Deprem aralıkları uzun olan toplumlarda, depremin toplumların hafızalarında yer etmesi ve yaşam biçimini etkilemesi zordur.
Öyleyse, devlet marifeti ile depremle alakalı tedbirler alınamaz mı? Bu konuda toplum disiplin altına alınamaz mı?
Gelişmiş ve medeniyet seviyesi oldukça yüksek toplumlarda bunu gerçekleştirmek kolay olamazsa bile… Çok zor da değildir.
Bu arada,
Medeniyetin öğrenimle doğrudan bağlantısı yoktur. Önemli olan eğitimdir.
Bilimsel verileri kânun ve yönetmelikler ile disiplinli uygulama…Bütün mesele bu.
Ancak,
Stabil (durağan) hale gelememiş, ekonomik göstergeleri ortanın altında ve üstelik bileşeninde deprem kültürü olmayan toplumlarda yukarıda yazdığım yol haritasını imkânsız diyemesek bile… Uygulamak oldukça çetindir.
Geçen hafta bina inşasının taraflarını incelemeye alırken belediyelerden başladım.
Sonra yazıma nokta koyup “devam edecek” demiştim.
Aradan birkaç gün geçince dedim ki;
“Yahu binaların bu denli kifayetsiz olmalarının baş sorumlusu zaten (çeşitli derecelerde olsa bile) toplumun kendisi.” Ayrı ayrı ele alıp, suçlu yaratmanın bir alemi yok.
Kanunlardan başlayıp, devleti yönetenler, belediyeler, mimar-mühendisler, meslek odaları, müteahhitler, devlet ve nihayet halkın kendisi.
İlla bir şeyler söylemek gerekirse,
Öncelikle, belediyelerin imar planı yapma, inşaat izni verme ve proje onayları dahil inşaatla alakalı bütün kanallarını suistimali en aza indirecek düzenlemelerin yapılması…
Proje müelliflerinin tecrübelerine ve inşaatın önemine göre sınıflandırılması…
Proje ücretleri dahil inşaatla alakalı bütün mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin iyileştirilmesi ve binanın önemine göre teknik sorumlulukların sınıflandırılması…
Müteahhitlik hizmetlerinin önemine göre sınıflandırılması ve kat’i kurallara bağlanması… Her vergi kaydı olanın (bazen ona da gerek olmuyor) müteahhitlik yapamaması… Yine mal sahiplerinin sorumluluğa dahil edilmesi.
En önemlisi,
İnşaat sorumluluk sınırlarının kesin olması. Arada muğlak alanlar bırakılmaması…
Binanın imar durumundan inşaatın neticelendirilmesine kadar işlenen suçlara verilen cezaların caydırıcı özelliği olması…
Netice,
Depremle mücadelede üç kelime çok önemlidir.
Medeniyet, ekonomi ve Disiplin.