Önce Medyada yer alan haberi okuyalım:
“İngiltere’de otlandıkları sırada esrar yedikleri anlaşılan koyunlar, geçtikleri kasabanın altını üstüne getirdi.
İngiltere’nin Güney Galler bölgesinde bulunan Rhydpandy kasabasında akıllara durgunluk veren bir olay yaşandı.
Otlandıkları sırada kasabanın yakınlarında bulunan yasa dışı bir esrar fabrikasının esrar kalıntılarını yiyen koyunlar, geçtikleri kasabaya saldırdı. Kasabanın altını üstüne getiren koyunlar, vatandaşlara kısa küreli panik yaşattı.
Kasabada yaşayan Ioan Richard, koyunların gezerek kasabada hasara yol açıklarını belirterek, koyunların evlere de zorla girdiklerini bildirdi.
Richard, polise haber verdiklerini bildirdi. “
Yasa dışı bir esrar fabrikasının esrar kalıntılarını yiyen koyunlar, bu hale gelmiş. Hayvan olsalar dahi, mideleri ve akılları esrarı kabul etmemiş.
Günümüz dünyasında, özellikle Yurdumuzda uyuşturucu ticaretinin insanları ne hale getirdiği belli. Haberlerin çoğu uyuşturucu üzerine, müptela uyuşturucuların akıbetleri ile ilgili. Çöp bidonu yanında sızıp kalanlar, esrar almak için anasını öldürenler, evinden kaçıp hırsızlık yapanlar, batakhanelere düşen kızlar, intihar eden uyuşturucu bağımlıları ayrı bir âlem, apayrı bir kambur ve hastalık…
Devlet olarak kanunların yeteri kadar caydırıcı olmaması, takiplerin yeterli yapılmaması ve büyük bir rant kapısı olması dolayısıyle, uyuşturucu ile yeterli mücadele yapılmıyor, binler ölüyor demek mümkün…
Alkolün tek damlası neden haram kılınmış?… İnsan denen en üstün varlık için büyük tehlike arzeden her türlü uyuşturucu tıbben ve dinen neden yasaklanmış.
Hayvanlar dahi bu hale geliyorsa, insanların halini bir düşünün. Manzaraları göz önüne getirin ve ibretle seyredin.
“Özgürlük” var diye alkol ve uyuşturucu kullananların müdafaalarını yapan bazı baronlar, yazar/çizerler, şairler, sözüm ona fikir adamları, siyasilerin neyin peşinde oldukları bellidir. Aldanmayın, aldatmayın… Uyutmayın, uyuşturmayın… Aldatılan, uyuşturulan beyinlerin neler yaptıklarını gördük, daha çok görürüz.
Yazımı yine bir şiirimle bitireyim:
DÜNYA ALDI ESİR
Işığı görmeyen, Sesi duymayan,
Kör/Sağır insanlar, gülü neylesin?
Gönülden sevmeyen, aşkı bulmayan,
Bir sürü nisyanlar, nasıl peylesin?
NȊMETLER İÇİNDE, YÜZER DURURUZ,
ŞİKÂYET BİÇİMDE, DAİM UYURUZ.
Kocaman bedene, bir diken batsa,
Bahane edene, sormadan çatsa,
Destûrsuz gidene, kem sözler atsa,
Kötülük güdene, dostluğu katsa,
NEYLERİZ, NE OLUR, CEVAP VERSENE,
ARAYAN NE BULUR, ÖNE SERSENE.
Dünya aldı esir, ruhta kelepçe,
Payda eşit kesir, uzak Halepçe,
Nefis ister mesir, tuzak bir lehçe,
Olsan da müessir, versen dilekçe,
ESÂRET YALNIZCA, ZÂHİR DEĞİLDİR,
DEĞERLER KALDIKÇA, DAĞDA ÇEĞİLDİR.
Fânilik mertebe, İman da rütbe,
İrfan mektebe, hakaret etme,
Yüklesen merkebe, yoluna gitme,
Yazık mürekkebe, okkayı dökme.
FÂNİ OLDUĞUN BİL, HAYATI YAŞA,
ESİR OLMA, DİKİL, İSMİN YAZ TAŞA.
Hayat Acı/Tatlı, gelip geçiyor,
Dert, çile bin katlı, hızar biçiyor,
Kuş gibi kanatlı, ölüm içiyor,
Yolcu mahşet atlı, kendi seçiyor.
EZELDE YAZILMIŞ, KADER DİSKETİ,
BİR ÖMÜR KAZILMIŞ, HAYAT MİSKETİ.
Rahman ve Rahimdir, O’nun sıfatı,
Hak Mevla kerimdir, Zülcelal Zatı,
Acılar derindir, olsa âfâtı,
Senin eserindir, âmelde çatı.
KARAMSAR DEĞİLİZ, RAHMET-İ HAK’TAN,
TÖVBEYE MEYİLİZ, İZLERDE RAHTAN.
KEMÂLİ söyle, yaz; anlayan anlar,
Şiirlerde ikaz, kavrayan canlar,
Duada et niyaz, rahat imanlar,
Fikirlerde ayaz, bozuldu kanlar.
YARATAN BİLİYOR, O’NA GİDERİZ,
YAZANLAR SİLİYOR, HESAP NE DERİZ?
