Saygıdeğer okurlar, hiç olmaması gerektiğine yürekten inandığımız ağlık ve adalet camiasında azınlıkta kalmasına rağmen olayın muhatapları başta olmak üzere duyan ve öğrenen insanların her iki taraf adına içini burkan olaylar ile karşılaşmak Bilal Duman örneğinde olduğu gibi insanlarımızın kendilerine ve kurumlarına olan güvenini sarsmaktadır.
İşte buna ne ilk, böyle giderse nede son olacak 83 yaşındaki kaptan şoför Bilal Duman’ın 3 yıla yakın bir süre devam eden kulak davasının kendi ifadesiyle davacıyım diyeceği yerde sehven değilim demesi üzerine aleyhine sonuçlanan davası..!.
Sözlü tartışma sonrası aradan geçen zaman üzerine yolda seyir halinde iken karşısına dikilerek yüzüne savrulan bir yumrukta oluştuğu hekim raporlarıyla sabit orta derecede işitme kaybının önceden mi yoksa olay sonrası mı olduğu verilen adli tıp kurumu raporlarına rağmen bir türlü netlik kazanmayınca olan Duman’a oldu.
Yaklaşık 3 yıl evvel mahallesinde görevli temizlik çalışanı ile yaşadığı dil münakaşası neticesinde R.T. tarafından yüzüne vurulan yumruk sonucu yaralanarak çevreden geçen insanlar tarafından kaldırıldığı ÜDH acil servisinde yapılan ilk müdahalesinin ardından sağ kulağında işitme kaybı yaşadığını ileri sürerek kişiden davacı olan ve Ünye Asliye Ceza Mahkemesinin sevkiyle Ünye Devlet Hastanesinde çekilen beyin BT’ sinde patoloji saptanmadığı, basit tıbbi müdahale ile giderilebilir ifadesinin yer aldığı 07.06 2011 tarih ve 50050 sayılı raporla orta derecede işitme kaybı yaşadığı belgelenen Bilal Duman’ın 3 yıla yakın bir süre devam eden mahkeme süresince raporların 8’inde beyan edildiği gibi basit bir tıbbi müdahale ile tedavi edilebileceği ileri sürüldüğü halde neden tedavi edilecek bir kuruma sevk edilerek tedavisinin yapılmadığı, ya da yaptırılmadığı kişinin mi, yoksa sağlık yada adalet kurumunun mu merak konusu doğrusu!
T.C.Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.ihtisas Kurulu dava konusu travmatik olay ile kişide tespit edilen işitme kaybı arasında illiyet bağı kurulamadığı oy birliği ile mütalaa olunur raporu üzerine 3 yıla yakın bir süre devam eden davada davacıyım yerine davacı değilim yanlış ifadesi sonucu aleyhine sonuçlanan, bu ve benzeri bir olumsuzluk, Allah göstermesin ülkemizin, Ünye’mizin ya da bölgemizin sevk ve idaresindeki seçilmiş ve atanmış bir yetkilisinin başına gelse acaba sonuç yine böyle mi, yoksa aksi mi olurdu.
3’ü ÜDH, 4’ü On dokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi,1’ri Ordu Adli Tıp Şube müdürlüğü olmak üzere toplam 8 adli kurumun verdiği bütün raporlarda yaralamanın kişinin yaşamını tehlikeye sokan nitelikte olmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu ileri sürülmesine karşın yargılama süresince tedavinin yapılmayışında kusur kişide mi, yoksa kurumlarda mı diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Allah Aşkına, Kusur Kimde?