Eski Caminin yapımı bitmiş, çatısı çatılmış o kadar güzel olmuş ki çatıyı örtecek kiremit yok. Araştırmışlar en güzel kiremit İspanyada. Getirmişler çatıyı bir güzel dizmişler. Usta demiş ki
-Çok güzel çok sağlam kiremit üzerinde de akrep resmi var.
-Yok yahu! Akrep resminin altında namaz kılınır mı?
Zamanın derin hocalarına sormuşlar, kılınmaz diye fetva vermişler.
Çatının bütün kiremitlerini sökmüşler o fabrikanın arması olan resmi tek tek silerken en son birkaç kiremit kalmış, yorulmuşlar oturup bir nefes alalım diye soluklanmaya başlamışlar. Bir çocukta oralarda dolaşıyormuş,
-Git buradan ayak altında dolaşma.
Çocuk onlara hiç aldırmadan son silinmeyen bir kaç kiremitlerden birini eline almış,
-Ne güzel arı ,vız vız…!
-Ne arısı çocuk?
Derken bakmışlar ki akrep dedikleri resmin aslında arı olduğunu görmüşler.
Bir çocuğa bakmışlar bir kiremitte, içlerinden birisi
-Bu çatı yağmuru önleyecek, namazla ne ilgisi var, üzerindeki resim arı olsa ne olur akrep olsa ne olur. Arı bal yapıyorsa akrebin zehirînden de ilaç yapılıyor. Bazı arılarda sokunca öldürüyor. Bu geri kafalı hocalar olduğu müddetçe bizde şu çocuk kadar akıl olmaz.
Yusuf YILMAZ
harika…teşekkürler ?
Çocuktan al haberi bu olsa gerek. Bizim hocalar ancak yalan yanlış bilgi ile insanı dinden ederler. Yarım hoca yani.