaşadığı sıkıntılar çözülecek.
Hakikatten ifadeler buydu.
TAKVİM BOZULDU
450 milyon dolarlık yatırım üç yıllık bir takvime bağlanınca açıklamalar peşi sıra geldi; İzmir limanı kaderine terk edilmeyecekti.
Seçim geçti, şu sıralar her şey eski halinde bile demek mümkün değil. Liman eskisinden kötü. Hızla başlatılan tevsii yatırımları kaplumbağa hızında.
Ekipmanlar eski, vinçlerin yenilenmesi gerekiyor.
Yılda 3 milyon TEU’luk konteyner elleçlenmesi hedefleniyordu. 1 milyon olan rakam 700 binlere düştü.
Aslında çalışmalar bu kadar yavaşlayınca, yeni kurulmakta olan Petkim Limanı ve Çandarlı Limanı için, İzmir özellikle mi zayıflatılıyor diye bir soru akla gelmiyor değil. İzmir’e bu umutları veren eski bakan şimdiki Başbakan Danışmanı,seçim çalışmaları sırasında kentle bütünleşmeyi başaran Binali Bey mutlaka bu soruları cevaplandırmalı.
Vaatlere göre şu sıralar Yunanistan’ın Pire Limanı’nı geçiyor olacaktık.
Devleşeceğine pireleşen bu süreci, birileri mutlaka açıklamalı!!!
AH O KOKU
Yaz aylarına girdik ve İzmir yine bir klasiği yaşıyor. Körfez’e akan dereler, kirlilik kaynakları bir türlü kurutulamadığı için kötü kokular yaymaya devam ediyor. Belediye ekipleri önlem almaya çalışıyor biliyorum ama ne kadar çözüm olacağı meçhul. Her yıl ‘temizledik, pırıl pırıl oldu’ açıklamaları yapılsa da bu koku sıcaklığın yükselmesi ile birlikte daha da artıyor. Güzel İzmir’e, ‘kokan İzmir’ demeyi pek sevenleri sevindirmemek lazım.
