Allah Aşkına

İslamcılar, Ülkücüler, Atatürkçüler, Sağcılar, Solcular…
Her biriniz çok hava atıyorsunuz da…
Allah aşkına…
Şu kutlu Türkiye binasına çağdaş bir tuğla koydunuz mu…
Bir tuğla!.. Kutlu bir tuğla!..

Biriniz: “Dört Halife”de… Biriniz: “Malazgirt”te… Biriniz: 1937’de…
Gelin kardeşim buraya gelin…
Aslanlar gibi buraya gelin üretin ve çağa damga vurun…

Tarihinizden, kutlu değerlerinizden tabii ki ders alın…
Lakin buraya gelin, hatta çağlar ötesine yürüyün…
Eğer, o savunduklarınız çok değerli ise sizi zaten dünyanın lideri yapacaktır…
Bu kadar değer verdiklerinizle yücelip dünyanın önderi olamıyorsanız suç o değerlerinizde değil bilesiniz, süzme suç sizdedir…

Çünkü siz sevdiklerinizin ruhu ile değil kabukları ile uğraşıyorsunuz…
Türk milleti, tarih boyu şanla şerefle yüce zaferler kazanmıştır…
Oğuz Kağan’dan Atatürk’e dünyanın gıpta ile kabul ettiği onlarcadan öte yüzlerce lider yetiştirmiştir…
Dünyanın en büyük ordularına karşı bir avuç kahramanla öyle mucizevi zaferler kazanmışlar ki insanlığın hayreti ve hayranlığı tavan yapmıştır…
Üstelik bunu bir kere değil yüzlerce kez başarmışlardır…

Bu yüzden Çinli, Türk’ü durdurabilmek için on bin kilometre uzunluğundaki o seddi, kaleyi yapmak için kan-ter dökmüştür…
Avrupa içlerine kadar akınlarla Kavimler Göçü başlatılmış, bu koskoca Roma İmparatorluğunun yıkılmasına sebep olmuştur…
Alınmaz denen Anadolu 1071 Malazgirt zaferi ile alınmış, 5 yılda İznik’e varılmış ve İznik başşehir yapılmıştır…
28 defa kuşatılmış olan ve fethedilmez İstanbul Türk ile fethedilmiştir…
Gemiler karadan yüzdürülmüş…
Çağ açıp, çağ kapanmış…
Dünyanın en büyük Haçlı Seferleri yerle yeksan edilmiş…
Tüm Avrupa ordularına karşı dünyanın en deha ve en kısa savaşı yapılmış, Mohaç zaferi kazanılmıştır…

Bir dönem zayıf durumlara düşülmüş…
Koca Osmanlı son bulmuş…
Buna rağmen o yıkıntının ruhundan dünyanın en yüce destanı Çanakkale doğmuştur…
O yüce ruh ki ardından kahramanca yedi düvelle savaşmış ve Kurtuluş Savaşı ile çok kutsal bildiğimiz Türkiye’mizi kurmuştur…

Diğer taraftan: Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammet bir kişi iken yüzbinler olmuş, Dört Halife dönemiyle dünyaca örnek yönetimler oluşmuştur…
Emevilerin ırkçı davranmasına rağmen bu yüce kaynak o hızla İspanya’ya kadar ulaşıp dünyaya Endülüs medeniyetini sunmuştur… Ki Endülüs Medeniyeti bugünkü Avrupa Medeniyetinin doğmasına sebep olmuştur…

Hep bunlar olmuştur da…
Hep bunlar sizlerin sürekli savunduğunuz değerlerdir de…
Sahi siz neredesiniz!?.
Bu kadar kutlu değerden sadece “konuşmayı”mı anlıyorsunuz!..

Bakın buradan önemli bir gelişme de ortaya çıkmış oluyor:
Belli ki tüm bu değerler %90 hepinizin kabul ettiği ortak değerler…
Buna rağmen ne oluyor da birbirinizi yemeden geliyorsunuz!?.

Anlamıyor musunuz ki:
Dışarıdan birileri sizin çok hızlı güçlenebileceğinizi iyi algılamış ve çomakları ile karıştırarak sizlerin kabuklarla ve birbirinizle uğraşmanıza sebep olmaktadır!..
Siz de bal gibi oyuna geliyorsunuz…

Bakın:
Türkiye’yi gerçekten vatan kabul ediyorsanız ve bu değerleri de kendinizin olarak biliyorsanız aslında işiniz çok kolay…
Kabukla değil özle uğraşacaksınız…
Birbirinizin hatasını değil, güzelliklerini göreceksiniz…
Samimiyet, gayret, vefa, fedakârlık, birlik-dayanışma, paylaşım, Hak, adalet, merhamet: Hiç tavizsiz yüreklerinize ve beyinlerinize nakşedeceğiniz değerleriniz olmalıdır…

Akıl, gönül, ilim, Ariflik ve yorumlama öz silahlarınızdır…
Ve de bilmelisiniz ki: Millet, vatan ve insanlık bilinci bu silahlarınızın vitaminidir…
O çok değer verdiğiniz atalarınız bunlarla başarmıştır…

Daha ne diyelim…
Anladınız değil mi ey: İslamcılar, Ülkücüler, Atatürkçüler, Sağcılar, Solcular!

Anladınız öyle mi… İyi o zaman: ayağa kalkıp el ele, gönül gönüle aslanlar olarak yürüyün…
Bu ülke insanları ve dünya mazlumları acilen sizleri bekliyor…
Başaracağınıza yürekten inanıyoruz…