Okulda ağacın gövdesi konu olmuştu. Bir ders süresince, öğretmen ile konuyu açıklığa kavuşturmak istedik. Dağa çıktığımızda ilk işimiz, taşı kucaklamış ağacı görmek olacaktı.
Dağa çıkacaktık ama taşlı ağaç yerinde duruyor muydu?
İki yıldır dağa gitmiyorduk. Taşın ağacın kucağında sıkıca duruyor olması bizi heyecanlandırmıştı. Sabah erken yola çıktık. Orman alanına geldiğimizde, ağaçların büyüklüğü ve sütun gibi uzamış olmasından etkilendik. “Orman, yabandaki çam ağaçlarının en güzel örneklerini bulunduruyordu.” İnsan onlara bakmaya kıyamıyordu. Aralarında orman gülü aynı güzellikte dağılmıştı.
Ormana adım attığımızda ciğerlerimiz oksijene doydu. Ağaçlardan gelen koku inanılmazdı. Ağaçlar sütun gibi dalsız uzamış, bulutlara yetişmeye ramak kalmıştı. Orman gülünün dallarını aralayıp ilerliyoruz. Kucağına taşı almış ağacı bulmaya çalışıyoruz. Ormanın çetin şartlarına pes etmiş olan iki arkadaşı ağacın dibine bıraktık.
Önümüze tahta tezgâhı çıktı. Tezgâh, ağaçlardan tahta elde edilmesinde kullanılırdı. Elde edilen tahta yere ve tavana çakılırdı. Biraz oturup dinlendik. Çam ağacından sakız aramayı da ihmal etmedik. Bazılarımız ağaca dahi tırmandı. Başaramayan da oldu. Kardeşimin işi ağaca tırmanmak dedim. Ağacın dalı olmadığı için, tırmanmak kolay değildi.
Kucağında taş olan ağaca ulaştığımızda şaşkınlık geçirdik. Ağaç taşı kendi içine çekmişti. Bizimle gelen ağabey; Ağaç küçükken, kırılmış ve kırık yere taşı koymuşlar. Ağaç kırılan yeri taş ile birlikte onarmaya çalışmış. Ağaç taşın yanlarını kapatmış ve iyice sarmış. Ağaçlardaki büyüme hormonları bitkiyi bundan sonra alabildiğine uzamıştır.
Ağacın, onarım ve büyüme işlevini düzenleyen, oksin denilen hormonlar büyüme işlevini düzenler. Bitkilerde büyüme çevresel etkilere bağlı olarak yukarı doğru düz uzama şeklindedir.
Ormanın bakımsız olduğu akla gelebilir ama dökülen yapraklar doğal gübresi olmuş ve hayat döngüsü böylece devan etmiştir.