Aileler kendilerine çeki düzen verdiklerinde toplumda kendine çeki düzen vermiş olacaktır.(Konfüçyüs)
Bir aile kurmak ve çocuk yetiştirmek yaşamın en önemli fırsatı , en güzel uğraşı ve en zor mücadelesidir. Fakat ailelerin kullanma talimatları ve el kitapları yoktur.
Bir kurum için 3 olmazsa olmaz:
1.Kurallar Kanunlar (yasal sistem)
2.Kaynak tahsisi (ekonomi)
3.Ortak değerlere dayanan güçlü gelenekler
Aile kurumu içinde:
1.Yasal Sistem:Kurallar ve sınıflara dayalı Adil bir sistem
2.Ekonomi:Çocukların para kazanmasının biriktirmesinin ve harcamasının yolları
3.Gelenekler:İletişimi ,güveni ve birlikteliği sağlayan aile etkinlikleri
Sağlam bir aile için sağlam bir alt yapı gerekir.Samimi bir iletişim ortamı ,güçlü ilişkiler ,sorumluluk duygusu ,iyi ve doğru karar verebilme ve sıcak ve mutlu bir aile ortamı gibi çocuklarımıza ve aile yaşantımızın bir parçası haline getirmek istediğimiz pek çok şeyi ailemize empoze etmemiz oldukça zordur.Bir gün aniden “Bu gün daha çok iletişim kuralım “ ya da “Haydi ,şimdi sıcak ve neşeli bir aile olalım demek bir işe yaramaz.
“Uzmanlar “, atma ve tutma” tekniklerini bize öğretebilirler,ancak eğer bir topumuz yoksa bunları öğrenmek anlamsızdır.Uzmanların ,çocuklarıyla gerçek ,yaşamsal sorunları ve zorlukları bizzat yaşayan ebeveynlere ,ahlaki değerlerin felsefesini ya da psikolojik teorisini anlatmasının hiçbir yararı yoktur.Eğer konuşacak bir şeyimiz yoksa kullandığımız iletişim tekniklerini bilmemiz de bir işe yaramayacaktır.
Ebeveylerin aile içi iletişimde en büyük ihtiyacı doğallıktır.
Hayal kırıklıklarıyla dolu ,pek çok şeyin ters gittiği bir dünyada kendimizi çoğu zaman hiçbir şeyi değiştiremeyecek kadar güçsüz hissederken ,toplumu en çok etkileyen ,bizim için önemli olan ve bizi en iyi ifade eden bir şeyi ailemizi değiştirebileceğimizi ve geliştirebileceğimizi fark etmek ne kadar tatmin edici ve ne kadar umut verici değil mi?
Arkadaşları , medya ve okul çocuklarımızı ne kadar etkilerse etkilesin ,bizim ebeveynler olarak daha etkili olmamızın yolları vardır.
Çocuklarda eğitim yaşının özellikle 3-12 arası olduğu kabullenilmekle beraber çocuklar mucizeler yaratan dönemi olan 8 yaş “merkez üssü” olarak kabul edilmiştir, çünkü bu dönemde çabuk öğrenirler ,yeni düşüncelere açıktırlar ,sorumluluk almak hoşlarına gider ,guru duyarlar ve henüz alaycı değillerdir ve hormonların etkisine girmişlerdir.
Ebeveynlik her birimiz zor bir iştir.Çocuğunuz için tek uzman kendinizsiniz.
Amacımız kendine yeten ,kendini yönetebilen ,dürüst bir vatandaş olan ,kendi parasının kullanımını becerebilen ,iyi ve doğru değerlerle yaşayan ve tüm bu yetenek ve özelliklerini ,ahlak kurallarını ve mutluluk anlayışını çocuklarına (yani torunlarımıza ) öğretebilecek çocuklar yetiştirebilmektir.
Bazen bizim de “uzman ebeveynlik” kitaplarını okuduğumuz , gözümüzün korktuğu ,suçluluk duygusu içinde yüzdüğümüz dönemler geçirdik,diğer dönemlerde ise ya çok meşguldük ya da hayal kırıklıkları yaşıyorduk.Sonra zamanla olaya eleştirel ve alaycı bakmayı öğrendik ve bizim gerginliğimizi anlamayan ve çocuklarımızla doğru iletişimi kurduracak ,onlarla aramızı açacak yerde bizi birbirimize yaklaştıracak,çocuklarımızı eleştirerek ; horlayarak ,yargılayarak ve olumsuzlayarak eğitebilecek iyi birer ebeveyn nasıl olunur sorusunu cevabı meselenin temeli.(devam edecek…)