Suçu ne aklın, neden bazıları düşman oluyor ki, vahiyci misin akılcı mısın diye sorulursa vahiyciyiz… Her şey vahiy düzenlemeli, aslında her ahlak vahye dayanmalı, vahiyde yeri yoksa terk edilmeli,meslea “Sağ ayakla bir yere girmek uğurludur” inancı, sağ ayak tercih edlsin ama uğurludur denilmesin… Vahiy mi var uğurlu olduğuna dair… Aklı kullanalım. Vahyin boşluğunu akılla dolduralım…
Esmayı oku bu yaratılış amacındır, Allah kendini hissettirir, hisset görevin bu, marifetullahı artır ama şu uğurlu şu uğursuz gibi inançların ne faydası var…
Hz. Ademden beri muamelat hep değişti… Akıl vahiyle kavga etmez ama miyadını doldurmuş uygulamaları sevmez… İşte akla düşman olanlar burada kendini ortaya sürüyor… Ama yanlış, akıl bir uygulamanın miyadının dolduğunu anlayacak yetenektedir özdedir… Mesela misvak mı, diş fırçası mı?.. Şartlar içinde güzel olan uygulama, şartlar değişince değiştirilmeli… Aklı kılavuz edinelim vahyin boşluklarında …
“Akıllı insan aklını kullanır, daha akıllı insan başkalarının da aklını kullanır.” denilmiş, akıl kullanmamız için verildi, öyleyse kullanalım…
Akıllıca “İnsanın akıllıca hareket edebilmesi için üç yolu vardır; birincisi, yapacağı şey üzerine düşünmektir ki bu en asil yoldur. İkincisi, önceden yapılmış iyi bir şeyi tenkit etmekle olur, bu en kolay yoldur. Üçüncüsüne gelince bu en acı yoldur, deneyerek ve uğraşarak bulduğun yoldur. “der Confucius.
“Kendine aklı kılavuz edinmeyen kimsenin yaptığı işle, sonunda kendi gönlü yaralanır der, Firdevsi. Aklın kılavuzluk hakkıdır. Akla düşmanlık yanlıştır.
“Akıl akıldan üstündür” denilmiş ve iştişareye önem verilmiştir. Vahyin boşluğunu akılla dolduralım…
Hayat cimri Oldun Gönlüme
Tevbe kapısındayım
Hayat cimri oldu gönlüme…
Kırk yaşındasın şimdi
Çocukluğun gençliğin, heba oldu ama
Girdin dedelerinin izine
Girdin rahmet ülkesine o altın çağın
Ve gönlün gülle yıkadı kirini…
Gönlünde doğunca gül sevgisi yıkıldı karanlığın
Çölü gül bahçesi yapan sevgisi.
Aşk mı verdin
Hayat cimri oldun gönlüme
Neden
Gönlüm tek gülüm
Cimri kapın
Hayat cimri oldun gönlüme
Ağlarım, gülmem
Asrım zalim
Kime anlatayım derdimi
Asrım cimri oldu gönlüme
Hayat cimri oldu gönlüme
Güneş görmedi o sarmaşık çiçeğim
Belki on yıl…
Şimdi kırk yaşındayım
Kırk yaşın da yıldızları var, yırtar karanlığı…
Kırk sayfası okunmuş bir kitabın
Kırk kış görmüş bir ağacım …
Hayat dert vermede cömertti
Kırk yaşındayım
Bir tepe üstünde
Kırk odalı bir evim
Kimi oda aydınlık
Kimi oda tozlu
Balkonlarında yok çiçek saksıları…
Yaş kırk
Hala önünde develeri
Asrın çöllerindesin gönlüm .
Çöl verdi gül vermedi hayat
Bir ömür heder oldu
Bir gün kapımı çalacak ölüm
Ama o rahman
Karalar bağlamam
“Şefaatine güvenim sonsuz
O rasulün o gül rasul
Ve affına güvenim sonsuz
O Rahmanın, şefkati sınırsız o