Prof. Dr. Murat Tuzcu medarı iftiharımız. Cleveland Clinic’te Girişimsel Kardiyolog ve Sydell ve Arnold Kalp ve Damar Enstitüsü Kardiyoloji Bölümünde Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor.
Her hafta Milliyet gazetesinde çoğu kalp-damar sağlığı üzerine yazıları yayınlanıyor.
M
urat Hoca’ nın, bu haftaki “Sağlıklı şişmanlıkta kilolar dert değil” başlıklı yazısı şu sonuç cümlesi ile noktalanıyor (1):
“Uzun dönemde sağlıklı kalmanın en güvenli yolu sağlıklı beslenme ve hareketli bir yaşam sayesinde normal kiloyu korumaktan geçiyor.”
Yazılarımı okuyanlar benim de senelerdir bunu anlatmaya çalıştığımı ama sesimi çok fazla duyuramadığımı bilirler.
Amerika’ da çalışan bir profesörün ağzından çıkan sözler her zaman daha fazla dikkat çekiyor.
Yok benim gibi kendi halinde “sıradan, emekli bir doktorsanız” daha ziyade “kendiniz söyleyip kendiniz dinliyorsunuz.”
Neyse, gelelim asıl mevzumuza.
Murat Hoca’ nın bugün yazdıklarının tamamına katılıyorum, bu bilgiler zaten benim sitemde de var.
Onunla tek farkımız “normal kilo” ile ilgili.
Ben “normal kilo” kavramını tamamen yanlış buluyorum.
Normal kilo diye bir şey yoktur, olamaz; sağlıklı beslenen, yeteri kadar hareketli olan, sigara-alkol kullanmayan herkesin “kendi kilosu onun normal kilosudur“.
“İdeal kilo ve vücut kitle endeksi gâvur icadıdır” başlıklı yazım şöyle başlıyor (2) :
“Sağlıklı beslenmek, yeterince hareketli olmak ve sigara-alkol kullanmamak şartıyla insanların kilolarının önemli olmadığına inanıyorum.
Nasıl herkesin boyu farklı ise ve bunun sağlıklı olmakla bir alâkası yoksa aynı durum kilo için de geçerlidir.
Mesela, “normal boy 1.70” diye, boyu 2 metre olan birini 30 santim kısaltmaya çabalamak veya boyu 155 olanı 15 santim uzatmaya çalışmak ne kadar akıl ve mantık dışı ise insanların kilolarıyla “oynamak” da bundan farklı bir şey değildir.
İnsanların kiloları veya vücut kitle endekslerinin “ideal” olması hiçbir şekilde onların sağlıklı ve uzun yaşayacaklarının kriteri olamaz!
Bence, insanların boyları gibi kiloları da genetik kontrol altındadır ve dolayısıyla da belirli şartları yerine getirmek kaydıyla kilolarla oynanmaması gerekir.
Tam aksine, insanlara sağlıklı olmaları için illâ “3 kilo vereceksin” veya “vücut kitle endeksini 27’ den 25’ in altına indireceksin” diye baskı yapmak onlara zarar vermekten başka bir işe yaramaz.
Eğer yetişkin bir insan sağlıklı besleniyorsa, yeterince hareketli ise ve sigara alkol kullanmıyorsa kilosu 50 de olsa 100 de olsa fark etmez.
Terazilerinizi çöpe atın
“Terazilerinizi çöpe atın” başlıklı yazımın “gelelim neticeye” bölümü aynen şöyle (3):
Tıpkı kolesterol yüksekliğinin değil onun yükselmesine sebep olan faktörleri ortadan kaldırmanın önemli olması gibi uzun ve sağlıklı yaşamanın sırları da kiloda değil ‘doğru beslenme ve yeterli hareket’ yapmada saklıdır.
Hepsinden önemlisi de kafayı fazla kilolara takmamaktır.
Sağlıklı ve uzun yaşamak istiyorsanız terazilerinizi çöpe atın!”
Gelelim neticeye
Prof. Dr. Murat Tuzcu’ nun “kolesterol teorisinin” ilaç endüstrisinin bir “pazarlama numarası” olduğunu bildiğini ama bunu çeşitli sebeplerle “şimdilik” dile getiremediğini sanıyorum.
Gerçekleri uzun süre saklamak mümkün değil.
Değerli Hocamızın, “doymuş yağların kalp dostu” ve “kolesterol düşürücü ilaçların faydadan çok zararlı” olduğunu resimlerle, grafiklerle güzel güzel anlatan yazısının gecikmeyeceğine inanıyorum.
“Akıl ve mantığa dayalı tıp” kanıta dayalı tıptan önce gelir.
KAYNAKLAR
1. http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2013/11/07/misafir-yazar/saglikli-sismanda-kilolar-dert-degil/
