Allahın ihtiyacı yok ama kulluğu seviyor..
Allahın ihtiyacı yok ama kulluğu seviyor…Ödüllendirecek…adl sıfatlı çünkü…alimi seviyor ihlaslıyı seviyor..Yarattığını sever…Hele peygamberlerini…
Allahın ihtiyacı yok ama kulluğu seviyor…Onun sevgisi ihtiyaçtan çıkardan değil…
Allaha ihtiyacın var Onun sana ihtiyacı yok…Acizlik yaratılanın halidir…ama şefkatli olmak onun hali…Bağını kesmez kulundan…Rızkını kesmez…El -Galib ismindendir birini diğerine galib getirmesi…Cahiliye Arabları bunu doğru algılayamamıştı…Ahirette de Allah bizimle olacak sanmışlardı…ama O esmasına tabi…
Allah esmasına tabi…Kur’anın tanıttığı Allah belli…:Gündüzden güneşi çeker geceyi galib getirir…Fanisin der gündüze…ve Tek baki benim der…Seni üstün kılan benim Şeytan gibi olma…şeytan ateşten yarattın ben üstünüm katında dedi…ama Allah kimin galibiyetini irade ederse o galib gelir…Demir su olur erir…Ateşten yakma alınır…ve sınırlanır…Tek ululanacak varlık Allah….ne ateş ne demir…
Allah insanı rahmetinden dolayı ibadetleri emretti…Fıtratın müdahaleye ihtiyacı var.Tek mükemmel Allahtır…İnsanız fıtratımız kusurlu…ilmimiz sınırlı…Aklımız sınırlı kabiliyette…yani sınırlıyız…muhtacız…Rahmetinden ibadetleri emretti…ve her şey rahmetinin etkisi…Rahmanı zikretmemiz için yani gözlerimizi göklere dikmemiz için…Yaratılanları muhtaç yarattı…Allah HAKİM sıfatlıdır…Çalışmayan kazanamaz…İhlaslı olmayana Latif kapısı kapalı…Bu varlığı tanıttı Kur’anıyla…Kur’an da rahmetinin meyvesi…Aklı vahye muhtaç yarattı…bedeni rızka muhtaç yarattı…yüzümüzü Allaha dönelim diye…Zakir olalım diye…Abid ol…Zakir ol…Fıtratın acizliğe mahkum…Ululayasın diye…
Allah’ın bizim ibadetimize ihtiyacı var mı ki Kur’ân’da pek çok âyette ısrarla ve şiddetle ibâdeti emrediyor? diye sor…sor sor ama sorduğun her soru kendini rabbini ve bu varlığı tanıtsın…
Risale-i Nur’da bu soru sorulmuş ve işte cevabı: “Evet Cenâb-ı Hak senin ibâdetine, belki hiçbir şeye muhtaç değil. Fakat sen ibâdete muhtaçsın, mânen hastasın. İbâdet ise, mânevî yaralarına tiryaklar hükmünde olduğunu çok risâlelerde ispat etmişiz. Acaba bir hasta, o hastalık hakkında, şefkatli bir hekimin ona nâfi’ ilâçları içirmek hususunda ettiği ısrara mukabil, hekime dese: ‘Senin ne ihtiyacın var, bana böyle ısrar ediyorsun?’ Ne kadar mânâsız olduğunu anlarsın.”
Allahın ihtiyacı yok ama kulluğu seviyor…
Kur’an da “dinde zorlama yok”aayeti var ama tek bu ayet mi var…”Dinde zorlama yok diyen bir de diğer ayetlere sor…bir de akla sor dinde zorlama var diyeceklerdir….dolaylıdır cüz’i irade verdiklerine Allahın zorlaması…Güneşi ne kadar göreve zorlanışsa seni de zorlamış.çünkü boşa yaratılmamışsın…farklı iki zorlama var…insan ödül ve ceza ile zorlanmış…fark bu…zorlanmış ama…Güneş kadar zorlanmış hatta…asilerden usandım kendimi yok edecek kadar usandım dese güneş izin verilmez kıyamette şimdi izinlisin denilir güneşe de…dünyaya da yıldızlara da…
Evet…Allahın ihtiyacı yok ama kulluğu seviyor…Allah adl sıfatlı…alimle cahili bir tutmuyor sevilmeye layık olanı tefrik ediyor…onu da ben yarattım demiyor…esmasıyla sınırlamış kendi kendini…
Evet…Allahın ihtiyacı yok ama kulluğu seviyor…Vahdet-i vücutcu…Kulluğu sevsin değilse ilahlaştırır kendini…ama biz esmasıyla hallendim diyeni kul oldum esmasına diyeni de …aynı yere koyduk…Memesine süt koymuş annenin Allah.kaynağı Allah bu sütün diyen anneye de bu süt benden vvücudumun işi diyen maneviyat annelerini de İlahlaştırdınız kendinizi suçlamasını yaptık…Şeytani bu suçlama…Kulluk ilanına ilahlık ianı diyen adl sıfatından nasipsiz bir asidir…vahdet-i vucutcu var vahdet-i vucutcu var…farkı gör…biri kulluğunu ilan etmiş…”ene-l hak” “ene subhan…” ene Allah demek” değil ki…Allahın esmasıyla hallendim demektir…esmasına uydu oldum demektir…böyle bir birleşme .böyle bir vahdete Kur’an cevaz veriyor…çünkü kulluksınırını aşma yok bu ilanlarda…ama var diyorsun yakıştırma yapıyorsun…İnsanı değersizleştiriyorsun…senin algında hata…sana Kur’andan değil bu algı…zatıyla ilişkili değil ki…Oğlu oldum demekten farklıdır…Oğlu oldum demek ezeli ve ebediyim demektir…Oğulum demek… hulül ötesi …ilahlık ilanlığında…ilahlık bana da geçti genlerle demiş oluyorsun.oğulum demekle…Hulül ise beden elbisesini giymiş ilahım demek anlamlı bir esmasıyla hallendim demek ise bir esmasının uydusu oldum anlamlıdır…Kibre hadim değilse secdeye hadimse bu algı…Uyduyum demek kulum anlamlı olur…sınırı aşmak olmaz bu…ve insana gereken değeri vermektir bu…Uydu kabenin etrafında dönen hacı gibidir döner…ama ne kadar dönse de O KABE ile birleşmez…Haccı da şirk sayar ald sıfatıyla hallenmezse akıl…Farkları yok sayan akıl esmayı çiğnemiştir ve şeytana bağlanmıştır…yani şeytanlaşmıştır…Esmayı çiğneyen bir algı tefsirlik özelliğini kaybetmiştir…Kulum diyene ilahım dedin deme…hastalıktır tefsir değildir…Allah sınırsızca kulum deme hakkı verdi kuluna secdeliye ve bu secdede cem olma secdede birlik olma meyvesi verir ve işte o zaman camiler cami olur…Kardeşlik kardeşlik olur…müslümanlar asker olur…zelil olmak biter…İmam belli olur cemaat belli olur…imamlık tayinle elde edilecek makam değil ki…
Kulum diyene ilahım dedin deme…Sömürgecilerle ve faizcilerle ve zanilerle…Zayıf bulduklarını köleleştirenlerle savaşacak gücü nasıl oluştururuz…işte ayet…Kulum diyeni seviyor Allah yani esmasının tümüne veya bir kaçına kul olmayan ipini koparmış uçurtma veya elden kaçmış şemsiye gibidir der Kur’an.”Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize Kulluk (ibadet) ediniz ki (O’na karşı gelmekten) sakınmış olabilesiniz.” (Bakara/ 21)Muhlisleri sadıkları salihleri başımıza imamlar bilmezsek şerlileri savaşta yenemeyiz…cemaat ordu olmaz camiler kışla olmaz…Köleleşiriz…
Kulum diyene ilahım dedin deme…çünkü Allahın ihtiyacı yok ama kulluğu seviyor…Vahdeti seviyor…Bu varlıktan vahdet fışkırıyor…Özgürüm diyen TEK ALLAH…her şey muhtacım demekte cem olmuş…müslümanlar da muhtacım diyenlerle birlik olmadıkça zelil kalırlar…kardeşlikleri yok olur…Özgürüm diyenle kardeş olmak mümkün değil bu varlıkta…İtaat var insana bu varlıkta…İMAM sensin der her şey insana…Hz Ademle özgürlüğünü ilan etmiş olan şeytan kardeş değil ki…Özgürüm diyen TEK ALLAH olana kadar cihadla emrolunduk…İşte iki ayet:…”Size ne oldu da Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!” diyen çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz?/ İman edenler Allah yolunda savaşırlar, inanmayanlar ise bâtıl dava uğrunda savaşırlar. Şu halde şeytanın dostlarına karşı savaşın. Şüphe yok ki şeytanın planı (tuzağı) daima zayıftır.”(Nisa/75-76)
Evet…İnanan insanlar, beşeri istekler uğruna değil, ilahi âlemi rencide edecek olan meseleler karşısında, yani Allah uğruna savaşırlar. İnkarcı lar ise batıl düşüncelerin ve şeytanın uğruna mücadele ederler
Ecdadın savaşı sömürüyeydi…zayıfları ezenlereydi…sen savaştan kaçsan da onlar savaş çıkarırlar…ve KAVGA kaderdir bu varlıkta…Kabil taşı elde edince Habili öldürü der Kur’an…Sömürgeci güçlü oldu an öleceksin…yani BEKAN güclü olmana bağlı…bu varlıkta kavgayı sev…BEKA kavga etmektedir…şehitliği sevdi ecdad…kefenini başında taşıdı ecdad…sarık kefendi…Elde bayrak başta kefen…buydu ecdadın hali…
Allahın ihtiyacı yok ama kulluğu seviyor…Namaz kılmamızı oruç tutmamızı zinadan kaçınmamızı..esmayla hallenmemizi…Esmayla hallilere sömürgecilerin oluşturdukları dinle bakma…Sömürgecilerin öğrettikleri dinle bağını kes…zayıfları ezenlerin tekerine taş ol…değirmenine su taşıdığın yeter…
Allahın ihtiyacı yok ama cihadetmemizi… seviyor..Sınırsız ilmiyle Kur’anı gönderdi…Şeytanı düşman bil dedi…savaş dedi…ama korktuk savaştan…Nefsini eğit dedi…fıtratınla savaş dedi ama biz oruç bile tutmayı ağır yük sandık…sabah namazlarını ağır yük sandık…Hz Musaya git rabbinle birlikte savaşa…diyenleri kınayan Kur’anın mensubu olalım artık…Bekamız buna bağlı…