Şahsi menfaatini düşünmeyen ve tamamen toplum mühendisi olan kişilerin özellikleridir. Bu kişilerin ruhları tamamen bir misyon için adanmıştır. Karşılıksız sevmenin ve teslim olmanın başka bir yoludur. Bunlardan birisi de kendisini Asya halkına adayan mümtaz bir kişilik sahibidir. İsmi ise Pippa MORGAN.
Toplum mühendisi, öğretmen, eğitimci ve hümanist bir insandır.
Kendisi aslında Birleşik Krallığın İskoç vatandaşıdır. Tamamen bir köprü olarak vazife yapıyor. Asya ile Batı arasında eğitim danışmanlığı yaparken aynı zamanda ise ABD-ÇİN ortak girişiminde öğretim üyesi olarak vazife vermektedir. Ülkesine ise en büyük katkısı ise eğitim alanında kovalent bağ oluşturacak kendisini eğitim neferi görüyor. Lisans eğitimini Durham da, yüksek lisansını SOAS’ta yapmıştır. Ayrıca Çin de ise doktorasını yaparak eğitime katkı sunmuştur.
Pippa’ya göre ise ana hedefleri; öğrencilerinin akademik ve profesyonel anlamda başarılı olmalarına ve aynı zamanda tatmin edici bir yaşam sürmelerine rehberlik etmesidir. Hayatının geri kalanını ise dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olan Çin halk cumhuriyetinde yaşayarak elinden geldiği kadar öğrencilerin hayatlarına pozitif katkı sağlama düşüncesindedir. Türkiye’de hiç bulunmadığını ama çok gitmeyi istediğini belirterek DOĞU-BATI sentezi olan bir ülke olduğunu bilmektedir. Ekonomi ve siyasi olarak önemli bir ülkenin ise ancak Türkiye olduğunu belirtmiştir.
Farklı ülke ve kültürlerin farklı tür ve dereceleri vardır. Elbette Çin’de batı gibi bir ülkelere göre daha az siyasi özgürlük var ama aynı zamanda kişisel olarak Çin’de hayatımı istediğim gibi yaşama, girişimci ve öğretmen olma konusunda çok fazla özgürlük hissediyoruz.
Dünya şu anda pek çok zorlukla karşı karşıya. Kişisel olarak en büyük iki sorunun iklim değişikliği ve ekonomik zorlukların olduğunu düşünüyorum. Çin ve Batı akademik dünyaları arasında ise köprü kurarak öğrenme, araştırma ve kişilerarası bağlantılar yaratarak ikinci zorluğun hafifletilmesine küçük bir katkıda bulunabileceğimi düşünmek toplum için hoşumuza gidecektir.
Aslında her insanın kendisi değil başkası için yaşama şiarı içerisinde olursa, birbirimizin haklarına saygılı olursak işte o zaman insan oluruz.