Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
Bu güzel Perşembe gününe küçük bir kıssadan hikayeyle başlayalım…
AH ŞU KEŞKELER!!!
-Bir Hint masalına göre kedi korkusundan devamlı endişe içinde yasayan bir fare vardır.
Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.
Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare sevineceği yerde avcıdan korkmaya baslar.
Büyücü bakar ki ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkân yok.
Onu eski haline döndürür.
Ve der ki: ‘Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yârdim edemem.’
Evet dostlarım hikaye bu…
Keşke olmasa keşkeler ama…
Hayat dersler, ibretlerle dolu tecrübeler toplamıdır. Hayat yaşanan en büyük sınavdır. Bu sınav birçok pişmanlıklarla doludur İnsanların hayatlarındaki en büyük pişmanlıklar, fırsat olduğunda yapmadıkları şeylerdir.
Hepimizin hayatında “keşkeler” vardır. Hayatın bir parçası haline gelen keşkeler kimi zaman teselli, kimi zaman içi yakan bir durumdur. Acaba zaman hayatımızdaki “keşke” leri artırıyor mu, azaltıyor mu, yoksa onlarla avunup duruyor muyuz?…
Her KEŞKE, geçmişe doğru zamanda yolculuk isteğidir aslında…
Keşkelerimiz varsa, bugünkü aklımızla geçmişte daha farklı yapmak istediğimiz şeyler var demektir.
Önce içimizde duran cevheri fark etmek, bizdeki cesaret meş’alesini yakmak ne zor gelir birçoğumuza. Ama sonra keşkelerimiz başlar içimizde…
Oysa hep keşkelerimizi bunlar için sıralamadık mı? Bu içimizde yaşattığımız cesaretsizlikten kaynaklan.
Sorarım; ‘hangimiz kurmamıştır ki hayatının içinde keşke ile başlayan ya da keşke ile biten bir cümle.’
Keşke… Şöyle yapsaydım___
Keşke… Yapabilseydim___
Keşke… Böyle yapmasaydım___
Keşke… Konuşabilseydim___
Keşke… Gidebilseydim___
Sonra ardından gelen hep keşkeler…
Hayatta keşkeler olmasa keşke!.. Eyvah demeden, keşkelerle boğuşmadan, bahşedilene sırt çevirmeden…
Hayatımız keşkelerle başlayıp keşkelerle bitiyor ama boş verelim yine de devam ediyor. Keşke keşkeler olmasaydı da biz keşke demeseydik keşkeleri yaşamasaydık yarınları yaşamak varken dünleri yaşamasaydık. Hayatın büyük bölümünü kaplar keşkeler…
Yüzümüzü gerçek yüzümüze döndürmek gerek.
Her keşkemizin ardında saklı kalan sade ve sadece cesaret eksiğimiz.
Oysa zaman o kadar kısa ki keşkelerimizi kaldırmalıyız hayatta.
Yaptım diyebilmek kadar güzeli var mı en azından ardından ben yaptım ama olmadı deriz…
Ama en güzeli bir zamanlar yaptığınız ve keşke yapmasaydım dediklerimizden şimdi cesaretle vede ruhunuzu o keşkelerin içinde kaybetmeden iyi ki vazgeçmişim demektir…
İnsanlar yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanırlar. “Tecrübe çok acımasız bir öğretmen; önce sınavı yapıyor, dersi sonra öğretiyor.” Hayatın pahalı tecrübelerinden sakınmalıyız…
Her insan yıllarca yaşarken oynayacağı ya da sahipleneceği rolü arar durur, bulursa hep onu oynar. Gün gelir yanlış rolde oynadığını anlar, ancak iş işten geçmiş, oyun bitmiş, perde kapanmıştır. Sonuçta pişmanlıklar insanın içini doldurur. Keşke olmasaydı, yapmasaydım dese bile olan olmuş yapacak bir şey kalmamıştır, artık geri dönüş yoktur…
Ah, hayatımızda şu keşkeler olmasa!.. Ne yazık ki,“Keşkeler” hayatın içinde her zaman vardır ve hayatta “Keşke” li cümlelerle yaşanmamışlığın, yarım kalmışlığın hep ezikliğini yaşıyoruz… Konuşmanız gerektiğinde susmuş, koşacağınız zaman durmuş, eyleme geçeceğiniz zaman yapmamış, varken tutmamış, bulunduğunuz şartlarda mücadele edecek yerde pes etmiş, hayattan kopmuşsak, işte bu durumda keşkeler artmaya başlıyor…
Ama derim ki: Hayatta düş, kalk, yeniden başla. Ama asla “keşke” deme
Kimilerimizin aklına şöyle bir soru gelebilir: “Hata yapmayan insan var mıdır?..” Hiç hata yapmayıp, pişmanlıklarımızı engelleyemeyiz. Ama hatalarımızı en aza indirip pişmanlıklarımızı azaltabiliriz. Hayatımız; acabalarla, keşkelerle harcanacak kadar uzun değil. Yaşama küsme hakkınız olmadığı gibi, karamsar ve asla umutsuz olmaya da hakkımız yoktur!..
Hayatımızın sonuna kadar eksikliklerimiz olacaktır. Belli bir zaman diliminde ortak paylaşılan payeler sayesinde eksilerimizi artıya dönüştürebiliriz. Kendimizi eleştirip muhakeme yapar, bazen geçmişte kalanları gözden geçirerek, dersler çıkarırsak güzel çirkin, eğri-doğru ortaya çıkmış olur…
Her şeyin en iyisini daha yaşamadığımız olarak görelim. “Hayat bir kendin yap tasarımıdır” demiştir biri.
Mutasavvıf Türk şairi Yunus Emrenin şu sözüyle hoşkalın fazla keşke ile kalmayın derim:
“Keşke demek için bile geçtir vakit!..
Geçti ömür bir âh ile! İçi dolu Eyvâh ile …”
Bugün yaptığımız davranış ve seçimler, yarın yaşayacağımız evi kurar. Öyle ise onu akıllıca kuralım. Hayatın güzel bir hediye olduğunu bilerek samimice yaşayalım, eksileri azaltıp, artıları çoğaltalım ki, mutluluğu yakalayalım. Unutmamalıyız ki, keşkelerin bulunduğu bir hayatta mutlu olmak imkânsızdır.
Keşkelerden uzak yarınlar dileğiyle.
Yılların yaprak misali döküldüğü, sevginin eridiği, insanın öz değerini yitirdiği şu âlemde, dostluğunu kaybetmemiş nadide insanlara, dostlarıma, sevgi bestesinin notasını yüreğinizde hissedeceğiniz, ümitlerinizin dostluklarla pekişeceği, gülücüklerinizin hiç bitmeyeceği, keyfimizin eksilmeyip arttığı, yüreğinizdeki umutlarımızın ve inançlarımızın tükenmeyip aksine keskinleşip güçlendiği bir güne uyanmış olmanız dileğiyle Kim; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, Ben; ‘Buradayım…’
Atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir… Hayatınıza anlam katan, güzel olan ve sizleri mutlu eden ne varsa hep hayatınızda kalması dileğiyle mutlu, umutlu, acısız, gözyaşsız, sağlıklı bir cumartesi günü dilerim.
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel… Gününüz aydın, mutluluğunuz daim, neşeniz bol, sağlığınız yerinde ve hayat ağacınızın dallarına asılacak, sevgiye giden yolda, gönlünüzce sevgi dolu günleriniz olsun…
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun… Hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir gün, bir yerlerde, görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#