Adaletin olmadığı yerde hak, hukuk, huzurdan bahsedilebilir mi? Adaletin olmadığı yerde sevgi, saygı hoşgörü yeşerebilir mi?
İnsanlığın neresinde, amacına ulaşmak için adaleti çiğneyip geçeceksin diye yazıyor. Bu yolla hedefine varanların ömrü kısadır ve ileride verecekleri hesabın faturasını çok ağırdır.
Adaletsizlik aynı zamanda beraberinde suistimali, yolsuzluğu, rüşveti, yoksulluğu da getirir. Artık orada riya, yalan, dolan mubah hale gelir. Gücü elinde bulundurduğu için kendisinden olmayanları devamlı ezmek ister.
Fakat nereye kadar. Mukaddes değerleri araç yaparak biraz daha gidersin. Ama toplum öyle bir noktaya gelir ki artık önüne atom bombasını da koysan seni dinlemez.
Tarih bu gibi olaylara şahittir.
Hiçbir toplum uğruna canını verdiği değerleri çiğnetmez, çiğnetmeyecektir.
Adalet duygusu da bu mukaddes değerlerden birisidir.
Adalet bütün bunların ötesinde en sıcak kanundur. Adalet kömürden ateş, öpücüklerden insan yapmaktır. Savaşlara, yoksulluğa karşı koymak, ölümlere karşı yaşamaktır. Suyu ışık yapmak, düşü gerçek yapmak, düşmanı kardeş yapmaktır.
Adalet çocuğun yüreğinde başlar, yayılır, genişler, uzar gider, ta akla kadar.
ADALETSİZ ADALET
İşte koptu bir günüm daha zamandan.
Ve biz hala
Sevgiyi yok eden nefreti yenemedik.
Vicdanlarda suskun suskun yatan merhameti uyandıramadık.
Sessiz çığlıkların sesini duyamadık.
Hepsinden önemlisi adaleti bağından çözemedik.
Maalesef keramet adaleti yendi.
Zulüm serbestçe dolaşıyor.
Günler bitecek ve biz yine
Bir damla suya,
Bir damla merhamete,
Bir damla sevgiye,
Ve bir damla adalete muhtaç,
Ölüp gideceğiz.
Yusuf YILMAZ