İnsanlar çok kötü olmuş, baş edilmiyor. Allah’a havale etmekten başka çaremiz yok… Hepsini cezalandıramayacaksın. Cezalarını, belalarını Allah versin de ve geç
II. Abdülhamit Hanında düşmanları oldukça çoğaldı… Hele devirebileceklerine biraz inandıklarında en korkak bile düşmanı oldu… İlahi adalet var kimsenin ahı kimse de kalmaz… Boynuzlu koyundan boynuzsuz koyuna yaptıkları sorulur…
II. Abdülhamit’in düşmanlarından birinin başına gelenlere bakın… Bu adamın adı Theodor Herzi, kalp krizi geçirip öldü, karısı fakirlik içinde öldü, kızı intihar etti; diğer kızı NAZİ kampında öldü, oğlu da intihar etti… Tesadüf mü bunlar? Allah’ın adaletinin bir kısmı bu dünyada da tecelli ediyor…
Beyni yıkanmış insanlar var. Robotlaşmış insanlar var, bunlar amaçlarından geçmezler engel olurlar yapacağın iyi işlere, ölümüne bunlara düşman olmalıyız ve Allah’a havale etmeliyiz… İlahi adalete güvenelim…
Beyni yıkanmışlar her çevrede var. Faiz haram diyor başka bir şey demiyor adam… Beyni yıkanmış adamın… Kardeşim toplumun üretime, orduya ihtiyacı var. Ya borç alacaksın topluma bu hizmeti sunmak için yada faiz alacaksın… Toplumu çaresiz bırakma ihtiyaçlarını karşıla. Faiz en Allah’ın affına uygun haramlardan artık… Tevbe etsin faiz alan, ola ki toplumun bu ihtiyacını giderdiği için affolur…
Yeni doğan güneş her sabah insan huzur verir ve uyanırsın “Bismillahla” kalkarsın yataktan koyulursun işine… Mücadele azmin taptazedir… İşine varmadan daha trafikte bir maganda huzurunu kaçırır mı kaçırır. Çok kişi bunu yaşıyor… Kötüler çoğaldı… Ey İslâm ahlakını eleştiren bu kötüler sizin eseriniz. Toplumu Allah ve peygamberden kopardınız…
“Koyunları saldım çayıra mevlam kayıra” da deme, yapabileceğini yap, yetmediğin yerde Allah’a bırak… Kötüleri mevcut adalete teslim etmek görevin bunu yap…”Allah’ından bulsun” diye sorumluluğundan kaçma… Dünya iyilerle kötülerin savaş yeridir Hz Ademden beri… Ey, sorumluluğunu yapmayan Allah var…
Mekke döneminde CİHAT emri yoktu… Elverişli ortam oluştu cihat emri geldi… Ey sorumluluğundan kaçan, mevkinle malınla, canınla, bileğinin gücüyle, dilinle kötülüğü önlemelisin. “Bir yanlış görürsen elinle düzeltmeye çalış, buna gücün yetmezse, dilinle düzelt, ona da gücün yetmezse kalbinle buğz et” buyurmuş efendimiz. (Hadis-i Şerif)
İslam ülkelerinin kanayan damar olduğu bir zaman diliminde, kötülüklerle mücadele etmeyen nice Müslümandır ama “Allah’a havale et” bazı kötüleri…
Gönlüme Güneşsin Seccadem Şimdi
Sevinçliyim şimdi
Gönlüme güneşsin seccadem şimdi…
Gönle düşmandı bu asır…
Otuz yıl kırk yıl sonra
Gönlüme güneş oldu tek şu seccade…
Gönle düşman bu asır…
Baharlar geldi gönlüme bahar gelmedi…
Seherlerde gül ve bülbül bahçende gönlüm şimdi
Şimdi sevin…
Otuz yıl kırk yıl az mı
Gönlüm gök yüzü oldun mu var mıydı güneşin
Gönlüm yer yüzü oldun mu var mıydı çiçeğin…
Şimdi sevin
Kabul oldu dedenin duası….
Şimdi sevin
Seherlerde şimdi
Gönlüme güneşsin seccadem
Ziyasız otuz yıl kırk yıl az mı dert…
Tuba dalına eşsin seccadem…
Seccaden var şimdi sevin…
Minare
Işık saçtın tek sen asrım geceydi…
Göklerin şarkısı içime akan şimdi
Dedelerimin duası kabul olsun hele
Nur iner çöle
Her yerde şimdi
Güneşi olur seccadem ömür dünyamın
Kabul oldu dedemin duası…
Sözüm incilenir aklın denizinde…
Ülkemin insanının kötü kaderi bu
Öf geç kaldın ey güneş geç kaldın
Güneşim dedim
Seccadem geç girdin ömrüme
Şimdi sevin
Otuz yıl-kırk yıl az mı
Beyhudeydi güneşler…
Dedemin duası güneş…
Sensiz dünya karanlık
Güneşimsin seccadem
Öf geç kaldın güneş geç kaldın
Ömrün ikindisi oldu
Sensiz dünya karanlık
Güneşim dedim seccadem sana
Güneş dediğin geceme gelmeli
Öf geç kaldın güneş geç kaldın
Şimdi sevin…
Seccadesiz dünya karanlık
Gönlüm şimdi taze gül gibi
Şimdi sevinçliyim
Güneşim geldi karanlık gitti
Karanlık yıllar yeni bitti
Ömrün kalmış çeyreği
Öf geç kaldı güneş geç kaldı
İkindide mi gelinir
Güneş dediğin ömrün sabahında gelmeli