Meyve veren ağaç taşlanır atasözünü çok sık kullanmaya başladım.
Bilgili, hünerli, işinde başarılı olan kimseler kıskanılır, eleştirilir ve işlerini yapmaları zorlaştırır. Anlamında kullanılan bir sözdür. Yani başarılı kimseleri kıskanarak kötü duruma sokmaya çalışırlar buna da atalarımız meyve veren ağaç taşlanır demiştir.
Taşlanıyorsanız bilin ki doğru yoldasınız. Yolunuza geriye bakmadan hızla devam edin. Toplumda yer etmiş insanların takipçisi çok olur. Pozisyonu kimilerinin kıskançlık duygularının artmasına imkân açar. Tarih boyunca bu böyle gelmiş ve devam ediyor.
Nikola Tesla, Albert Einstein’ın “Deli” olduğunu ve insanları aldattığını düşünüyordu. Oysa 1921 yılında Albert Einstein, fotoelektrik etki kanunu keşfi ve teorik fizik alanındaki çalışmasıyla fizik dalında Nobel Ödülü’ne layık görüldü. Birçok örneklemeler yapılabilir.
Toplumsal olarak fayda sağlıyorsanız bunun karşılığında “elinize sağlık” denilmesini beklemeyin. Beklenti içinde olursanız ciddi hayal kırıklığı yaşarsnız. Binlerce cevapsız sorular kafanızda çınlar durur.
Yerel yönetimlerden Belediye güzel bir hizmet gerçekleştirir. Park yapar, havuz yapar. Birçok iyi şeyler yaparken iyilerini değil cımbızla aralarından olumsuz olanı alır sosyal medyada bilir bilmez yapıştırıp eleştire ve trolle meye başlarsınız.
A derneği veya kulübü ayakları yere basan soyut ve faydalı çalışmalar yapar. Taşlayacak acizler yine içinden kendilerini besleyecek olumsuz bir nokta bulup en görünür olan medya hesaplarından yazmaya çizmeye devam ederler.
En çok elini taşın altını koymayan, hiç fayda sağlamayan kişiler bu eleştirileri yaparlar. Bazen tam tersi bir şey yapıyormuş gibi görünüp “bizle başlayan ama “ben” le biten cümlelerle kendilerini ele verirler. Yani biz olarak bir şey yapıyorum ama ben yapıyorum. Kendilerini takdir ettirmek için adeta yırtınırlar. Yaşam kalitenizi kendinizi kanıtlamaya çalışarak düşürmeyin. Destan gibi yazıları döşerler. Bildiğin küçük bir şakşakçı kitlesi oluşturur kitlenin şakşaklarından da beslenir. Ortada ne ağaç var ne de meyve. Taşlanacak ağaç olmalı. Kaliteli meyve verip sülün gibi aşağıya sarkması lazım.
Nerede olursanız olun fark etmez. Dernek, başkan, vekil, gazeteci veya sanatçı. Yapılan hiçbir iyilik cezası kalmıyor. Bunun da müsebbibi başarısız, hazımsız haset kişilerdir. Toplum bunlardan arınamadığı veya daha bilgili kendi yorumlamayı öğrenemediği sürece devamları kesilmeyecek.
Son zamanlarda herkes her şeyi çok biliyor.
Herkes Çevre Mühendisi. Herkes Ziraat Mühendisi. Herkes Ekonomi Uzmanı. Herkes Siyasetçi. Herkes Sanatçı. Keşke herkes çöpçü olabilseydi. Her gün temizlediği yere bir saat sonra atılanları görmenin ne kadar üzücü olduğunu anlayabilmek için. Ağaçların, denizlerin ve hayvanların bir saatliğine konuşabilme hakları olsaydı. İnsanların ne kadar zülüm ettiğini anlatabilmeleri için. Yine de herkes her şey olmasın. Kendiniz olun. Taşlayacak ağaç arayıp enerjinizi oraya akıtmayın. Onun yerine bir destekte ben nasıl verebilirim deyin. Kösteklik en kolayı.
Hayat bir gün ağır ödeşir. Demedi demeyin…