Ahırın kapısı, çayır damına ve çetene bakıyordu. En az yarım metre enindeki kara taş duvara monte edilmişti. Kapı yüksek ve genişti. Bu sayede ahırın hava alması sağlanıyordu. Çünkü küçük pencereleri açmak adet değildi.
İnek için dam ve çetenden alınan çayır ile sebzenin kurutulmuşu hemen ahırın kapısına atılabiliyordu. Yağmur ve karda taşıma gerekmiyordu. Bu düzenleme yaşlıların düşünüp de uyguladıkları bir yapı şekliydi.
Bahçeden kırılan kara lahana, pazı ve marul yaprakları çetenin altına bırakılırdı. Yapraklar öğle veya akşam yemeği için yıkanır, kaynatılır ve mısır unu katılarak ineğe verilirdi. Kara lahana ve pazı bahçeden hiç eksik olmazdı.
İnek bir külek dolusu pişmiş yalını yiyebilirdi. Yalından sonra çayır devreye girerdi. Çünkü inekler çayırı severdi.
Kapıdan girildiğinde hemen sağda, kuru ağaç yaprakları görülürdü. Ağaç yaprakları ineğin altına serilir ve rahat yatması temin edilirdi. İnek için gerekli olan su kabı da ahırda yerini alırdı. Çetenden alınan mısır unu, ineğin yalına kepekle birlikte katılırdı.
İnekten elde edilen süt, kara ateşte kaynatılırdı. Süzülerek hangi kaplarda mayalanacaksa onlara dökülür. Kaplar bir süre kara ateşe yakın sıcakta tutulur. Bu şekilde yoğurt işlemi kurulmuş olur. Mereğin aşhane ile düz ayak odasını babam sinek dahi giremeyecek şekilde yapmıştı. Mayalı kaplar orada tutulurdu.
Mayalanmadan en az dört saat sonra yoğurt kapları buz dolabına girerdi. (Tarihe not düşmesi açısından yazıyorum. Yıl 1967 idi.)
Buz dolabından çıkarılan yoğurt kapları, yayık denilen ev gerecine boşaltılır. Yoğurt boşalırken bir kısmı ayrılırdı. Yayık iplerine uçlarındaki bağlanma yerlerinden asılır. İki taraftan tutularak çalkalanır. Çalkalanma uzun sürer ve tere yağının oluşumu sağlanırdı. Bu tereyağı yoğurttan elde edilen türdür. Tere yağı özel kabına alınır ve tuzlu su ile yıkanırdı.
Meşhur Vakfıkebir tere yağı bu şekilde elde edilirdi. Hiçbir zaman vücuda zararlı değildir. Tere yağının alındığı sıvıya da ayran denir. Yayık ayranı içilir. İçimi güzeldir ve şifadır.
Yayığın boşalmasını elimizde ayran tası ve bir parça ekmekle beklemek de adetti.
Mereğin iki odası da ineğin yiyeceğiyle doluydu. İnek köylerde değerlidir. Çünkü beslenme açısından önemli yiyecekleri aileye sunmaktadır. Tere yağı, peynir, yoğurt ve ayran günlük yiyeceklerdir.
Ahırın kapısı günlük işlere çok uygun olarak kurulmuştur.
Hasan TANRIVERDİ