Dünya ile irtibatı, beynimiz sayesinde kurarız. Beyin öyle davranmamızı ister ki, o doğrultuda hareket edersek her zaman doğru bilgiyi elde ederiz.
Beyin iç ve diş etkenleri zekâ merkezlerinde değerlendirir ve uygulamaya koyar. Bu uygulama akıl sayesinde gerçekleşir. Onun için akıl insanın en güvenilir danışmanıdır. İnsanlar yeter ki bu danışmana baş vursun. Başvuran insan hiçbir zaman yolda kalmaz.
İnsanların istemedikleri alışkanlıklarından kurtulmanın da yolu akıldır. Bilgi diyerek aldığımız bütün verileri, değerlendiren akıl, yanlış olanları ayırır. Çünkü akıl, bütün verileri değerlendirir.
Kontrol amiri olarak doğru ve dürüstlükten ayrılmaz. Akıl hiçbir zaman iç güdü ile ilgili bir olayı gerçekleştirmez.
Akıl, bilgi varsa çalışır. Bilgiyi kapasitesi doğrultusunda alır ve değerlendirir. Bilgi kendisine ulaşmaz ve bilgiyle kişi ilgilenmezse eli kolu bağlı kalır. Bilgi akıl ile mutlaka yorumlanmalıdır. Onun için, kişisel olarak, aklına baş vurmayan sevgi, saygı ve mutluluktan yoksun kalır.
Yapılan açıklamaya göre, manevi değerler, akıl sayesinde ayakta tutulur. Bilgi de akıl süzgecinden geçirilmezse bir işe yaramaz. Ruh ve bedenin birlikteliği gibi.
Aklın kullanılması durumunda, öğrenme eylemi başarılı olur. Yapılan tüm yorumlar doğruya varır. Onun için bilgi sahibi olmak demek, aklın değerini bilmek demektir. Onun için insanların en çok koruyacağı organı kontrol mekanizması olan merkezi sinir sistemidir. Merkezi sinir sistemi, beyin ve omurilikten oluşur. Beyni korumanın en önemli yolu ise, “Okumaktır” Kitap okuyan beyninin değerini bilir. Bilgiyi yorumlaması, aklını kullandığı için her zaman iyiye yöneliktir.
Kişi aklıyla düşünür, yanlışları ise anında düzeltir. Bilgi elde edilir, ondan yararlanmak, akıl yoluyla gerçekleşir. Onun için, insan karşılaştığı sorunları irdelemelidir. Mantık ölçüsünde sonuçlar almak bu şekilde mümkün olur.
Kötülük karşımıza bilgi imiş gibi çıksa, hemen akla baş vurulacaktır. Aklın dediği yapılacaktır.
Bilgi görünümlü yıkım tuzaklarına, aldanmamak gerekir.