Mısır ve Tunusun ardından kanlı domino hangi ülkeleri etkisi altına alacak diye merak edilirken Fas, Cezayir, Yemen, Bağrende, ayaklanmalar kendini hissettirmeye başladı. Ortadoğu yeniden şekilleniyor, yeniden dizayn ediliyor, üstelik bu şekillenme diğerlerinden farklı olarak, iç dinamiklerinin etkisiyle şekilleniyor. Değişim ve dönüşümün en kanlısı şimdilerde Libya da yaşanmaktadır.
Sevgili dostlar Libya’daki ayaklanma Muammer Kaddafi tarafından katliama dönüştü. Elinde bir yeşil kitap, dünya medyasına seslenerek içerideki değişim isteyen devrimci gençler için fareye, böceğe benzeterek tehditkar üslubu ile hakkı yıldırmak için paralı askerlerine emir vererek halkın üstüne kurşun yağdırmakla kalmayıp savaş uçaklarıyla halkını bombalatmaktadır. Muammer KADDAFİ 40 yıldır bu ülkenin başında sözde devrimi nasıl gerçekleştirdi diye merak ederek geçmişine inmek ve Kaddafi’ nin hayatından dilimin döndüğü kadar bahsetmek istiyorum
Sevgili dostlar. “Libya Üniversitesi Tarih bölümünden 1963′de mezun olan Kaddafi, Libya Askeri Akademisi’ni bitirir ve daha sonra Amerika’ya giderek istihbarat servisi olan FBI tarafından psikolojik savaş eğitimini yanında zırhlı savaş taktikleri eğitimi de alır. Libya’ya döner .1969′da Kara Kuvvetleri’nde yüzbaşılığa kadar yükselen Kaddafi, aynı yıl “Özgür Subaylar Hareketi” örgütüyle askeri darbe yaparak Kral İdris’i tahttan indirir. Kaddafi, darbe sonrası “Albay” rütbesi ile Libya Silahlı Kuvvetler Komutanlığı Devrim Komuta Konseyi Başkanlığı’na getirilir. Libya lideri, dış politikada Arap ırkçılığına dayalı Batı karşıtı bir tavır sergilerken, ülkede sosyalist bir rejim uygulamaya başlar bu olaydan sonra Amerika ile arası açılır Amerika’nın kontrolünden çıkar. 1956-1970 yıllarında Mısır’ı yöneten devrimci, milliyetçi, sosyalist lider Cemal Abdülnasır’ı örnek alarak Abdülnasır’ın Mısır’da gerçekleştirdiği reformları, Libya’da da uygulamaya başlar”.(Kaynak 20 yüzyıl siyasi tarihi F.ARMAOĞLU.)
Kaddafi’ nin ilk işlerinden biri, petrol şirketlerini ulusallaştırmak olur. İtalyan ve yabancı mal varlıklarına el koyar yabancıları göçe zorlar . Kıbrıs Barış Harekâtı’nda ABD’ye kafa tutarak, Türkiye’ye yardım eder. Sovyetler Birliği ile yakın ilişkiler geliştirir. İsrail ile barış görüşmelerine karşı çıkarak, Red Cephesi diye bilinen sertlik yanlısı ülkelerle işbirliği yapar. Dünyanın çeşitli yerlerindeki şiddet yanlısı örgütlere destek sağladığını öne süren Reagan başkanlığındaki ABD yönetiminin baş hedeflerinden biri olur Afrika dünya’nın diğer bölgelerinde kapitalizm karşı ayaklanan devrimci liderlere yardım ederek finansörlük yapar.
Kaddafi sosyalizmimden etkilenir Mao’nun “kırmızı kitabına” benzer “sosyalist İslamı” adı altında kitap yazmaya karar verir, kitap ismini de, islamın yeşili kutsaldır, adı altında “Yeşil kitap” adını koyar.Kitap üç ciltten oluşur üçüncü Enternasyonalden etkilenerek enternasyonal solculuğuna dayanan fikirler kitabına koymaya karar verir.Kitabın birinci bölümünde:Halkın iktidarında barışçıl olması,yönetim şeklinin,parlamento,halk kongresi,toplum yasası, gibi kavramlardan söz eder .İkinci bölümde ise ekonomik problemleri çözümler sosyalizmine benzer bir ekonomik program uygular.Üçüncü bölümde Aile, Kabile, Ulus, Kadın, Azınlıklar, Siyahlar, Öğrenim, Müzik ve Sanat, Spor, Binicilik, Temsil haklarından söz eder .
Sosyalizm ve İslamı harmanlayıp yeni bir düzeni Lübnan’da uygulamaya başlar her şeyi devletleştirir,sadece ufak işletmeleri halkın tekeline bırakır.SSCB ile iyi ilişkiler kurmaya başlaması üzerine Amerika ve Batı Kaddafi’yi terörist ilan eder amerikan karşıtı odaklarlan birlikte hareket etmeye başlar,zengin petrol ve doğalgaz ülkesi olması,stratejik coğrafi konumu sebebiyle Kaddafi’nin elini diğer güçler karşı güçlü kılar.Kaddafi sosyalizmi uygulama esnasında statik olarak hata yapar “yeşil kitabında” yazdıklarıyla çelişir kendi çıkarlarını korumak için seçime gitmez sosyalizm’in diğer evrelerin ne kadar uygulamak istemişse de doku vücuda uyum sağlamamıştır.Kaddafi Petrolden gelen paranın çoğunluğunu kendi hibesine geçirip Londra’dan,Lübnan’a kadar bir koridor halinde gayrı menkul yatırımıyla,100 milyar dolara varan serveti,şatafatlı hayatına kapılıp Lübnan’da ki yoksulluk umursamaz üstelik halkına zülüm eder adaletsizlik,eşitsizlik olayları şimdiki duruma getirir.
SONUÇ:Bence Kaddafi için yolun sonuna gelinmiştir,birazcık daha direnirse değişime,artık kaçmak bile fayda getirmeyecek ona,oda diğer diktatörler gibi tarihin tozlu sayfalarına gömülüp gidecektir.