Tek Eşli Aile ll
Karı-koca evliliğiyle birlikte ortaya o zamana kadar bilinmeyin sürekli iki
toplumsal tip çıkar. Kadının ödevine bağlı aşığı ve aldatılmış koca.Karı-koca evliliği ve heta’rismenin yanı sıra eşaldatma, kaçınılmaz bir
toplumsal kurum haline geldi. Yasaklanmış, şiddetle cezalandırılan, ama
yok edilmesi olanaksız bir toplumsal kurum.
(Doğu toplumlarında kadının eşini aldatması, çok daha şiddetli bir
biçimde cezalandırıldığından, batıya oranla daha az görülen bir durumdur.
Kadının evliyken aşık edinmesi, bir daha yapmasına fırsat vermeyecek ve
diğer kadınlara ibret olacak şekilde cezalandırılır. Eziyet çektirerek
(örneğin taşlanarak) öldürme gibi..M.Ş)
Babalığın gerçekliği gene meşru bir kanıya dayalı kaldı ve çözümlenemez
çelişkiyi çözümlemek için Code Napoleon şöyle buyurdu:
“madde 213. L’enfant conçu bendant le mariage a pour pere le mari- Evlilik
sırasında gebe kalınan çocuğun babası kocadır.”
Üç binyıllık karı-koca evliliğinin vardığı yüce sonuç, işte budur.
S.80
Ama her ne kadar bilinen tüm aile içimleri arasında yalnızca tek eşlilik
içinde modern cinsel aşkın gelişebildiği aile biçimi olduysa da bu asla
modern cinsel aşkın eşlerin karşılıklı aşkı biçimiyle yalnızca hatta
başlıca tekeşlilik içinde geliştiği anlamına gelmez.
Durmuş oturmuş ve erkek egemenliği altındaki karı koca evliliği özlüğü gereği
bunun böyle olmasına aykırıydı bütün tarihsel bakımdan etkin sınıflarda
yani bütün yönetici sınıflarda evlenme akdi iki başlı aileden beri ne idi ise
kaldı. Büyüklerin düzene koyduğu bir uzlaşma işi.
Cinsel aşk tarihsel bakımdan ilk kez olarak bir tutku ve cinsel içgüdünün en
yüksek biçimi olarak ortaya çıktığı zaman bu ilk biçim yani ortaçağ şövalye aşkı
hiç de bir karı-koca aşkı değildir. Tersine bu aşkın gemisi yelkenlerini eş
aldatmaya doğru şişirir.
Günümüzde bir burjuva evlenmesi iki biçimde yapılır. Katolik ülkelerde eskiden
olduğu gibi burjuva delikanlısına gerekli kadını bulanlar, onun büyükleridir
ve bunun doğal sonucu tek eşliliğin kapsadığı çelişkilerin tam biçimde
gelişmesidir. Erkek tarafında dört başı mamur heta’risme kadın tarafında dört
başı mamur eş aldatma.
Eğer Katolik kilisesi boşanmayı yasaklamışsa bunun tek nedeni, ölüme olduğu
kadar eş aldatmaya da bir çarenin bulunmadığını kabul etmiş olmasıdır.
Buna karşılık Protestan ülkelerde burjuva oğlunun kendi sınıfının kadınları
arasından az çok özgürlükle seçme hakkına sahip bulunması kuraldandır.
Öyle ki, evliliğin temelinde bir dereceye kadar aşk bulunabilir ve
Protestan ikiyüzlülüğüne uygun düştüğünden evliliğin temelinde her zaman
aşkın bulunduğu varsayılır. Burada erkeğin heta’risme’i daha gevşek kadının
eş aldatması daha seyrek bir hal alır. S83-84
Ama her iki durumda da evlilik, eşlerin sınıf durumu üzerine kurulmuştur, bu
bakımdan her zaman kendi dışlarında kararlaştırılan bir evlilik demektir.
Gene her iki durumda da durumun gereklerine göre yapılan bu evlilik çoğunlukla
en pis fuhuş haline dönüşür. Bazen her iki tarafın ama daha çok kadının fuhşu
haline. Eğer kadın alelade orospudan ayrılıyorsa bunu tek nedeni, vücudunu
bir ücretli işçi gibi parça başına kiralamayıp, bir köle gibi bir seferde
tamamen satmasıdır.
Fourier’nin sözü, durumun gereklerine göre yapılmış bütün evlenmelere uygun
düşer.
“Nasıl dilbiliminde iki olumsuz sözcükten bir olumlama çıkarsa, tıpkı onun
gibi evlilik ahlakında da iki fuhuştan bir iffet çıkar."
Cinsel aşk ancak ezilen sınıflar içinde yani günümüzde proletarya içinde
kadınla kurulan ilişkilerin gerçek kuralı olabilir ve ancak proleterya içinde
durum böyledir.
(Marx, hiçbir zaman (rivayet edildiği gibi) kadının ortaklaşa kullanımını
savunmamış, hep, aşk evliliklerinden yana olmuştur, ama bu evliliği
proleteryayla sınırlandırması, gerçeklere aykırı düşer. M.Ş.)
Bütün sanayi kadını evden kopararak emek pazarına ve fabrikaya gönderdiğinden
beri proleterin evinde erkek üstünlüğünün son kalıntısı da temelini yitirmiş
oldu.
Tek-eşliliğin ayrılmaz yoldaşları heta’risme ve eş aldatma proleter aile içinde
ancak ve her zaman çok silik bir rol oynar. Sözün kısası proleterya
evliliği sözcüğün etimolojik anlamında tek-eşli biçimidir. Ama tarihsel anlamda
asla tekeşli biçiminde değildir. S.85
(Burada Marx’a katılmıyorum. Proleterya, yani işçi kesimi, eğer
heta’risme yönelmemişse bunun nedeni, eşine duyduğu aşk değil, ekonomik
nedenlerdir. İşçi kesimi için, , devlet tarafından desteklenmiş, bir hara
gibi kadınların içine doldurulduğu ve hayvan gibi pazarlandığı fuhuşevleri
vardır . Erkeğin parası arttıkça, fuhuş; bu genel evlerden 3-5-7 yıldızlı
otellere, garsoniyerlere taşınır. Kaldı ki proleter denilen kesim, eşine
daha kaba davranan kesimdir. Sonuçta Marks bir araştırmayı, ütopyasına kurban
etmiş gibi görünüyor M.Ş.)
(Yeri gelmişken, tek-çok eşlilik hakkında görüşlerimi kısaca açıklayayım.
Günümüzde eğer tek-eşlilik varsa, ve zorla dayatılıyorsa, bunun nedeni,
bireysel cinsel aşk değil, ekonomik nedenler ve yönetici kesimlerle,
erkeklerin işine öyle geldiği içindir. Çünkü geçmiş zamanda kölelerin
bir eşli olmasının nedeni nasıl onların en verimli bu biçimde ekonomik
değişim aracına dönüşmeleri idiyse, bugün de, sömürülen kesimler en iyi
tek eşli aile biçimi içinde verimli olurlar. O yüzden devletler, tek eşliliği
onaylar ve dayatır. Bir emniyet sübabı gibi de genelevleri yaratır ve
desteklerler. Aslında günümüzde kölelik kalkmamış sadece daha layt ve üstü
kapalı bir şekle dönüşmüştür. Efendiler daha az sayıda ama daha güçlü ve
devletleri dahi yönetir durumdadırlar. Efendilerin işine serbest cinsel aşk
gelmez. Erkeklerinse serbestçe fuhuş yapmayı tercih etmelerinin nedeni,
ilişkilerini meşrulaştırarak, birkaç kadını aynı anda beslemek zorunda
kalmak istememelerinden ötürüdür. Evde hizmetini görecek bir kadın ve dışarıda,
bağlı olmadığı kadınlar erkeğin en çok işine gelen durumdur. Kadınlar bu
sistemin kendilerine ne kadar çok zarar verdiğinin hala farkında değillerdir.
Çok eşliliğin meşru olmaması, , erkeğin işine öyle geldiği içindir.
Erkeğin iffetinden veya karısını sevdiğinden dolayı değil. M.Ş.)
Demek ki, kaba çizgilerle insanlığın gelişmesindeki belli başlı üç aşamaya
uygun düşen belli başlı üç evlilik biçimi var. Yabanıllığa grup halinde
evlilik, barbarlığa iki başlı evlilik, uygarlığa eşaldatma ve fuhuşla tamamlanan
tek eşlilik. Barbarlığın yukarı aşamasında, iki-başlı evlilikle tek eşlilik
arasında köle kadınların erkeklere uyrukluğu ve çok karılılık sıkışıverir