Yahya Kemal Beyatlı bir İstanbul aşığı idi. Kim aşık olmadı ki?
Geceleri Eftelya’nın o ipeksi sesiyle boğazın esintileri ile gönüllerde nağme olmuş sesini, hangi yalı insanı unutur..?
“Sana tepeden baktım
Eyy, aziz İstanbul!”
Şair belki yedi tepeden birinden bakmış, ama bir eski İstanbullu olarak, ben de uzaklardan endişeyle izliyorum, dünyanın gözbebeği şehrini..!
Gelelim şu üçüncü boğaz projesi hakkındaki benim naçizane düşüncelerime.
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesini okuyanlar bilir.
Belki doğru, belki hayal ürünüdür gezgin, bilge, yazar Çelebi’ nin yazdıkları.
Anımsadığım kadarıyla Seyehatname 3. Cilde idi.
İskender ordusuyla gelmiş ve büyük bir ülke hayali ile Batı Trakya’yı Anadolu’dan 1000 askeri ve sipahisi ile ayırmayı planlamış.
Önce büyük bir kanal kazmışlar.
Bugünkü adı İstanbul Boğazıdır.
Kanal oluşunca planladıkları gibi olmamış. İç deniz büyüdükçe büyümüş. (Bugünkü Marmara Denizi)
O bölgede yaşayan bütün insanlar ve canlılar boğulmuşlar. Sular altında kalmış.
Rivayete göre Marmaray yapılırken tonlarca o neolitik döneme ait altınlar ve eserler de bulunmuş.
Eğer doğruysa bu da bize Çelebi’nin tezini doğruluyor.
Çünkü Marmara’nın bazı su altı derinliklerinde mendireklerin ne işi var?
Bugünkü Marmara bölgesinde tüm canlılar ölmüş. Ve tam 70 yıl kimse yaşamamış. Akrep ve çıyanlardan başka.
Makedon Kralı Büyük İskender’i böylece Karadeniz’i yarmış ilk kişi olarak yazar, tarihçi yazar Çelebi.
Daha sonra, bakmışlar ki, Karadeniz gittikçe iç denize boşalıp büyüyor, topraklar sular altında kalıyor; bu kez de demişler o zamanın mühendis zihniyeti:
” Efendim, alttan da bir kanal açalım, böylece iç denizin basıncını azaltalım,”demişler.
Makedon Kralı Büyük İskender onaylamış bu projeyi.
Karadeniz suyunu, daha büyük bir kanal açarak Ege Denizine boşalmasını sağlamış.
Şimdi ki adı Çanakkale Boğazı olmuş.
Karadeniz,in şakası yoktur!
Bu kez de hem İstanbul’u, hem deTrakya’yı boğmasınlar?
Olur mu olur!
Aklıma Büyük Marmara Depremi geliyor. Ve hakkında da birçok akılları durduracak siyon entrikaları anlatıyorlar, Gölcük de…
Binlerce insan ölmüştü. Evler yıkılmıştı. Açılar hala dün gibi taze yüreklerde.
Allah esirgesin!
Bu projeden vazgeçmek adına, topraklarımız ve canlarımızın sağlığı için,
Bir kez daha MMO mühendislerini dinlemekte fayda vardır.
Lozan Antlaşması gereği bu proje hayata geçmesi çok zor, lâkin antlaşma 2023 de sonlanıyor.
Bir kez daha bizi Allah korur mu bilmiyorum!
E. P